AŞKIN 4 HALİ

Part-3

Azra

Asansör durduğunda daha yeni anladım bina yani iki bölümlük bina ikiside yirmi katlıydı.

Ve zaten bizde 20. Kata gelmiştik. Asansörden çıktıktan sonra oda kapılarına bakmaya başladık.

Adam yani tişortundaki rozete göre Ege Atan yazıyordu. Ege oda numaralarını bize kağıt olarak vermişti.

Her katta 50 oda vardı. Tamam iki bina olabilir ama bir görseniz 20 katlık bina zaten çok geniş.

Söylentilere göre odalar çok modern ve genişmiş acaba patronlarımızın odaları nasıl iki katlıda olabilir.

Of ya keşke çalışmanın yerine tatil için gelseydik ama o sans nerde be.

Zaten gelsek bi oda servisi yapmak için gelirdik zaten o yüzden burda olduğumuz için boşuna hayaller kurmayayım neyse işimize dönelim.

Ha bu arada benim numaram:997 Ecemin numarası:998 Cananın numarası:999 ve Yağmurun numarası ise :1000 di.

Vee çok şanslıydık hepimizin odaları yanyanaydı bir yandanda tabi olucak patronlarımızın odaları.

Neyse hepimiz kapıların önüne geçip birbirimize bakıp derin nefes aldık. Çok heycanlıydık.

Ecem

Hepimiz hem meraklı hem heycanlıydık. Ve Ege söylediki şu an odalarında bizi görmek için bekliyorlarmış.

Yani tanışmak içinmiş bide burda kesin çalışıcaz testi şu an hiç kaldıramam.

Ve hepimiz aynı anda kapıları tıklatık tabi 3 e kadar saydıktan sonra patronlarımız aynı anda gir dediler.

Hep aynı anda dediğimizi hep aynı anda yapmıyoruz sadece tesadüfler, bizdeki tesadüfler sizi aşabilir yani o kadar ilginç tesadüflerimiz vardır.

Neyse içeri girdiğim an gördümki benim patronumun odası 2 katlı sesizce 'oha' dedim.

Yani ama bu kadarıda fazla yani nasılmış bu ya çok zenginler.
Yani bende onlar için biraz fazla
konuşmuş olabilirim.

Bu otelin bir dakika bunlar bizim patrinumuzda bunlar otelin neyi yani patronu olabilirmi acaba?

Bunu patrondan öğreneyim yoksa meraktan geberebilirim. Hatta mezar taşıma şunu yazsınlar. Meraktan öldü o sadece patronu otelin sahibimi diye öğrenecekti ama geç kaldı. Ruhuna Fatiha.

Hemen fatiha okudum bir dakika ben ölmedimki niye kendime fatiha okuyorum.

Kafayı yedim galiba. Ordan bir ses duydum " bu tarafa gel" dedi. Galiba bu benim patronum ve bu ses sanki genç bir adamın sesi gibi geliyo.

Hepsini öğrenmek için sesin geldiği tarafa gittim ve olamaz hayalmi görüyorum. Ağzım açık kalmıştı gözlerimi ise kocaman açtım.

Canan

Of ya çok heycanlandım patronum nasıl birisi acaba bak şimdi ama çok meraklandım.

Yaşlımı birisi yada ota yaşlımı yada genç mi hangisi acaba ya genç olsun ha bide yakışıklı.

'Canan diyon sen iş için geldin buraya hep sevgili peşindesin yeter artık ama' 'iç ses sen sus napıyım herkesin ki gibi benimde hakkım var ben yanlış kalamam ama varya şimdiden birisini buldum' 'ya sabır bis (bismillah) elh (elhamdülilah) yinemi kimmiş bu'

'Ya şu varya bizi yönlendiren adı galiba ha Ege işte neymiş ama be çok yakışıklı işte buna itraz etmessin herhalde' ' allahım Ege mi tamam yakışıklı olabilir ma sana göre değildir'

'Ben bilirim sen benim hislerimin güçlü olduğunu bilmiyormusun kaç senedir yaşıyosun hiç bir işe yaramıyorsun ' 'sen öyle san, tamam sen kazandın bilmiyorum artık ben pes ettim bay ' içimdeki sesle küçük atışmalı sohbetimiz bittikten sonra tıklatıp gir sesini duyduktan kapıyı açıp içeri girdim.

