Chapter 6 - Burn In Flames

4.8K 168 8
                                    


Harry, Blue'nun üzerinde uzanırken onun renkleri daha belirgin olduğunu hisstti. İçlerinde yanan alevlerin renklerini. Dudaklarında ki doğal kırmızı renginin ve Blue'nun kahverengi gözlerinin renklerini. "Bu gece çok güzeldi." Blue öpüşmelerinden dolayı kalın çıkan sesi ile Harry'yi kendine getirdi. "Bu gece mi, öpücük mü?" Blue,Harry'nin cesur cümlesi karşısında vucudu yanmaya başladı. "Eğer tekrar istersen,ben hep olacağım." Harry altında yatan Blue'nun utanma belirtisi vermesi için uğraşıyor gibiydi. "Benim için sorun olmaz,Blue Carter." Blue ellerini Harry'nin saçlarına çıkarttı ve onları hafifçe çekti. "Senin hoşuna gidiyor gibi,Harry." Blue'nun elleri simdi Harry'nin uzun saçlarını okşuyordu. "Benim öperken çok istekliydin." Harry kahkaha attı. Bu kızın dedikleri ona çok tatlı gelmişti. Eğer başka biri söyleseydi bekli onun ne kadar sürtük olduğunu düşünebilirdi. Blue,Harry'nin kahkasına eşlik etti. Harry'nin güldüğü zaman çıkan derin çukurlara ellerini koydu. Kahkahalar kesilip yerini gülümseme almıştı. Harry'nin güzel suratında sabit kalan derin gülümsemesi vardı. Harry dudaklarını tekrar bir öpüşme için birleştirdi.

Bu onların ikinci öpücüğü oldu. Dudakları arasında nefes alısverişleri,dillerinin ve dudaklarının hareketleri. Blue yerlerini değiştirdi. Şimdi Blue üste ve Harry alta oluyordu. Bacaklarını Harry'nin etrafına sarılı bir haldeydi. Harry 'de ellerini kızın kalçası üzerinde tutuyordu. Dudakları yeniden ayrıldı. Blue Kahverengi gözlerini,Harry'nin yesilleri ile kesişti. Gögusleri birbirine degiyordu.

"Artık gitmeliyiz." Blue kendini Harry'nin üzerinden çekti. "Başka bir yerde mi devam edecegiz?" Harry yeni bir oyun başlatmaya hazırdı. "Evet. Bekli bir ormanda veya arabanda?" Blue çok ince olmayan kaslarını kaldırdı. Harry ayağa kaltı ve Blue'ya yardım etti. "Belki havuzda bilirsin ıslaklık belli olmaz." Dedi Harry. Blue gözlerini açtı ve Harry'ye baktı. Eğlenceli oyunları, Harry'nin göndermeleri yüzünden alev alıyordu. Blue kendini toparladı "Belki de tuvalete gitmeliyiz. Ellerinin sana ihtiyacı olabilir." Blue ve Harry'nin şakalarında gerçeklik olduğunu ikiside biliyordu. Harry yeniden Blue'nun elini tuttu. "Olabilir. Eğer sana uygunsa?" Blue,Harry'nın elini sıktı. Harry'nin onun elini tutması Blue'nun içinde alevler almıştı. Sanırım bugün bu gece ikiside alevlerin içınde kalıyorlardı. Arabaya bindiler ve Harry sürmeye başladı.

"Ben senin hakkında nerdeyse hiç bir şey bilmiyorum." Blue,Harry'i tanımak istiyordu
"Birbirimize sorup,cevapları alırız." Blue,Harry'i onayladı. "Benim evime gidiyoruz." Blue teklife karşı çıkmayınca Harry kendi evinin yoluna döndü. Blue sorucağı soruları zihinsel bir liste haline getiriyordu.

Ailen nerede yaşıyor?

Şimdiye kadar kaç partide bulundun?

Los Angeles'a hiç gittin mi?"

En sevdiğin yazarlar var mı yada müzik grupları?

Blue'nun düşündüğü şeyleri sohbette gore olacakti. Ama aralarından bir kaçını soramayağını biliyordu. Harry arabayı durdurdu. "Bekle." Arabadan çıkmadan önce Blue'yu uyardı. Arabanın kapısı açıldı ve Harry yine Blue'nun elini nazikçe tutarak arabadan indirdi. Lüks apartmana giderken bile elleri ayrılmamıştı. Ve o tanıdık yanma hissi ellerden yeniden başlıyordu. Harry kendi dairesinin kapısı açtı ve Blue'yu kendi ile beraber içeri girdirdi. Blue'nun ellerinden ellerini çekti ve sırtındaki çantayı aldı. Harry yeniden kızın beline sardı ve Blue'yu mutfaga yönlendirdi. "Aç olduğunu düşünüyorum?" Harry güzel kaşlarını havaya dikti ve Blue'ya baktı. "Doğru düşünüyorsun." Harry telefonu aldı ve pizza söyledi. Pizzalar gelene kadar Harry ile konuştular. Harry pizzaların parasını ödeyip geri mutfaga döndü. "Başlayabilirsin." Blue elindeki pizza dilimini bıraktı. "Aslında ne sorucağımı unuttum." Omuzlarını kaldırdı. "O zaman ben sorarım." Harry,Blue hakkında öğrenmek istediği şeyleri biliyordu. Ama hepsini değil.

"Neden İngiltere'ye geldin?"

"Annem ve babam yüzünden." Blue bu konu hakkında tam olarak diyeceği şeyleri söyleyemiyordu. "Ailen burada mı yaşıyor?" Harry kafasını salladı.

"Holmes Chapel. Londra'dan uzak."

"En son ne zaman sevgilin oldu?"

Harry bu konulardan uzaklaşmak istiyordu. Blue'nun sevdiği renkleri biliyordu yada yemekleri ama hayatının önemli yerlerini daha çok bilmek istiyordu. "Sanırım." Blue omuz silkti. "Sanırım?" "Takılıyorduk. O ve ben. Bir zaman için hayatım güzeldi. Ama sonra hayatın acımasız yeri benide vurdu." Blue'nun kahverengi gözleri dolmaya başlamıştı. Harry,Blue'nun göz yaşlarını saklamasını görmüştü. "Anlatmak zorunda değilsin." Harry,Blue'nun göz yaşlarının dinmesini istiyordu. "Sorun değil. Bu olayı atlattım. Ama annemi asla afetmedim." Dedi Blue. Harry,Blue'nun yanına gitti ve sarıldı. Bu büyük ve duygulu bir sarılmaydı. Kızı yavaşça kaldırıp salona götürdü. "Bekle. Ben gitsem iyi olur." Harry kaşlarını çattı. "Asla. Burada kal." Blue'nun gözleri Harry'nin yeni odagı oldu. İstiyordu. "Tamam." Harry,Blue'yu tekrar yanına çekti. "Benim evim daha uygun olur. Bilirsin şuan orman pek uygun olmazdı."

Red Lips (Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin