Bir pazar günüydü. Bir restaurantta garson olarak calışıyordum. Amcam Orhan o restaurantın şefiydi. Koltukta oturmuş dinlenirken aniden yanima geldi ve o korkunç cümleleri söyledi:
"Mertcan acilen eve gitmeliyiz."
İşte tam o an kalbim yerinden çıkacak beynim patlayacak gibi hissettim. Ve ard arda sorularımı amcama yönelttim. Bana hic bişey bilmediğini fakat annemin beni çağırdığını söyledi. Aklımdan babam,kardeşim ve annemin birşeyi olmadıklarinı düşünüyordum. Diğer amcam Ayhan'ın arabasıyla eve geldik. O 5 dakikalık yol bana 5 saat gibi gelmisti. Eve girdiğimde annemin ağlama sesini duydum. Yengem,komşular,çocuklar,enistem bizim evdeydiler. Bunu tek bir açıklaması olabilir; birine bisey oldu kesin. Koşar adımlarla annemin yanina gittim. Annem beni görünce dayanamayıp ağlamaya ve o korkunç sözleri söylemeye başladı;
"Dayın Vurulmuş Oğlumm!"dedi.
Annemin özünden dökülen yaşlar koluma damlıyordu ve her damla içimi acıtıyordu adeta. Hiç ayrılmadan 3 dakika sarılmışızdır annemle.
En büyük dayim ve en büyük teyzemde gelmişti. Bu gece köye HİKMET Dayimi sonsuzluğa uğurliyacaktık.
Her zaman neşeli güler yüzlü olan en büyük dayım Zeki o gece adeta çökmüştü. Ağlamamak için zor tutuyirdu kendini. Hiç durmadan sigara içiyordu ve kafasını yerden kaldırmıyordu.
En büyük teyzem Sevcan. O o hiç dayanamamıştı bu erken ayrılığa. Sürekli bayılıyor ve ağlıyordu.
Ve işte o gece yola cıkmıştık. Arabada 7 kisi vardi. Eniştem,Zeki dayim,yengem,annem,babam,Sevcan teyzem ve ben. Yolculuk boyunca kimse konuşamamıştı.
Ve köye yaklasmistık. Yollar zifiri karanlıktı. Arabamizin farları bu karanlığı yara yara ilerliyordu. Aracımız siyah büyük bi minibüstü. Görünüşü adeta bir cenaze arabasını andırıyordu. Yolda giderken hiç ağlamayan babam daha doğrusu ağlayamayan babam hüngür hüngür ağlıyordu. Fakat hiç sesi cıkmıyordu cıkmamalıydıda zaten. Ama ben küçük bir evin önündeki sokak lambasının verdiği ışık sayesinde babamin gözyaşlarının dizlerine döküldüğünü görebiliyordum. Eve yaklaştıkça arabadakiler en çok da annem ve teyzem ağıtlar yakıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Yanimda oturan dayım ise oda hüngür hüngür ağlıyordu. Ve arabamiz kapinin önüne gelmisti. Arabadan indik tam eve dogru ilerlerken.............Umarım beğenmişsinizdir.
Devamı için yorumlarınızı bekliyorum.