GİDİŞİNİN ADIMLARI
"Gidişinle başladı, sol yanımdaki çağ yangını"
Boğazıma yumruk vurmuşlar gibi nefessiz kalmıştım.Başımla gövdem arasındaki bütün köprüler yıkılmıştı sanki.Bir an önce bu kâbustan uyanmak istedim. Avazım çıktığı kadar ağlayıp içimdekilerin dökülmesini, her damlada biraz daha hafiflemeyi umdum ancak tıkanıp kaldım öylece. Kaskatı kesilen bir adama bürünmüş, veda etmeye hazırlanan bir yolcu gibi acımasızca dökülmüştü keskin sözlerim. Kesin ve net bir tavırla ayrılık defterini aralamıştım o anda. İki sevenin hazin sonunu kendi ellerimle hazırlayıp, faili olmuştum bu ölümün.
Ben anılara gömerken her anı, sen ellerinle beni bir kedi gibi sarıp sarmalamaya çalışmıştın, gitme der gibi bakmıştın. Parmak uçlarımda hala izlerin vardı ve artık ellerim ellerinden çok uzaklardaydı. Sırtıma yaslanmış, haykırmıştın. Gözyaşların yakmıştı elbisemin içine giyindiğim derimi. Ne kadar da canım yanmıştı. Etim değil içim acımıştı.
Bittiğim bir andı, o an. Yer yarılsa da içine girsem dediğim bir zaman... Ne anı ama değil mi? Acının kokusu gelir hala burnuma. Saçlarını okşamıştım son defa, öyle masumca izlemiştim gözlerini ve güçlü ol diyerek vicdanımı okşamaya çalışmıştım. Sonra üzüntünün üzerine biraz vefa dökmek istemiş ama bunu bile becerememiştim.
Hatırlıyorum diyemiyorum unutamadıklarıma.
Soğuk ve acı bir geceydi işte. Geçmek bilmeyen saat o gidiş karesinde şahlanmıştı. Gözlerim hep yelkovanın atışlarına takılmış, içimden kan kızıl bir ter akmış, kalbim hiç görmediğim kadar hızlı çarpmıştı. Tir tir titreyen, bitkin düşmüş soğuk bir vücudun içinde sıkışıp kalmıştım. Gitmeyi kafama koymuştum çünkü. Ama zorlanmıştım ne yalan söyleyeyim, sıkıca sarılıp ağlamamak için kendimi zor tutmuştum. O nasıl bir duyguydu Allah'ım işin içinden çıkamamıştım.
O anlar geliyor gözlerimin önüne.
Gitmek istiyordum ama gidemiyordum. Yerimde sayıklıyor gibiydim. Bedenen dönsem de arkamı, kalben dönemedikten sonra ne anlamı vardı ki. Mutsuzluğumuza, kavgalarımıza, dayanacak bir gücüm kalmamıştı. Yalnızlığın kokusu bir an için hoş gelmişti ve ben gitmiştim.
Sonra senin gidişin geldi aklıma.
Eşyalarını toplayıp gitmen ne kadar koymuştu bir bilsen. En çokta sana dokunmuştur bilirim. Çünkü ben seni, senin beni sevdiğin kadar sevememiştim. Ama her zaman masumca sevmiştim seni.
Önce ben gitmiştim, sonra da sen...
Seven herkes için
Hüzünlü bir sahneymiş ayrılık
Ve seven herkes
Mutlaka yaşarmış bir anlık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ömrünü Ömrüme İlikler Misin?
RomanceHiçbir Aşkın, hiçbir ayrılığın önsözü yoktur. Son sözü vardır. "İlk görüşte Aşk'a inanmayan, hiç Aşk'a inanır mı?' Ve ayrılığı bilmeyen içinden uğurladığına hiç ağlar mı? Bu kitap, kapağını açan her ele ruhunu ele verir. Ben de sadece ruhumun kentin...