Sabah kalktım ve caddedeki parka yürüyüşe çıktım. Hava çok güzeldi pastaneden kendime 1 tane krovasan ve cappicuno aldım. Caddede yürüyordum. Buralarda satıcılar çok olurdu. Annenle kendime buradan ıvır zıvır alırdım. Ayrıca benim normalde alışveriş yaptığım mağazadan daha kaliteli ve ucuz. Hatta Rihanna bile bunlardan giyiyormuş. Yolda yürürken falcı bir adam bana yaklaştı.
Falcı: O çok yakınlarda onu bulacağına eminim.
Diana:Kimi bulacağıma emin siniz?
Falcı : Cevabını bildiğin sorulara yanıt araman sence de çok saçma değil mi?
Diana: Sen ne den bahsediyorsun?
Falcı: Tamam tamam kızma küçük hanım o aramak istemediğin kızdan bahsediyorum.
Galiba falcı Mary denilen kızdan bahsediyor. Ama nasıl olur? Annem mektubunda bu konu hakkında kimseye birşey söylemediğini yazmıştı.
Diana: Sen nereden biliyorsun?
Falcı: Bana boşuna falcı demediler herhalde. Oradaki resim yapan ressamı görüyormusun üstünde önlük var. Yakışıklı olan.
Diana: Evet nolduki? Omu söyledi? Ben o çocuğu ilk defa görüyorum.
Falcı: Hayır o söylemedi ve birşeyde olduğu yok. Daha önce görmemen normal çünkü yeni geldi. Onun yanına git ve cevabını almak istediğin bütün soruları ona sor.
Diana: Neden olduğunu anlamasamda içimden söylediğini yapmak geliyor. Tatlı çocukmuş.
Falcı gülümsedi ve kafasıyla hadi git dercesine bir işaret verdi. Diana'da Antoine'nin yanına gitti.
Ressamın ismi Antoine'ydi.
Diana: Merhaba Antoine ben Diana.
Antoine: Merhaba Diana seni tanıyorum. Ben buralarda yeniyim ama sen buralarda çok popülersin yani tanınıyorsun.
Diana: Bilmemki öylemiyim ?
Antoine: Evet öylesin.
Antoine: Yanlış anlamazsan birşey söyleyeceğim.
Diana: Tabiki.
Antoine: Popülerliğin bir yana sen harika görünüyorsun.
Diana: Sağol, ama biraz konunun dışına çıktık. Ben sana birşey soracağım.
Antoine: Tabiki sorabilirsin.
Diana: Sen bildiğim kadarıyla İstanbul'dan geliyorsun Amerika'da sömestır yapmışsın. Ve sokak ressamcısısın. Sen Mary diye bir kız tanıyor musun?
Antoine: Evet söylediklerin doğru ama Mary ' i tanımıyorum. Sadece adını bir kaç kez duydum. Babasının adı da Riechard.
Diana: Peki onun hakkında birşey biliyormusun? Eğer biliyorsan lütfen söyle.
Antoine: Evet ben istanbulluyum ama annem amerikada yaşıyor. Babam ise İstanbul'da yani ben amerikalıyım hemde biz Amerikada yaşıyorduk. 10 yıl orada yaşadım 9 yıl İstanbul'da malesef Mary'i tanımıyorum.
Diana:Peki sağol.
Antoine: Rica Ederim güzel kız.
Diana eve gelmişti saat 14:37'ydi. Aslında annesinin ölümünden sonra ona destek olacak bir kardeş ona iyi gelebilirdi. Hemde birbirinin tıpkısı olan bir kardeş. Onun bir suçu yok benimde. Bütün suç o adamın. Babam demeye dilim varmıyor. Ben Mary'i bulacağım. Kardeşim bekle seni bulacağım. 1 hafta sonra ilk uçakla İstanbul' a seni aramaya gelecğim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp İkizim
Mystery / ThrillerTüm hakları saklıdır © ~~~~~~~~~ Kayıp bir ikizinin peşinden San Francisco'dan İstanbula gidiş hikayesi.. Votelerinizi ve yorumlarınızı eksik etmeyin... ~~~~~~~~~ Bu kitap benden izinsiz alınamaz ,satılamaz, çoğaltılamaz. Eğer herhangibi birisi olu...