Girdiğim anda önümdekiyle sanki zaman durmuş gibi bir şey oldu. O mu ya aman allahım hayallerim gerçek oldu yaşasın şu anda mutluluk dansı yapabilirim ama karşımda patronum olduğu için kendimi zor tuttum.

Yağmur

Ya meraklandım yine benim merakım olayı görmeden yada kurtulamassınız benden o kadar yani ama bu biraz azdı çünkü merakımı istediğim an öğrenebilirim.

Tam önümde duruyordu amma bekledikçe dahada büyüyor.
Kapıyı tıklattım hemen açaktımki ordan Ege " Yağmur " diye seslendi.

Of işte şu anda merakım en yüksek seviyede sesizce 'pöf' diyip Egeye döndüm.

Ege diyorum çünkü tanışıp anlaşmıştık o bize ismimizle oda bize aynı şekilde hitap etçekti.

Neyse " efendim " dedim hemen merakım çoğalıyordu o yüzden hızlıca cevap vericem.

"Ya numaralarınızı versenize diyecemde sen ve Sara kalmış sadece neyse seni yakaladım versene numaraları " dedikten sonra hepsini tek tek hızlıca verdim. Oda ' sağol ' diyip gitmişti.

Egeyle hemen arkadaş olmuştuk sosyalizde biz hemen kaynaşıyoruz. Neyse neyse neyse merakımdan patlamak üzereyim of hemen şunu atlatayımda rahat edicem.

Hemen beklemeden kapıyı çaldım galiba duymamıştı öncekini çünkü gir diye sesini duymamıştım ama şimdi duydum.

Sanki bu sesi bir yerden hatırlıyorum ama ya da benzettimmi sanki asagidaki çocuğun sesi gibi.

'Yağmur kaç defa kendine gel diyecem KENDİNE GEL!' iç sesim isyana uğradı.

Harbi ya bir daha aşık olmayacağına söz veren birde aşka karşı olan kız nereye gitti.

Eminimki hala aynı kızım aşka karşı neyse herkes gitmiş tek ben kaldım zannetmişim Azra da burdaymış.

Ona doğru dönüp " kanka iyi şanslar sakın heycan yapma " " tamam sanada iyi şanslar " gülümseyip içeri girdim kapıyı kapattıktan sonra baktımki odada yani oda sayılırsa patronun ' odası ' iki katlıymış.

Buna nasıl oda diyorlarki resmen ev yani. Neyse tedirgin olarak adımlar attım.

Etrafa bakınca hiç kimse yoktu. Üst kattan bir ses geldi. " yukarı çık ben burdayım " ardından merdivenlerden çıkıp biraz sağıma döndüm " aman allahım " dedim dışarıdan duyulacak şekilde.

Azra

En son ben kalmıştım yağmura iyi şanslar diledikten sonra oda içeri girmişti.

Gerçektende çok heycanlandım.
Neyse kapıyı çaldım iceriden 'gir' sesi duydum ne bu ses onun sesi hiç unutamayacağım ses yani bir kaç saat önceki o genç adamın sesi.

Bu gerçekmi yoksa rüyamı rüyaysa hiç uyanmasam çok iyi olur bence. Öylece duruyordum hiçbir şey yapmiyordum sadece gözlerimi kocaman açmış ayakta duruyordum.

Sonra içeriden yine onun sesi geldi " girsen iyi olur bence " ben gözlerimi daha çok açmış daha nereye kadar açabilirsem.

Hala bir tepki vermeden duruyordum " bak girsen çok iyi olur ikimiz için hadi ama " evet şimdi tamtamına emindim onun sesiydi.

Birden kapı açıldı evet o of ama yakından daha çok yakışıklıymış.

Bu sefer tepkim olmuştu. Sadece onun gözlerine bakmıştım.