Herşeyin başladığı gün

8 0 0
                                    

Birkaç gün sonra Bernard'ı gördüğümü sandığım anı unutmuştum. İstanbul'u gezmeye doymamıştım. Sanki doğduğumdan beri buradaymışım gibi her yeri biliyordum. Ta ki O gün gelene kadar, günlerden çarşamba'ydı. Waffle ve Max'i hiçbir yerde bulamamıştık. En sonunda müdürün onları yakalamış olabileceği aklıma geldi. Hemen müdüriyet katına indik ama orada değillerdi. Buna çok sevinmiştik çünkü müdür otelde köpek istemiyordu. Odamıza dönmeye karar verdik. Tam odaya giriyordum ki Waffle'ın sesini duydum. Earth'e bakarak:

- Earth ben hemen geliyorum. Dedim.

Sonra sesin geldiği yöne doğru yürüdüm. Sesin geldiği yer 6 numaraydı. Kapı açıktı, içeri girdim. İçerisi karanlıktı.

- Waffle! Max! Diye sesleniyordum.

Sonra yatak odasını buldum. Her yerde fotoğraflar vardı. Dikkatli bakınca bu fotoğraflardakinin ben olduğumu fark ettim. Bu odada kim kalıyorsa beni takip ediyormuş. Çok korkmuştum. Tam odadan çıkıyordum ki arkamdan biri ağzıma mendil dayadı ve bayıldım sanırım. En son hatırladığım şey buydu. Sonra yavaş yavaş uyanmaya başladım. Gözlerimi açtığımda odada sandalyenin üzerinde ellerim, ayaklarım ve ağızım bağlıydı. Sonra kapının açılma sesini duydum. İçeri kimin girdiğini ve beni kimin kaçırdığını, neden kaçırdığını merak ediyordum. Sonra mutlu bir yüz ifadesiyle onu gördüm. Bernard,  bana uzun süre baktıktan sonra yanıma gelip ağızımdaki bantı çıkardı. İlk söylediğim kelime:

- Earth'e, Waffle'a ve Max'e birşey  yapma ne istersen yaparım.

- onlara birşey yapmayacağım. Dedi.

Rahat bir nefes almıştım. Sonra ona bakarak:

- bana ne yapacaksın? Diye sordum.

Bana bakıp sinsice gülerek:

- Senin için aklımda çok farklı şeyler var. Dedi.

Sonra yanıma geldi ağzımı kapattı ve sinsice gülerek gitti. "İmdat! "Diye bağırmaya bile fırsatım olmamıştı. Tek umudum Earth'ün beni bulup, kurtarmasaydı.

******

Artık saatler geçmişti. Ce'line 3 saattir. Ortalıkta yoktu artık iyice merak etmiştim. Odadan dışarı çıkıp onu aramaya başladım.

- Ce'line! Ce'line! Diye bağırıyordum.

******

Elimin bağlı olması kötü olmuştu çünkü ağzımı açabilseydim Earth'e seslenebilirdim. Earth ne haldeydi acaba. Birkaç açma deneyimimden sonra artık umudumu kesmiştim. Earth beni asla bulamayacaktı ve ben hep burada bağılı kalacaktım. Derken bir cam kesiği gördüm. Tehlikeli olsada ona yanaşmaya çalıştım. En sonunda başarmıştım. Ağızımdaki bandı çıkarmıştım. Tam bağıracaktım ki Bernard odaya girdi. Bağıracağımı anlamış olacak ki eliyle ağzımı kapattı. Ama ben vazgeçmedim ve elini ısırarak:

- imdat! Earth yardım et! Diye bağırdım.

Sonra Bernard beni kucağına aldı.

******

Tam umudumu kesmiş odaya gidiyordum ki Ce'line'nin sesini duydum. Koşa koşa 6 numaraya geldim. Kapı kilitliydi. Ce'line "imdat!" Diye bağırınca çok korktum ve kapıyı nasıl kırdığımı anlayamadım bile sonra koşarak odaya daldım. Bernard Ce'line'i kucağına almış görünce çok sinirlendim.

******

Bernard beni kucağına aldıktan sonra kapının kırılma sesini duydum. İçeri bir anda Earth girince:

-  Earth lütfen yardım et. Dedim.

Earth sinirlendi ve Bernard'a yumruk attı. Bernard yere düştü bende o arada kurtulmayı başardım ve koşa koşa Earth'e sarıldım. Earth ile beraber Bernard ayağa kalkmadan oradan kaçtık. Odaya vardığımızda hemen kapıyı kilitledik. Earth bana bakıp:

- Iyi misin?

- iyiyim. Dedim.

Sonra uzun uzun sarıldık ve 1 bardak su içtikten sonra uyudum. Rüyamda Bernard ve Earth kavga ediyorlardı. Sonra Bernard, Earth'ü öldürüyordu. Korkarak uyandım. Earth yanımdaydı. Bana sıkıca sarılarak:

- Tamam, geçti. Diye beni avutuyordu.

Sonra gözlerimin içine bakarak güldü.

Pembe HayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin