Çok heyecanlıydım. Çünkü yarın okul vardı. O heyecanla yatağıma yattım ve uykuya daldım.
Sabah uyandığımda hemen o heyecanla kıyafetimi seçtim ve giydim. Saçları yaptım, wax sürdüm, parfüm sıktım ve çıktım. Okulda herkes yerli yerindeydi. Sınıfta çok az kişi kalmıştık. Sınıfa sadece 1 kişi gelmiş. En az 5 kişi de gitmiş. Sınıfa girdik hocalarla konuştuk falan ama benim aklımda Tunç vardı. Okula neredeyse onun için geliyordum. Tunç benim en yakın arkadaşım. Ama okulun ilk günü okula gelmemişti. Sonra kapı çaldı. Kapının arasından ''Geç kaldığım için özür dilerim hocam'' diye bir ses duydum. İçeri giren Tunçtu. Koşarak sarıldım ve ;
+Kardeşim benim be iyi ki geldin.
-Gelmicem de napcam olum.
Hoca bizi yerimize oturttu. Bişeyler anlatmaya başladı ;
+Eee çocuklar naptınız bakalım ?
Büşra : Hocam ben denizliye gittim ve...
Sonra zil çaldı. Tunçla birlikte dışarı çıktık. Gezerken kapının önünde 7. sınıflara yeni gelen bir kız gördüm. Görür görmez kalbim pır pır atmaya başladı. Kendimi alamadım o kızdan. Daha tanımıyordum hatta adını bile bilmiyordum ama ilk görüşte aşık olmuştum. Kızdan kendimi alamıyordum bir türlü. En son Tunç çekti kolumdan ;
+Kaptırma kendini fazla ne olur ne olmaz bakmaz sonra sen üzülürsün
-Kanka ben galba AŞIK OLDUM.
Tunçla birlikte yürümeye başladık. Ama aklımdan çıkaramıyordum kızı.
Eve gittim direk araştırmaya başladım sosyal ağlardan ama hiçbirşey bulamadım. O üzüntüyle yattım ve uyudum. Sabah olduğunda yine aynı şekilde saçlarımı yaptım ve çıktım evden. Her zaman Tunç için giderdim okula. Ama artık o adını bilmediğim prenses için gidiyorum. Okulda ilk önce ona baktım fakat ben o kızın umrunda bile değildim. Ama beni mutlu eden birşey vardı. Kızla hep kesişiyorduk. En sonunda dayanamadım ve kendi kendime '' Ah be eren niye kaptırıyosun ki kendini. Yok yok bu böyle olmaz en iyisi eve gidince ona bir mektup yazıp vermem lazım''. Okul bitti ben hızlı adımlarla evin yolunu tuttum.
Eve vardığımda hemen bir kağıt ve kalem çıkardım. İçimden gelen herşeyi yazdım. Bu kağıdı ona vermek için sabırsızlanıyordum.
Sabah olduğunda ilk iş olarak o kağıdı çantama koydum. Hiçbirşey yapmadan çıktım evden. Okula vardığımda kızı arıyordum. Gördüm ama tabii yanına gidemedim. Ardımdan Tunç geldi. Tunça ;
+Günaydın kanka.
-Günaydın kanka.
+Nasılsın ?
-İyiyim sen ?
+Heyecanlı.
-Neden lan noldu ?
+Kanka hani ben bu kızdan hoşlanıyorum ya.
-Eee
+İşte onu bir mektup yazdım. İçimden geçen herşeyi yazdım. Sen bunu ona verebilirmisin lütfen ?
-Tabii kanka sıkıntı değil derken zil çaldı. Sınıfa girdik. Hep düşünüyordum onu. Kendi kendime ''Acaba napıcak ?'' deyip duruyordum. Yine düşünürken zil çaldı. Ben istemsizce heyecanlanmaya başladım. Tunç gelip ;
+Berk eminsin bak deme ?
-Ya eminim...
+Tamam ben gidip veriyorum.
-Hadi kanka git.
Tunç gidip kağıdı verirken ben aşşağıya indim. Kağıdı verdikten sonra yanıma geldi ;
+Verdim kanka
-Olum inşallah kötü bişey demez.
+Yok olum ne dicek.
-İnşallah
Sonra sınıftan bağrışma sesleri duydum. Birisi çıkıp ;
...
