Tanıtım.

71 8 2
                                    


Tanıtım.

Kitabın son sayfasını okuduktan sonra kapağını kapattı ve yatağının anındaki komodine koydu. Gözünden akan bir damla yaşı sağ eliyle sildi. Yazar o kadar şahane yazmıştı ki duygu aktarımını hissetmişti kız. Gecenin geç saatleri olduğu için yatmaya karar verdi. Başucundaki ışığı kapatıp kafasını yastığına koydu. Karanlıkta kendine uçsuz bucaksız gelen düşünceleriyle baş başa kaldı. Kötü bir hayatı yoktu ama iyi bir hayatı da yoktu. Kitaplarından başka bir şeyi yoktu. Üniversiteyi iyi bir bölümden bitirmiş fakat aile drumları iyi olduğu için işe girme gereği duymamıştı.Evde dört duvarın arasında kitaplarıyla iletişim halindeydi. Dertleşmek istese dertleşecek bir arkadaşı ne anlatacak bir derdi vardı. Boşlukta unutulmuş bir beden gibi hissediyordu kendini.

O gece başını yastığa koyduğunda ilk defa değişik hissediyordu.

Kalp ritmini harekete geçiren bir şeyler vardı.

İçinde dışarı çıkmayan bir şeyler. Anlam veremedi . Ruhu çekiliyor gibiydi. Bu his değişikti.

O gece çok şey değişti. Kızın hayatı değişti. Annesi babası artık yoktu. Adını bilmediği , ilk defa duyduğu bir yerde ne yapacağını bilmiyordu. Şayet bu yerde sıkışıp kalmıştı. Onu yolun ortasında uyurken bulan bir erkek evine götürmüş ve yatırmıştı .

"Burası neresi? " diye sorduğunda hayatında duymadığı isimi duymuştu.

"Burası Cenah." İsmi duymasıyla kahkaha atmaya başlamıştı kız. Bu şakada neydi böyle."Evet tabi. İstanbul'un nereindeyiz ? Söyler misiniz annem ve babam çok merak etmiştir." Dedi kız. Bu sefer şaşkın gözleri gören oydu. Burası İstanbul'un veya başka bir şehrin bir yeri değildi. Burda yaşanlar buranın yerlisiydi kız şaşkın bir vaziyette olayları çözmeye çalıştı. Anlam veremiyordu. En son kitabını bitirip yatağına uzandığını ve düşüncelerinde boğulurken uyuya kaldığını hatırladı. Onu buraya getiren erkeğin kardeşiyle yakın bir arkadaşlık kurdu. Hiç değilse dayanağı olmuştu kızın. Kızı görenler buraya ait olmadığını anladılar ve Başkan Teo'ya şikayet ettiler. Nereden geldiğini bir türlü açıklayamayan kız casusluktan şehrin önünde idam cezası aldı. Nasıl geldiğini bilmediği , adını yeni telaffuz etmeye başladığı şehirde cesedinin başına ne geleceğini bile bilmiyodu. Burda neden varolduğunu bilmiyordu. Kızdan habersiz araştırmalar yapan oğlan bir şeyler bulmaya başlamıştı bile. İdam günü geldiğinde küsüye çağırıldı kız. Kafasından ipi geçirdiler .Burda ve hayatında edindiği ilk dostuna gülümseyerek baktı oda ağlıyordu.Tam altından sandalyeyi çekecekleri sırada kalabalıktan bir ses duyuldu.

" O Mehir! Onun buraya gelişinin bir nedeni var o Ay Parçası!" dedi. Bu onu bulan oğlandı.

"O , Cenah'ın yani Kanatın rengini aldığı Ay'ın kızı ! O Ay Parçası o Mehir !"

Kızın duydukları karşısında dili lal olmuştu. Tamam burası neresi bu insanlar kim bilmiyordu ama Ay'ın bir Parçası olmak mı ? Hiç sanmıyordu.

Başkan Teo o iğrençlik akan sesiyle sordu kız.

"Adın ne ?!"

"Mehir. Adım Mehir." Dedi kız kelimeleri toparlayabildiğinde.

Başkan Mehir'in gözlerine bakarak birkaç söz söylemeye başladı.Mehir ne dediğe anlam veremiyordu. Düşünürken sırtına saplanan yanma hissiyle bağırdı. Bağırmasıyla Başkanın değişen surat ifadesine anlam veremedi. Başkan kızı ters çevirip sırtını kalabalığa doğru sıyırdığında kalabalıktan şaşırma nidaları geldi. Başkanda şaşkındı . Bu kız Ayın Parçasıydı. Söylediği sözlerden sonra mührü ortaya çıkmıştı. Sırtında , sırtını kaplayan Hilal şeklinde bir dövme. Bu kız önemliydi bu kıza bir şey olması drumunda ay Cenah'a küsebilir ışığını ondan alabilirdi. Burada kalmasına izin verildi. Bir şartla ; Canah şehrinin mührünü yaptırmak. Kızın başka çağresi yoktu. Kabul etti. Mehir bu müsamere sonrası ayakta kalcak gücü kendinde bulamamış ve olduğu yere yığılmıştı.

Günler geçerken tek bir çıkış yolu bile bulunmamıştı. Ama öğrendiği bir şey vardı o hiçbir yere gitmemişti o Rüyasında asılı kalmıştı.

O artık rüyasının içindeydi.

Onun Cenah'tan çıkışı yoktu.

O gece Cenah'a bir Ay Parçası düştü.

O Ay Parçası Mehir'di.


CenahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin