(3 Gün Sonra )Sırlar Açığa Çıkıyor..

298 62 1
                                    

Diana'nın 2 gün önce okuduğu mektup çok garipti. Annesinin ona yazdığı mektubu çok garip bulmuştu ve şaşırmıştı. Mektubu çekmeceden tekrar çıkardı ve şöminenin başına oturarak onu ateşe atmadan önce, son kez okudu.
Diana'nın Annesinin ona yazdığı mektup;
Diana'm
Umarım iyiaindir yavrum..... İyi olmalısın!Beni hiç kaybetmediğine inanabilmelisin. Biliyorum kolay değil. Ama yalvarırım bir dene. Beni günlük işlerinden haberdar etmeyi unutma, olur mu? Nasıl mı? Benim için günlüğüne birşeyler karala,fotoğraflarımla konuş,bana öyküler yaz ....
Mezuniyet töreninin saati belli olur olmaz bana bildir.Akşam yürüyüşlerinide bırakma sakın. Derslerine devam ediyorsun değilmi? Iş başvuruların nasıl gidiyor? Hepsi bir yana, eskiden olduğu gibi güzel öyküler yazmaya başlayınca mutlaka haberim olsun.
Kim bilir belki de çok yakında , en nihayet öykü yazarı olmaya karar verdiğinin müjdesini verirsin bana. Seni en büyük düşünü kovalamaktan alıkoyan sebep ne ki zaten? Ama her zaman olduğu gibi,seçim yinede senin. Sonuçta benim tek dileğim,senin mutluğun.
Mutluluğun dedimde, bu mektuptaki anlatacağım şeyler seni bir süreliğine mutsuz edebilir yavrum. İnan bunu hiç istemezdim. Ama ne yazıkki başka çarem yok. Affet beni güzel kızım...
Aslında birazdan söyliyeceklerimi seninle yüz yüze konuşabilmek isterdim. Ama çarpık çurpuk el yazımdan ve her yeni paragrafta bir parça daha eğilip bükülen harflerimden de anlaşılacağı gibi,artık anlatacaklarımı ne yüzüne karşı söylemeye, ne de bu mektupta ayrıntılara girmeye gücüm var.
Nereden başlayacağımı inan bilmiyorum bunları sana söylemek çok zor.... Bilsemde başlayamıyorum.
Diana sevgili yavrum.... İşte.... İşte artık bilmeni istediğimde bu. Babanın ölmediği ve bizi terk ettiği. Yanına ikiz kardeşin Marry'yi de alarak kapıyı çarpıp gittiği o günden beri bunları sana anlatacak yüzüm yoktu .
Benim yaşadığım acıları senin de yaşaman ve babası tarafından terk edilmiş biri olarak büyümememn için, bunca yıl seni babanın öldüğüne inanmana izin verdim ne yazık ki.
New York'ta yaşarken her ay ziyaret ettiğin, babana ait olduğunu sandığın o mezar taşını bile bunun için yaptırdım. Baban ikimiz içinde ölmüştü nasıl olsa.
San Francisco'ya taşınınca da bir anlamda geçmişin izlerini geride bırakmış olduk. Burda hiç kimseye babanın yaşadığından veya Mary'den bahsetmedim.
Mary'i bizden koparan babanın onu bir daha görmemize izin vermeyeceğini biliyordum.
Şu anda çok haklı olarak, bütün bunları sana niçin şimdi anlattığımı soruyor olmalısın. Anlatayım Diana'm.....
Hastalığımı ortak bir tanıdığımızdan haber alan baban Mary'e benden bahsetmiş. Ve eline benim adresimin yazılı olduğu kağıdı tutuşturmuş. Ondan sonra ise Mary bana üstünde adres yazmayan bir yerden mektuplar yollamaya başladı toplam dört tane mektup var. O mektupları sandığımın içinde tutuyorum. Sandığın anahtarı çalışma odamdaki dolapta. Mary bana çok garip şeyler yollamış. Sen onları okursun daha sonra fazla ayrıntıya girmeyeyim. Daha sonra Marry nin adresimi bildiği halde neden yanıma gelmediğini hala kestirebilmiş değilim. En sonuncu mektupta evden kaçtığını ve benim yanıma gelmek için yola çıktığını yazmış. Bir süre Zaynep Hanım denilen birinin köşkünde kalıp yanıma geleceğini söylesi. Babasınada bir not bırakmış. Nitta şöyle yazıyormuş;
Baba ben gülümün peşinden gidiyorum. Onunla konuşmaya gidiyorum. Onun yerini buldum. Beni hiç bir yerde bulamazsın. Seni seviyorum ...
Sencede çok garip değilmi? Her neyse konumuza dönelim. Diana'm ikizin kayıp hiçbir yerde yok. Ben onu aramakla uğraştığım için sana bunları söylemeye yüzüm yoktu. Belkide en diğrusu buydu bunları senin yüzüne söyleyemezdim. Güzel kızım senden tek arzum ikizin Mary'i bulup ona sahip çıkman.
                                                       Annen....

Kayıp İkizimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin