4. Bölüm

42 2 2
                                    

Gördüğüm karanlıktan sonra başımda uykulu bekleyen Çağlar'ın omzunda buldum kendimi. Hemen toparlandım.
"Çağlar ne oluyor?"
" Im Azra bize alkollü bir içecek vermiş. Sen çok içtin. Sonra eve getirdim seni. "
"Of azra of"
Biz böyle konuşurken Çağlar'ın telefonu çaldı.
- Efendim, hım hım , evet , tamam , görüşürüz.
Meraklı bakışlarımla ona bakıyordum.
"Havuza gidiyoruz"
***
Şu anda çanta hazırlıyordum. Bizimle aynı sitede oturan Çağlar bi koşu mayosunu almaya gitti. Krem şapka gözlük mayo toka terlik filan. Hepsini koydum çantama. Kapı çaldı. Çağlar gelmişti. Havlu terlik gözlük ve mayo ile gelmişti. Hepsi elindeydi.
"Çantan nerde?"
"Senin çantana koyucaz bi zahmet "
Göz aktardım. Onun malzemelerini de çantama attıktan sonra üzerimi değiştirmek üzere odama çıktım. Renkli kısa bol bir elbise geçirdim. Sırtımı kapatmaya çalıştım. O sırada kapı açıldı. Bu Çağlar'dı.
"Yardım ister misin?"
"Pff. "
Israr etmeden yanıma gelmesini bekledim. Çabukca elbisemin arkasını kapattı. Suda kalıcı ürünlerle makyaj yaptım hafifçe. Sarı saçlarımı açık bıraktım. Beyaz babetlerimi taktım. Çağlar da beyaz bir theshirt giymişti. Altına da toprak rengi şort. Hazırdık. Bu sefer sadece ev anahtarını aldım. Çağların arabasıyla gidicektik.
"Bu hıza bu güzellik vov. "
Nazikce gülümsedim. Arabaya bindik. Sessizce gidiyorduk. Güneş gözlüklerimiz gözümüzdeydi. 10 dakikalık bir yol sonrası geldik. Burası harika bir yerdi. Kocaman bir aqua parkı. Genişce havuzları ve barı. "Burda yem olmanı istemem o yüzden koluma girceksin. "
Utangaçca onayladıktan sonra çağların koluna girdim. Soyunma kabinlerinin olduğu kısma yürüdük. Ve en kötüsü aynı kabinde giyindik. Hey fesatlaşmayın. Mayolar altımızdaydı zaten. Üzerimizdeki fazlalıklardan kurtulduk. Şenzlonklara ilerledik.
"Kremleri hep ben sürerim. Bu benim görevim. "
Dedi çağlar. Kremi ona uzattım. Naz atasım yoktu. Hızlıca kollarıma karnıma omuzlarıma sırtıma bacaklarıma sürdü. Yüzüme de çok az. Ben gülümserken o kendine sadece karnına ve omzuna sürdü. Sırtına gerek duymadı sanırım. Mayokinim siyah renkteydi. Kendimi güneşin altına attım. Uyumuyordum. Sadece havuza girene kadar kremin emilmesini bekliyordum. 10 dakikaya kadar emilmişti. Çağlar o 10 dakika boyunca arkadaşlarıylaydı. Yüzmeyi severdim. Özgür hissederdim. Siyah mayokinimi düzelttikten sonra gerindim. Balıklama atladım. Yüzdüm. Biraz nefeslendim. İki el belimden tuttu ve çekti. Belim karnına deyiyordu her kimse??! Suyun altında gözlerimi açtım. Gördüğüm pırıltıdan Çağlar olduğunu anlamam zor olmadı. Kendimi yukarı fırlattım. Hunharca gülüyordum. Ben ıyle yok beni çektin diye trip atan kızlardan değilim. Ulan bir insanın su bile saç rampasını bozamaz mı?
"Canım sıkıldı. Aqua?"
Dedim sıkkınca. Gülümsedi.
"Tamam"
....
Beni o iki kişilik bota bindirdiklerinde inmeye hazırdım. Çok korkmazdım. Ama bu çok dik bir su kaydırağıydı! Üstü kapalı olması bir nebze rahatlatıyordu. Ne kadar rahatlatabilirse o kadar rahatladım.
"Sakin ol"
Demesi kolaydı tabii. O rahattı.
"Demesi kolay tabii"
Kızarcasına konuştum.
"Hadi artık gidelim"
Tamam dercesine kafamı salladım.
Ayaklarımızla kendimizi aşağıya salıverdik. Çok çok çok hızlıydık. Koluna sıkıca tutundum.
Neden bu kadar uzun sürüyordü?
Aşağıya indiğimizde sinsice sırıttım. Arkadan herhangi birinin gelip çarpmaması için hızlıca merdivene doğru yüzdüm. Çağlar'da beni anlamış gibi yüzdü yanıma doğru.
***
Sıkılmaya başlıyordum. Evet burası mükemmeldi. Ama resmen tek başımaydım. Çağlar arkadaşlarıyla muhabbet ediyorudu. Arkadaşlarının hiçbiriyle tanıştırmıyordu. Ben mi?!? Ben se elimde karışık kokteyl. Gözlerimde güneş gözlüğü ve elimde telefon. Ne eğleniyordum ama! Sonunda çağlar beyin aklına gelmiştimde bana bakabilmişti. Çok uzağımda olmadığı için derin bir of çektim. Ve duydu. Sonunda yanıma geldi.
"Sıkılıyor musun?"
Yok caneem. Sıkılmakmı tab2 hayır.
"Ordan eğleniyor gibi mi gözüküyorum?"
