"Bu onun kolyesiydi... Zavallı kraliçe Brianna. Kimse onun Agithor yüzünden öldüğünü bilmeyecek."
Beynimde şimşekler çaktı.
" Sen neyden bahsediyorsun!?"
" Ups... Özür dilerim... Prenses! Durun nereye!?"
Vücudumdaki yaraların verdiği acıyı umursamadan koşmaya başladım.
Işık. Işığı bulmalıyım. Agithor'u mahvedeceğim!
Aniden durdum ve yaralı biçimde yerde yatan atı gördüm. Nefes düzensizliği yüzünden sürekli şişip inen karnına baktım. Dizlerimin üstüne çöktüm.
" Sakin ol... Sadece ne olduğuna bakacağım. " Dedim ve sakinleşince ona dokundum.
Bembeyaz kısacık tüyleri ile asil görünüyordu. Bu bir krallığa ya da bir savaş komutanına aitti. Gözüm kalçasına yakın olan yerdeki ok'a kaydı. Uzun zamandır bu şekilde olmalıydı. Kan lekesi çoktan kurumuştu.
Elimi yaranın üstüne koydum. Keşke bayan Winslet gibi yapabilseydim diye düşündüm. Ya da bir LBF çok işe yarardı.
" Buradayım prenses..."
Arkama döndüğümde az önce konuştuğum little black fairy ile burun buruna geldim.
" Sen-ne..." diyerek omzuma oturmaya çalışan LBF' ye baktım. Yorulmuşa benziyordu.
" Seni arıyordum." Soluklandıktan sonra devam etti.
" Yanlış bir şey yapmaman için. Agithor'u mahvetmek gibi..."
Kişnemeyi duyunca yaralı atı farketti.
" Avv. Tanrım... Sana ne olmuş böyle? Sen Ron'un atı değil misin?"
"Ron mu!?"
" Evet o karizmatik bir savaşçıdır." dediğinde gözlerimi devirdim.
" Peki burada ne işi var? "
" Muhtemelen avcılardan kaçıyordu. Hadi onu iyileştirelim." Dedi.
"Hadii! Ok'u çıkartmaya yardım et!"
Dediğini yaptım ve oku olduğu yerden çıkarttım. At ani hareket yapsada LBF daha hızlı davranarak yarayı iyileştirdi.
" Bunu bana da öğretmelisin LBF..."
"İsmim Chara Hon Andorra. "
" Sana ne dememi tercih edersin?"
" Sadece Chara."
" Söylesene Chara? Kolye. Anneme ait olduğunu ben bile bilmiyorum fakat sen biliyorsun. Nasıl? "
" Çünkü ben onun LBF'siydim. Ve o senin LBF'en olmamı istedi. Ve ... Bak sana ne göstereceğim! "
Dedi ve kolyeyi birden elinde gördüm. Elimi uzattım ve kolyeyi avcumun içine koydu.
" Hadi ona fısılda!"
"Ne diyeyim ki!?"
"Brianna J. Hadi ona "Brianna J" de!"
Kendi adımı söylememi istedi. Elimi dudaklarıma yaklaştırdım ve kısık sesle 'Brianna J' dedim. Kolyeyi ağzımdan uzaklaştırdım. Hologram! Bu büyülü bir kolyeydi!
"Ah.. Kraliçe Brianna... Evet o kucağındaki sensin prenses. Ve yanındaki iğrenç ötesi varlık da Agithor. "
Agithor'a bakıp nefret kusmak yerine çok benzediğim anneme baktım.
"Evet kesinlikle benziyorsun. "
Gözlerimi Hologramdan ayırmadan konuştum.
" Sen zihnimi okuyabiliyor musun?"
" Bağlı olduğumuz için evet."
" Bunu sık sık yapma."
" Peki. Hadi kapatda geri dönelim. "
" Kapatmak istemiyorum. Ve geri dönmeyeceğim."
" Ee... Prenses... At nerede?"
" Ne?"
At yerinde yoktu.
" Prenses hemen gitmeliyiz."
Kolyeyi tekrar dudağıma yaklaştırdım ve "Hoşçakal anne..." diye fısıldadım. Hologram kaybolduktan sonra kişneme tekrar duyuldu. Çok yakından geliyordu. Adımlarım beni sese götürdü.
" Aferin oğlum. Işte böyle. Al bakalım."
Ronald'ın sesini duyunca sessizce geri döndüm. Onunla tekrar karşılaşmak istemiyorum.
" Kim var orada!? Tanrım hala gitmedin mi sen!?"
Gözlerimi kapadım. Beni farketmişti.
" Gidiyordum."
" Bencede." Dedi ve sanırsam atını okşadı. Chara'nın sesini duydum. Sinirlenmişti.
" Prenses ile böyle konuşamazssın Ron! Senin atını iyileştirdi o!"
" Birincisi bundan sanane Chara!? Ikincisi de benim atım gayet iyi!"
" Atın yaralıydı Ronald Winslet. Ama onu iyileştiren ben değilim. Onu Chara iyileştirdi."
Her zamanki soğuk bakışını gördüm.
"Teşekkürler Chara... Şimdi onu al ve götür. Defolup gidin! "
Ona yaklaştım ve sakin ama tehtidkâr bir ses tonuyla konuştum.
"Sen Ronald Winslet! Sen Ütopya'nın en kibirli ve kötü yaratığısın! Birincisi; Chara benimle gelmiyor! Ikincisi ise sana gideceğimi defalarca söyledim! O kafatasının içinde ne var söylesene? Büyük bir HİÇ. Sen bir hiçsin Ronald. Gördüklerin gerçekleşmeyecek. Sana yemin ederim ki hiçbiri gerçekleşmeyecek. Çünkü ben 12 saate kadar yok olup gideceğim. "
Bana duygularını belli etmemeye çalışarak konuştu.
" Ben. Yani.. Herkes için en iyisi budur belki de..."
" Brianna J! Kendine gel! Böyle bir şey olmayacak! Buna izin vermeyeceğim!! Asla Ütopya'nın kaderini değiştirecek kişinin ölmesine izin vermeyeceğim! "
" Kapa çeneni Chara." dedim ve Ronald'a döndüm.
" Bana çıkışı göster. "
İstemeyerek diğer bölgelerden daha aydınlık olan tarafı işaret etti.
▲▲▲▲▲▲▲▲
Biliyorum kısa bir bölüm oldu :D
Medyadaki başrolümüz Brianna (Kristen Stewart).