Bölüm 1.
Gözlerimi açtığımda üstüme çökmüş bir ağırlık vardı. Parmaklarımla gözlerimi ovarken yeni fark ettiğim şeyle hızla doğruldum yattığım yerden. Burası neresiydi ? Aklıma kaçırılmış olabileceğim fikri geldiğinde tüylerim ürpermişti. Odada şuan üstünde oturduğum bir yatak yanında bir komodin üstünde sürahiye benzettim bir şey ve yanında bir tane bardak vardı. Oda siyah ağırlıklı ve ışıklandırma az kullanılmış bir odaydı. Yatağın tam karşısında bir cam vardı. Ayağa kalktım ve cama doğru ilerledim. İç sesim 'bakma!' diye çığlık çığlığa bağırırken düşünce karmaşama kendim bile şaşırdım. Camdan dışarı bakınca ikinci şokumu yaşadım gökyüzü karanlıktı ay mücevher gibi gökyüzünde kendini belli ediyordu. Sokak da ışıklandırma bolluğu kaşlarımı çatmama sebeb olmuştu. Ben burayı hayatımda görmediğime emindim. Ay göz kamaştırıcı görünüyordu . Hiç bu kadar yakın göründüğünü fark etmemiştim. Bu düşünce göletinde kulaç atarken birinin arkamdan konuşmasıyla korkuyla sıçrayıp çığlık attım ve önüme döndüm.
"Uyanmışsın?"
"E.evet. Se-en kimsin? Beni neden kaçırdınız? Ben size bir şey yapmadım." Dediğimde. Ok gibi olan kaşları çatıldı karşımdaki kişinin.Sinirlendiği belliydi . Acaba yanlış bir şey mi dedim diye düşünürken erkeksi ve tok sesi duyuldu.
"Ne kaçırması kızım ne saçmalıyosun." Dediğinde bu sefer ben gözlerimi belerterek baktım ona.
"Ben nasıl geldim buraya peki?" diye sordum merak ettiğim soruyu.
"Sokağın ortasında uyuyor muydun bayılmış mıydın bilemem.Aldım yardım etmek için evime getirdim.Bu kadar saçmalayacağını bilseydim böyle bir şeye kalkışmazdım." Dedi çok bilmiş. Tam cevap vermek için ağzımı açtığımda içeri zıplayarak giren benim yaşlarımdaki bir kız konuşmaya girdi.
"Bakıyorum abimle baya anlaşmışsınız.Bu arada ben Siya ." dedi ve konuşmama izin vermeden gelip bana sarıldı.
"Bende Mehir . Acaba eve dönmeme yardımcı olacak mısınız ?" diye sordum. Cevap Siya dan geldi.
"Elbette ama önce bir şeyler yiyelim acıkmıştırsın." Dedi. Bunu demesiyle karnımdaki kurtlar atağa geçmiş gruldamasıyla 'ben burdayım' beyanını açık bir şekilde dile getirmişti. Siya bunu duymasıyla kahkaha atarak beni kolumdan tuttuğu gibi odadan çıkartıp merdivenlerden hızlı bir şekilde indirdi. Mutfak olarak tahmin ettiğim bir yere girdik.Kar beyazı ve gri renklerden oluşan mutfak direk beğeni aldı benden. Bu renklerin bir aradayken bu kadar yakışacağını düşünmezdim. Hazır masa çarptı gözüme , kahvaltılıklarla dolu bir masa. Dışarının karanlığına göre saat gecenin bilmem kaçı fakat masada kahvaltılıklar var. Şaşırtıcı. Düşününce beni tanımıyorlar ve kral sofrası hazırlayacak değiller. En kolay şeyler bunlar olduğu için çıkartmışlardır diye düşündüm. Siya'ya göz attığımda oradan oraya koşturuyor masaya bir şeyler daha ekliyordu. Yahu bu saatte bu enerjiyi nerden bulmuştu bu kız diye kendi kendime sorularımı sorarken düşüncelerimden çıkmamı sağlayan Siya'nın sesi oldu.
"Ne kadar daha orada dikileceksin? Otur lütfen." Dedi sandalyeleri göstererek. Bir gülümsemeyle onu onayladım ve bana en yakın olan sandalye ilerledim ve oturdum. Koşulsuz ve karşılıksız bir şekilde bana iyi davranıp karnımı doyuruyorlardı. Kafamı kaldırdım ve Siya'nın hareketlerini incelemeye koyuldum. Dikkat çekici veya rahatsız edici bir hareketleri yoktu fakat bu insanlar kimdi? Birinin ismini daha on dakika önce öğrenmiş diğerinin ismini daha bilmiyordum bile. Siya halinden memnun görünüyordu fakat ağabeyi burada olmamam gerekiyormuş gibi bakmıştı bana sanırım burada olmamı istemiyordu şöyle de bir durum vardı ki bende gündüz olsun buradan çekip gideyim diye düşünüyordum. Çayları da koyduktan sonra masaya oturdu onun oturmasıyla birlikte ağabeyi de mutfak kapısından içeri giriş ve direk masaya oturmuştu. Karnımın doyacağı kadar yedikten sonra çatalımı kenara bıraktım ve çayımdan bir yudum aldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cenah
FantasiGünler geçerken tek bir çıkış yolu bile bulunmamıştı. Ama öğrendiği bir şey vardı o hiçbir yere gitmemişti o Rüyasında asılı kalmıştı. O artık rüyasının içindeydi. Onun Cenah’tan çıkışı yoktu. O gece Cenah’a bir Ay Parçası düştü. O Ay Parçası Mehir...