Mafya'nın kızı

19. BÖLÜM

Aras sarılmaya devam ederken deniz ve derya geldi. Bu sarışını bayadır görmüyorum. Şeyda teyzeyle (deniz ve derya'nın annesi)
birkaç kez görüşmüştük. O zaman evde yoktu. Onlarda kıyafetlerini çıkarıp mayolarıyla yanımıza geldiler.

- ooo sarışın yelloz naber?  Dedim arastan ayrılıp deryaya doğru ilerlerken.

- iyidir esmer şekerim. Diyerek sarıldı. Yanımıza denizde gelince onunlada tokalaştık. Deniz yanımdan ayrılarak arasın yanına gitti ve onunlada tokalaştılar. Konuşmaya başladılar. Demek ki araları iyileşti. Bizde sarışın yellozumla sohbet ettik. Yaklaşık 3 saatin ardından gölden çıktık ve eve gittik. Yemek yedik. Arasla ayrı koltuklara oturarak televizyon izledik. Saat 10 dan sonrasını hatırlamıyorum.

---------Aras---------
Televizyon izliyorduk. Miraya baktığımda uyumuştu. Ah meleğim. Melekler gibi uyuyor. Koltukta uyumaması için televizyonu kapattım ve kucağıma aldım. Yatak odasına girdim ve yatağa yatırdım. Yanına yatarak uyudum.

-----------sabah----------
Ah en son saat 10 du. Gözlerimi açtım ve tavanla kesişmeye başladım. Tavanın rengini mi değiştirsem. Ya da boş ver. Eşyaları.... of ne saçmalıyorum. Kahvaltı yapim bari. Arasın kolunu belimden çektim ve mutfağa girdim. Güzel bir kahvaltı hazırladım. Hımmm lezzetli görünüyor. Masaya oturdum. Tam su böreğini ısıracakken Aras geldi aklıma.  Gidip uyandırayım bari. Üst kata çıktım ve odaya girdim.

- aras aras. Hadi kahvaltı hazır.

- hı.

Evet böylece yakışıklı erkeklerinde odun olduğunu burdan anlıyoruz. Telefonum çalınca açtım. Deniz arıyordu.

-alo
-tamam 1 saat sonra .... barın önünde.

Ah nasıl unuttum hasılatları toplamayı. Arkamı döndüğümde Arasla burun buruna geldik. Biraz geri çekildim.

- kahvaltı hazır. Hadi gel.

::::::::::::::1 saat sonra:::::::::::::::
Şuan Arasla ve Denizle bar hasılatlarını topluyoruz. Aras denizle beni tek bırakamadığı için kendide geldi. İşleri telefondan yürüttüğü için sorun olmuyor.

:::::::::::: akşam :::::::::::::
Tüm hasılatları toplamıştık. Birkaç gün sonra eve (ailemin) geri dönmeyi düşünüyorum.

- hadi eve gidelim. dedi. Ama ben içmek istiyorum.

- ben içmek istiyorum. Başını tamam anlamında salladı.

- sen git biraz içtikten sonra gelirim ben.  Dedim. Itiraz edecek gibi olsada etmedi ve gitti. Barmenin yanına ilerledim ve bira istedim. Birkaç bardak içtikten sonra Türk Kahvesi istedim. Yudumlarken içeri 16-17 yaşlarında bir genç (erkek) girdi. Elinde silah vardı. Tecrübeli olduğu silahı tutuşundan belli oluyordu. Dışarıdan silah sesleri geldi. Müşteriler çığlık atarak kaçışıyorlardı. Müzik sesi kesilmişti. Selim'e (Barmen) arka kapıyı açtırdım.

-  hey millet.  Dediğimde herkes bana baktı. Arka kapıyı göstererek

- Barmenin arkasından SAKİN bir şekilde gidin. Arka kapıdan çıkın.

Dedim herkesin duyacağı şekilde. Herkes Selimi takip ederken gence baktım. Şarjörünü dolduruyordu. Kapıya doğru yürüdüm. Sinan'ı bara doğru gelirken gördüm. Tekin ve metin (ikizler) abi genci yakalayıp silahını almışlar ve bana yakın bir koltuğa oturtup başında bekliyordu. Sinan ve iki adamı bara girip yanıma yaklaştı.

- selam Mira. Naber?

- iyi. Sen?

-ben de iyi. Bizim kaçak buraya kaçmış. Onu almaya geldim......de verirsin demi.

- neden ne yaptı ki?

- bizim bara girmeye çalışırken bodyguardlarla tartışma yaşamış. Birini kolundan vurmuş.

- durumu nasıl? Kötü mü?

- Hayır sıyırmış.

- onu sana veremem.

-ne? Neden?

- Müşterilerimi kaçırdı.

- ovvv.  Kötü olmuş. Ben gidiyorum o zaman. 

Gözleri arkamda koltukta oturan gence takıldı.

- geçmiş olsun çocuk.

Dedi. Çıkarken de 'yazık oldu' demeyi unutmadı. Arkamı dönerek seri adımlarla gence yaklaştım.

-adın ne?

Dedim sakince.

- cenk.

---------- cenk'ten -----------

Adam bana geçmiş olsun dedi ama neden ve çıkmadan öncede yazık oldu çocuğa dedi demi. Neden? Neden bana yazık oluyor? Babam ve abilerim umarım beni kurtarır. Umarım.