JELENA FOREVER♡

Aynı Ev

Selena'nın Ağzından:

Ya bırakın beni, ben sadece uyumak istiyorum. O kadar!

Tamam, uyuyabilirsin ama seni sık sık uyandırıcağım.

Ama neden?

Çünkü, ıhm çünkü seni özlüyorum.

Başka yalan uyduramadı da özlüyorum diyor.
Zaten başımın ağrısı yetmezmiş gibi Justin sürekli yanımda.
Aynı eve taşınmak bir hata mıydı?
Beni uyandırıyordu.
Ayrıca boğazım ağrıyor ve kendimi halsiz hissediyordum.
Sanırım hasta oluyorum.

********

İç-mi-yi-cem!

İ-çi-cek-sin!

Bebeğim, sanırım aynı eve çıkmak bir hataydı, ha?

Ah, bu daha başlangıç bebeğim. Çok eğleniceğiz.

Sapık işte boşuna demiyoruz.
Allison, Scooter ve Justin oturmuş bana garip bir karışım içirmeye çalışıyorlar. İyi ki boğazımın ağrıdığını söyledim!

Sel, bunu içmezsen iyileşemezsin.

Sel, Scoot'ın inadını bilmiyorsun. Bana bunun aynısını içirmişti.

Şimdi, ya kendin içersin,
Yada 3'ümüz zorla içiririz.

Üçüne de baktım ve masum bir gülümseme attım.
Ardından hızlıca koltuktan kalkıp koşmaya başladım ki neye yarar?
Benim birtanecik sevgilim belimden tutup yine koltuğa oturttu.

Ve üçü birden sırıtmaya başladı.

Ne gülüyosunuz ya?

Justin burnumu tıkadı ve içeceği içirdi.

Yüzümün şekilden şekile girdiğini hissedebiliyordum.

Bunu s-sana ödeticeğim.

Biz uyarmıştık.

İmza gününe az kaldı, hayranların seni böyle görmesin değil mi?

Of off!

İçeceği elinden aldım ve içmeye çalıştım.

********

Bir buçuk saat sonra içeceği bitirmiştim.
Gerçekten etkili olmuştu. Sesim geri gelmişti ve kendimi çok iyi hissediyordum.

Allison ve Scooter birkaç saat önce gitmişti.

Sabah kalkar kalkmaz aşağı inip kahvaltı hazırladım ardından Justin'i uyandırdım.
Koca bebek resmen, tamam uykuyu seviyor ama yatakta zıplamama rağmen zorla uyanmıştı.

Yaa kalksana koca bebek!

Hey, sana diyorum!

Zıplamayı bıraktım ve yanına oturdum.

Justin,

Heyyy!!

Beni korkutuyorsun!
Justin!!

Belimden tuttu ve aniden beni yatağa yatırdı.

Tanrım, Justin!

Justin'i ittirdim ve aşağı indim.
O da arkamdan geldi.

Beni zehirlemiyiceksin değil mi?

Bilemem.

İnanmış olucak ki hiçbirşey yemedi.

Şaka şaka.

Ben kahkahalarla gülerken Justin kahvaltısına devam ediyordu.

Kahvaltıdan sonra dışarı çıktık.
Biraz yürüdük ve dondurma aldık, ardından scootera bindik.(araç olan;)
İlk defa korumalarımız olmadan dışarı çıkmıştık ve açıkcası biraz korkuyordum. Ve korktuğum gibi de oldu.
Arkama baktığımda yaklaşık 100 kişi çığlık atarak bizim peşimizden koşuyordu.
Scooter hızlı gitmiyordu bizde koşmaya başladık ve gördüğümüz ilk mağazaya girdik.

Ne yapıcağız?

Scooter telefonu açmıyor!

Bende Allison'ı aradım ama o da açmıyordu.

Burda mı kaldık yani? Birşeyler yapmamız lazım.

Justin bir kızla konuşmaya çalıştı.

Pardon-

Aman Tanrım Justin Bi-

Ve kızın ağzını kapadım. Bir de burda olmazdı.

Yardımına ihtiyacımız var.

Ta-tabiki ne yapabilirim?

Dışardaki kalabalığı görüyor musun?

Evet.

Onlardan kaçmamız lazım.

Bize yardım eder misin?

Peki, ne yapıcağım?

********

Chelsea kapının önüne çıktı ve bağırmaya başladı:

Aman Tanrım, Jelena az önce arka kapıdan çıktı!!
Onları yakalamamız lazım!!

Herkes arka kapıya koştu ve bizde kapının önünde bizi bekleyen Ryan'ın arabasına bindik.

Chelsea çok teşekkür ederiz.

Chelsea'yle fotoğraf çektirip burdan ayrıldık.

Dostum neden korumasız çıkıyorsunuz ki?

Birşey olmaz sanmıştık.

Ayrıca scooterlarımız vardı. Ama hızlı gitmiyordu.