Gözlerimi Çağlar'dan çekip içeceğime baktım. Pipetle içeceği biraz karıştırdıktan sonra bir yudum aldım. Göz ucuyla Çağlar'a baktığımda sinsice gülümsüyor piç smile atıyordu. Telefonumu elimden aldı. Aceleyle çantama soktukdan sonra nefes almama fırsat kalmadan BENİ KUCAĞINA ALDI. "Çağlar napıyosun. Ay. Herkes bize bakıyo indir indiir!"
Bacağıma ve omzuma dokunuyordu doğal olarak. Nereye dokunsa ora yanıyordu.
"Bence biraz yüzmek seni eğlendirir "
Beni havuza atacağını anladığımda gülümsedim ve elimdeki kokteyli kafasından aşağı boşalttım. Tam o sırada beni havuza atıyordu. Ben havuza düşmüş, o ise pembe kokteylim ile kaplanmıştı.
"Hahahhahhahahahahhahahhahshshshsh"
Karnımı tutarak gülüyordum. Neredeyse tüm havuz bize bakıyordu. Çağlar sinirli tatlı bir şekilde saçını savurdu ve havuza doğru koşmaya başladı. Hayır hayır diye iç geçirirken havuzda geriye doğru yüzüyordum. Pat diye havuza atladı ve beni bi solukta belimden tuttu. Havaya kaldırdı. Sonra geriye doğru fırlattı. Sonra yine tutup üst dudağımın yan köşesine öpücük bıraktı. Gözlerim fal taşı gibi açılınca gülümsedi ve kulağıma. "İşte intikam böyle olur "
Dedi ve gülümsedi. Bende sebepsizce gülümsüyordum. Te Allam. Ağlamam gerekiyordu. Çevredeki kızlar kıskançla bakarken içimden oh olsun demeye başladım. Ama neden? Çağlar üzerindeki kokteyli temizlemek için duş alacağını söyledi. Yakışmıştı aslında. Ben de yavaşca şezlonga uzandıktan sonra gözlerimi hafifçe kapattım. Gözüme giren güneş gözlerimi acıtmıştı. Başıma toplanan 2 kızı görmemi sağlayan şey gölgeleriydi. Kızıl saçlı olan
"Selam canım. Bakıyorumda eskime kalmışsın. "
Ne?!? Ne eskisi? Ne kalması.
"Neden bahsediyorsun?"
Cidden kafam karışmıştı. Pembe saçlı olan.
"Yanında ki yakışıklıdan bahsediyoruz canım"
Kızıl olan yine konuştu.
"Ondan diyorum. Uzak duracaksın. "
Ay damarıma basıyolar yeminle.
"Bunun seni ilgilendireceğini sanmıyorum"
Eheuheueh iç sesim çıldırıyordu.
Şu kızıl olan saçımı tuttu.
Sinirlenip ben de onun saçını tuttum. Arka taraftan koyu kumral güzeli bir kız koştu.
"Bak melis. Bu kızdan uzak duracaksınız"
Dedi ve melis ve yanındaki pembeliyi kolundan tutup havuza attı. Sonra yanıma gelip.
"İyi misin?"
"Iyiyim. Çok saol "
"Ben Gizem. "
"Hazal"
Dedim. Çok samimi kıza benziyordu. İki sürtük tekrara yanımıza gelince. Bu kez Çağlar gelmişti. Kızlar tekrar bulaşacakken bana.
"Sevgilim. Burda sorun ne? "
Ona kaş gözle ne sevgilisi derken. Bana şş işareti yaptı. Zoruma gitti evet.
"Imm sevgilim. Bu kızlar seninle bir ilişki yaşadıklarını söylüyorlar. "
Çağlarda şaşkın. Aynı zamanda kızgın bir ifade vardı.
Kızların omzundan tutup,
"Bakın. Bu kız benim aşık olduğum kız. Sizler ise benimle vakit geçirip havalı olmaya çalışan kızlarsınız. Tamam?"
Kızlar tek kelime etmeden çekip gitti.
***
Bayağı bir vakit geçti. Öğle sıcaklığı gitmişti de akşam serinliği gelmişti sanki. Çabukca duş aldıktan sonra bol, renkli elbisemi üzerime geçirdim. Saçlarımı biraz kurutunca güzel dağınık bir ev topuzu yapıp yanlardan 1 er tutam bıraktım. Gözlüklerimi de taktım. Lavaboda kısa rutüş bir makyaj yaptım. Ayaklarıma babetlerimi taktım. Sonra Çağlar'ın ve benim çıkarttıklarımı çantaya topladım. Eh yani. İdare ederdim. Gizemle numaralarımızı birbirimize verdik. Snap attık. Tüm kullanıcı isimlerimizi verdik. Tam vedalaşacaktık ki. Gizem'in bineceği araba bastı gitti. Gizem balık burcuymuş. Gözleri dolmaya başladı. Ben hemen
"Imm bizimle gelebilirsin. Istersen. Değil mi çağlar?"
Çağlar tabiki dedikten sonra Gizemi evine bıraktık. Çağlar beni de evime bıraktı. Güzel bir gündü. Eve girdim üzerime eşofman ve ip askılı theshirt geçirdikten sonra bilgisayarı açtım. Instagramda bulunduğum fotoğraflarda bir fotoğraf gördüm. Tanımadığım bir insan tarafından. Fotoğrafta Çağlar'da etiketliydi. Fotoğrafı açtım. Ve ağzım 5 metre açık kaldi. Ağlasam mı gülsem mi bilemedim?!?!?!?!?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 04, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AkustikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin