Öykü odaya girdi ve girdiği gibi
"Barış koşun!" Diye bağırdı. Barış koştu Deniz de onun arkasından koştu ve odadan çıktılar. Bende kalkacaktım ki
"Sen yatıyorsun" dedi Öykü
"Noluyo Öykü niye koştular? Birşey söylesene!"
Diye sorunca durdu."Kanka bir şey yok sadece Mert kavga etti" deyince
"Ne!!! Hemen onu görmem gerek" diye yataktan kalkıyodum ama Öykü beni tuttu
"Ya Öykü bıraksana!"
"Sakin ol ya Mert'in bir şeyi yok"
"Aslında kavga ettiği çocuğu merak etmiştim!"
"Deniz ve Barış halleder sen yat diyosam yat"
Öykü beni ikna edip yatırmıştı.Yarım saat geçti. Ben tam nerde kaldılar diye soracakken odaya Barış ve Deniz girdi.
"Mert nerde?" Diye sordu Öykü
"Mert odada merak etmeyin bi şeyi yok" dedi Barış. Öykü hızla yanımdan kalktı."Yaa aşkım dudağın kanıyo" deyip Barışın dudağına selpak tuttu. Sonra Barış
"Aşkım sen bir de çocuğun halini gör" deyince Öykü gözlerini devirdi.
"Bir daha kavga etmek yok ben seni kavgayı ayırman için yolladım yaa"Onlar tartışırken daha fazla dayanamadım.
"Siz devam edin ben Mert'e bakacağım" dedim ve üçü birden
"HAYIR!!!" dediler ben şaşırdığımı belli ederek
"Ne oluyo Allah aşkına ?" Dedim ve ayağa kalkıp odadan çıktım.Mert in odasının kapısını açmak için derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım.
"Mert?" Mert beni görünce ayağa kalktı.
"Senin burda ne işin var?" Dedi
"Merak ettim"ben konuştuktan sonra gülüp
"Gel buraya gerizekalı" deyip sarıldığında bende sarıldım. Sonra odaya biri girer endişesiyle geri çekildim ve onu yatağa yatırıp yanına oturdum."Eveeett şimdi" deyip ona vurmaya başladım.
"A aa ne yapıyorsun kızım ya? "
Diye bağırırken vurmayı kestim.
"Bu kavga ettiğin içindi" dedim ve gözlerimi devirdim."Bir daha kavga yok" dedim .
"Ne zamandan beri bana emir veriyorsun acaba Kumsal hanım?" Dediği an
"Beni öptüğünden beri" deyip odadan çıktım.Ben ne dedim öyle ? Geçerken bunu ben mi söylemiştim. Şimdi bu bizi sevgili falan sanmasın. Resmen çocuğa beni öptüğünden beri dedim. İç sesimi susturdum ve bizim odaya girip kapıyı kapattım. Ama Deniz hiç iyi gözükmüyordu.
"Deniz ne oldu?" Diye sordum
"Eve dönme zamanımız geldi hadi" dedi
"Niyeymiş o" diyip kaşımı kaldırdım
"Kumsal bi kerede beni dinle lan"
"Emredersin Deniz!" Deniz kelimesine vurgu yaparak konuşmuştum. gözlerimi devirip odadan çıktım.Şimdi ne yapayım? Gidip Ulaş'a veda etmeliydim. Hava da kararmıştı. Şimdi nerde bulacaktım onu?
Sahilin kenarına gidip oturdum. Biraz daha denizi izledikten sonra yanıma oturan Ulaş'la göz göze geldim.
"Aa! Ulaş bende seni arıyordum!"
"Oturarak mı?" Diye sorup güldü
"Aradım ama bulamayınca oturdum" dedim
"Tamam tamam şaka yaptım. Sen beni niye aradın ki?""şey biz gidiyoruz" dedim
"Ne ? Nereye ?" Diye sordu
"Abim eve gidecegimizi söyledi"
"Öyle mi?" Deyip yüzünü astı
"Ama üzülme biz yine görüşürüz olur mu?" Diye sordum ve gülümsedim
"Olur" deyip oda gülümsedi.Sonra bana sarıldı bende karşılık verdim. Sonra sarılırken arkamızda bize bakan Mert'i farkedip geri çekildim.
"Neyse sabah yanına geleceğim ben görüşürüz"Yanından kalktım ve Mert'in yanına gidiyordum ki Mert çoktan gitmişti. Hızla Mert in odasına çıktım. Kapıyı açtım.
Mert burda değildi. Lan nerde bu çocuk!? Tabi yaaa kesin bara gitti odadan çıktım ve merdivenler den indim bara doğru koştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~YAZ TATİLİ~
Novela JuvenilBir aşka yapılan fedakarlık, güneşli bir günün ortasına düşen bulutlara katlanmaktı.