KAVGA

52 6 0
                                    

Bölüm şarkısı =little me-little mix

Hiç boşlukta hissettiğiniz oldu mu?

Yada yalnız..

Kimsesiz...

Sahipsiz...

Ben bunların hepsini hissettim ama o KAHVERENGİLERİ gördüğüm an hayatımda hiçbir şekilde hissetmediğim duyguları hissettim.Kahverengi irisleri o kadar baştan çıkarıcı ,o kadar güzellerdi ki..diyecek hiçbir kelime bulamadım o koca irisleri için.Sanki küçük bir çocuğun gözleri vardı onda ama gergin yüz hatları o küçük çocuğu kimseye hissettirmiyordu.

Muhtemelen şu an yüzümdeki ifade normalin altlarında biyerlerdeydi,

Can'ın koluma dokunmasıyla gözümün önündeki perdeyi indirip Cana döndüm.Kafasıyla okulu gösterip "girmen için okul seni bekliyor hanımefendi"hiçbişey söylemeden kafamı iki yana sallayıp kendime geldim.Okuldan içeri girdiğimizde ,yine gözler bize dönmüştü iç sesim.

Sanki burda ayı oynuyor ya!

Tabikide bunu dışımdan söylemedim ama yinede söylemek istedim.Dik duruşumla insanlara ölümcül bakış atıp müdürün yanına gittik.Can'ın sınıfının 12-E, benimkini ise 11-A olduğunu öğrendik.Koridorda sadece bizim ayak seslerimiz duyuluyordu.Giydiğim toplu botlar rahat olmasının yanında çok ses yapıyordu.Benim sınıfımın önüne geldiğimizde ,abim yanağımdan öpüp "iyi dersler canım teneffüste seni alırım."deyip gitti.Kapıyı çalmadan direk içeri daldım.

Kapı çalmaktan nefret ediyorum!

İç sesimi sustturup içeri girdim.Öğretmen sınıfa doğru dönmüş galiba yeni dönemin nasıl geçeceğini anlatıyordu ,tahtaya dönüp baktığımda ders yazan yerde edebiyat yazdığını gördüm.Edebiyatı severdim aslında en çokta ÖZDEMİR ASAF'ı onun şiirleriyle büyümüştüm,pek şiir yazdığım söylenemez ama yine de Cemel Süreya ve Özdemir Asaf benim bir parçamdı.Özdemir Asaf taş kalbimi harekete geçirirken,Cemal Süreya zihnimin içindeki o küçük tomurcukları harekete geçiriyordu.Hocanın hafif öksürmesiyle dikkatimi ona verdim "Genelde sınıfa öğretmenden önce gelinir hanımefendi."Kız alaycı yüz ifadesini takınıp başını hocaya doğru çevirdi,hocayı hafif incelediğine,üzerinde nerdeyse  üzerine tam oturan dizlerinde biraz üzerinde kalem etek,beyaz gömlek ve siyah ince ceket vardı.Hocanın yeşil rengini en güzel tonu olan gözlerine bakıp"ehh işte fene mı oldu hocam sizde ilk defa sınıfınıza geç gelen bir öğrenci gördünüz."deyip alayla güldüm.Sınıfta hafif kıkırtılar gelmeye başladığında hoca sınıfa dönüp susun bakışı attı."kendini çok mu akıllı sanıyorsun sen,bahse girerim tek bir şiir bile bilimiyorsundur."diyip hafifce güldü.Kız içinden şimdi görürsün sen deyip boğazını temizledi."peki hocam neyine iddaya giriyorsunuz durun ben size bir kolaylık sağlayayım,eğer ben şiir okursam bütün sınıfa 100 vereceksiniz!"sınıftan şaşkınlık nidaları yükselirken bazıları yapacağımı bazıları yapamayacağımı söylüyordu.Sınıfın ortasına doğru biraz ilerleyip durdum.

Ben sana hep üşüyordum çünkü;

Kıştım,

Nakıştım,

Bakıştım,

İnkar etmiyorum da bunu

Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım,

ve lütfen inkar etme...

SANA EN ÇOK BEN YAKIŞTIM..

Gözlerimi kapattığımı yeni farkediyorum.Gözlerimi açmamı sağlayan o muazzam ses oldu "Özdemir Asaf" Gelen sese doğru kafamı çevirdiğimde o kahverengilikleri gördüm.Kapını pervazına dayanmış bana bakıyordu,bi o değil bütün sınıf ve öğretmen de bana bakıyordu.Aklıma gelen şeyle kafamı yavaşca hocaya çevirip sırıttım. "hocam umarım verdiğiniz sözü unutmazssınız."Göz ucuyla kapıya doğru baktığımda çocuk en arka sıraya oturmuştu.Hafifce etrafta gözlerimi gezdirdiğimde tek boş sıranın o çocuğun yanı olduğuna şaşırmadım.sırya doğru yürüyüp çantamı gelişi güzel attım.Sınıfa baktığımda herkezin gözünün benim üzerimde olduğunu hissettim."evet çocuklar yeni arkadaşlarımızı tanıyalım o zaman bu sene gelenler sırayla kendisini tanıtsın.Ön sıradan birkaç öğrenci kendini tanıttığında sıra bana geldi, istifimi hiç bozmadan,"Adım Elisa Kaya, işlerimiz yüzünden İzmirden İstanbul'a geldik."hoca kafasını sallayıp diğer öğrenciye geçti.Cantamdan yeni başladığım'60 saniyede terapi' kitabını okumaya başladım.

