Ya burası kız lisesi değil miydi ?!Evet içimde parlayan elbette bir erkekti daha yeni kız lisesine döndüğü için bir kaç erkeğin olduğunu ancak mezun olduklarında gideceklerini öğrendim.Yanlız beğen diyim erkek diyerlerinden farklıyda , belki de bu aşk değil hayranlık çocuk çekik gözlü uzun boylu bir çocuktu.Çocuğu ğördüğüm an tuğbanın kolu kıpkırmızı olmuştu . Bağırmamak için kendimi zor tutum.Tuğba daha fazla rezil olmayım diye bir an önce kendimizi servise attık.Servis diğer servislere göre daha eski ve tatlıydı.Serdar abi diye çok tatlı biri kullanıyodu.Kızlar zaten benim gibilerdi okulun ilk günü tanıştığım kızlarda servisteydiler.Kızların karakterinden kısaca bahsedilirse : benim gibi kore fanı olan, watsapında tatlı çocuklarla dolu olan , içine kapanık olan ,sevgilisinden ayrılan , çok iyi dans eden,soguk espiriler yapan , daha yeni taşınmış evinin adresini bilmeyen, dokuzuncu sınıftan kalan , konuşmaya yer arayan , arkadaş edimek isteyen, iyi kalbliler yani kızlar ergen . Benim gibi belki saçma hareketlerim ona bağlıdır.Ergenliğe.İlk gün serviste adresler karıştı .Ben en son indim .Saat on olmuştu serdar abi ilk gün böyle olur demişti.Eve girdiğimde annem beni kapıda karşıladı.Salona geçtik , annem yine o muhteşem cümleleriyle konuştu."Gizem ben sınıf hocanı gördüm gayet iyi biri, sınıf arkadaşların nasıl ?!" Aklımdan sadece koreli çocuk geçtiği için anneme iyiyi dedim.Sonra direk o çocuğu anlattım . Annemden o an beklemediğim cümleler kurdu."Gizem ben o çocuğu okulun ilk günü görmüştüm , senin de korelilere hayranlığını bildiğim için bir şey demedim , ama kızım çocuk çirkin , zaten sen bir kendi boyuna bak birde çocuğun boyuna " neyseki bu durumu annemden saklamama gerek kalmamıştı zaten annemin her cümlesinde" ama " olduğu için ama dan sonrasını dinlemedim.Annemle konuşmamız bitince , yemek yiyip odama gittim.Sınıftaki kızları düşünüyorumda servisin orda ki kızlardan da biri bizim sınıftaydı kapalı bir kız , eğlenceli , ismi Çağlanur 'du.Artık heycan diye bir şeyim kalmadığı için kızları gözümü kapatınca hatırlıyorum . O heycanla aklımda pek bir şey kalmamış pek ama kitapları alırken bir kız bana bir şey sormuştu , neydi onun ismi ya he! Sema , kız ne zaman bana baksa uykum geliyo , ama boya kalemleri çok güzel , arada gülünce daha güzel oluyor.Aynı serviste olduğum kızlada aynı zamanda aynı sınıfı paylaşıyorum deniz 'le şimdilik aklıma gelen bu kadar , zaten dersler böyle bir hafta boş geçer sınıfta kızları daha iyi yorumlayabilirim.Sabah servise nerdeyse geç kalıyordum . Servisten iner inmez gözüm onu aradı ama yoktu.Bizim servisteki bir kızla , kızın ismi Elif onunla aynı sınıftalarmış.On birinci sınıfmış, göçmenmiş, anne tarafından ,ismini unuttum ama çok değişik bir ismi vardı.Sevgilisi yokmuş.Beşiktaşlı.Onun hakkında bu kadar bilgi yeter , bir de onu görebilseydim iyi olucaktıda. Ben de tuğbayla kantine gittik.Daha sonra sınıfa çıktık.Ben arkada oturmak istemediğim için önlerden bir yere oturmak istedim Sema 'nın yanına oturdum.Onunda beğen diyi bir çocuk varmış.Ondan bahsettik. Ben tenefüs olunca direk sınıftan çıktım.O da benim hemen alt katında herelde orda karşılaştık.Arkadaşları vardı.Hemen gitti.Ben ondan böyle bahsediyorum ama beni dışarda görse , kesin tanımaz . Bende bunların önünden gitmeye çalıştım ki o beni fark etsin diye,
ben önden giderken senin ayağın kaysın , sende duvardaki çerçeveyi tutun o kırılsın ve bunları yaparken beğendiğin çocuk arkanda olmasın mı?! Çocuk tam kırık parçaların ordan geçerken de arkadaşı ordan geçme üstüne kalır demesiyle bittim ben ! sonra müdür yardımcısı elimden çerçeve kırıklarını aldı . Ben de direk kantine indim neyse ki ceylan ordaydı bayılcak gibi oldum da bayılmadım zaten olduğum kadar rezil olmuşum bir o olmasın .Evet şuan rezil oldum ama o çocuk beni fark etmeli tamam onun boyu çok uzun benim kısa hafif kiloluyum ama beni farkketmeli .