Kitaba o kadar dalmışım ki ,yandaki çocuğun beni dürttüğünü son anda hissettim.Kolumu ondan kurtarıp "napıyorsun be sen"deyip resmen çirkefleştim.Çocuk benim ayağa kalkmadan faydalanıp sınıftan çıktı.Bende tekrardan sırma oturup litap okumayı planlıyordum ki sınıfın girişinde Can'ın sesini duydum."Elisa! tenffüse çıkmayacak mısın?"elimle 1 dk işareti yapıp elimdeki kitabı güzelce çantama koydum.Can'ın yanına gittiğimde abimin karşısında bir kız vardı.Kızı biraz süzdüm,Siyah saçlarını platin sarısına boyatmış,kalçasının hemen altındaki etekle herkese sanki ben herkesle yattım imajı veriyordu.Abime baktığımda yanaklarını içine havayı doldurup dışarı veriyordu,yani sıkıldığı belli oluyordu.Kız tam elindeki kalemle abimin eline numarasını yazıcakken hemen koşup elindeki kalemi aldım."hopp orda dur bakalım sürtük" kız gözlerini bana döndürdüğünde gözlerinin yeşil olduğunu fark ettim."sen kimsin ben!" kelimeleri dişlerinin arasından tıslarcasına çıkınca "seni ilgilendirir mi?" kıza tek kaşımı kaldırıp sorduğum soruya cevap vermesini bekliyordum."kim olduğunu söyle dedim sana orospu!"o kelimeyi duyduğum anda kan sanki beynime fışkırmış gibi kıza bir tana sağ kroşe geçirdim.Ahh hadi ama kızın saçını çekiceğimi falan mı sandınız ,bunu herkes bilir sürtükler kavga ederken saç çeker. Etrafa kısa bir bakış attığımda bazıları bazıları bizi gösterirken bazıları telefonla vidioya alıyordu.Kızın kafasını sert zemine vurup üzerine doğru oturdum.Kız şu an ağlamaktan başka bir şey yapamıyordu,kızın burnuna bir tane daha yumruk geçirdiğimde burnundan kıt! diye bir ses geldi.Kızın kulağına eğilip "bidaha ban ban hakaret edici bir kelime daha edersen bu seferki kadar ucuz kurtulamazssın." Deyip üzerinden kalkttım.Hızlıca koridorlarda gezinip tuvaleti armaya çalışırken kısa,kıvırcık saçlı ,gözlüklü bi kız dikkatimi çekti.Gözlerimi üzerinde gezdirdiğim zaman ona yakışan çizgili bir etek,beyaz gömlek,ince bir ceket ve siyah botlar vardı sevimli duruyordu. Elinde birsürü kitap vardı.Adımlarını hızlandırıp kıza yetişti"tuvalet nerde acaba" çenesiyle koridoru gösterip "koridordan sola dön 3.kapı" kıza gülümseyip boş koridorda ilerledim.Ellerime baktığımda hafif kırmızı lekeler vardı. O anda biri kolumdan çekip beni bodrum kata indirdi sırtım sert duvara değerken karanlıkta pek bişey göremiyordum,hafifce ittiğimde vücudumdaki kan akışı bi anda hızlandı,deminki dokunduğum beden KAHVERENGİ gözlü çocuğun bedeniydi.Çocuğun bana yaklaştığını hissettiğimde onu tekrar itmeye çalıştım,ama bu sefer ellerimi tutup iki yandan duvara dayadı.kulağıma yaklaşıp"okulumda birdaha kavga istemiyorum."kız bir anda şaşırdı okul bu çocuğun muydu? Aklındaki şeyleri bir kenara itip,çocuğun kasıklarına sert bir tekme attı.Oğlan sert bir küfür edip yere düşerken kız oğlanın üstüne oturup kulağına eğildi"eğer bidaha benim işlerime burnunu sokup,beni tehtit edersen sonuçları ağır olur." diyip ayağa kalktı.Kız bu zamana kadar kendini ezdirmemişti,gerekirse ezmişti ama hiçbir şekilde ezilmemişti!...

ARKADAŞLAR TEOG GÜZEL GEÇTİ BUNUN SEVİNCİYE BELKİ BİRKAÇ GÜN SONRA BİR BÖLÜM DAHA YAYIMLAYABİLİRİM.. VOLTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUMM...



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 03, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAHVERENGI tehlikesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin