Kötü Kız (Ukala Serisi -1)

Ölmek İstemiyorum Savaş Ben

Önceki Bölümden ;
Gülüşünden öptüğüm.

Töbe töbe ne diyorum ben ya.

"Utanma olum seviyosun işte."

Yok öyle birşey ben yani Allah söyletti . Evet evet Allah söyleti.

---------------

Asi' nin ağzından;

  "Eylül! Eylül kalk şu soruyu çöz kime diyorum ben yavrum hah kime diyorum?  Sokaktaki köpek mi konuşuyo? Kalksan kızım bak valla müdüre gitcen şimdi haaa."

Ufff bu başımda ciyaklayan kim yaa valla bak bi uyutmadınız olum yaa. Bak valla sizi belediye başkanına şikayet ederim, yok lan milli eğitim bakanlığı mıydı?  Amaaaaann ben polise şikayet ederim olur biter. Ama bidakika polisin numarası kaçtı lan?

"Kızım kime diyorum yaa kalk çöz şu soruyu hadi bakıyım hadi hadi."

"Hocam ben soruyu çözcem ama size sorduğum soruyu cevaplıyacaksınız kapiş? "
  Hocaya baktığımda sinirden kıpkırmızı oldu. Ne dedimki amk sadece kapiş yani ka- piş kadındaki tip bi değisti.

"Kızım deme şu kelimeyi bak kaşıntı tutuyo bak . Hem kalak bakim çöz şu soruyu."

Hımmm demekki bu lafa tikin var bende seni pişman etmezsem bana Asi demesinler. Sen kim beni uykimdan uyandırmak kim?  Ha kim?  Uyandıramazsın olum sen beni uykumdan tamam mı?

"Hocam ama soruma cevap vermediniz. Ben soruyu çöziyim sizde soruma cevap verin kapiş."

  Hocaya baktığımda bir yandan kaşınıyo bir yandan da bana kötü kötü bakışlar atıyordu. 

"Kalk çöz şu soruyu çöz,  bak anneni çağırtırma."

"Hocam yapmayın annemi çağırırsanız anlımın ortasına fiyavuuuuuuuuuuuu diye terliği yerim. "

Ben böyle deyince hoca ayakkkabısını çıkarıp duvara doğru fırlattı.

  "Öyle olur mu yavrum bak fiiiiii diye çıkıyo . Sana fiyavuuuuuuu gibi gelmiş."

  "Olur mu hocam fififiiiiiiiiii diye çıkıyo." Ben böyle deyince bütün sınıfı bi gülme tutu ayrıca karı diğer ayakkabısını da çıkardı.

  "Olur mu yavrum-ammmmaaaan ne diyorum ben ya yürü bakim yürü müdüre . Çık dışarı hadi hadi."
  Ben tam ayağa kalakmış kapı kulbunu tutmuş açıp dışarı çıkacakken hoca Burak' ı tahtaya kaldırdı. Aldın mı başına belayı pis sürtük?  Kimin kardeşi beeee.

Yazar' ın ağzından;

  Esra Hoca en kötüsünü yapıp Burak' ı tahtaya kaldırmıştı.  Burak' ın aklında ise bu kadını deli etmek vardı.  Eylül' ün yarım bıraktığı işi tamamlıyacak ardından da müdürün yanına gidecekti. Zaten kardeşlik bu değil miydi her ne olursa olsun kardeşini yalnız bırakmayacaktı. Belki küçük kardeşi yerine koyuyordu Eylül' ü. Gözünün önünde acımadan katledilen küçük kardeşinin yerine koyuyordu.  Annesinin ardından, tıpkı annesi gibi vahşice katledilen küçük kardeşi. Babası tarafından hayatına son verilen küçük meleği. Neyse dedi Burak şimdi işim var sonra belki anlatırım.

  Esra Hoca,  Burak' a şöyle bir baktı daha sonra  "hadi bakalım Burak çöz bakalım şu soruyu."  Eveeeeeet  Burak şimdi başlicaktı oyununa. Oyununa başlamadan önce kardeşlerine baktı.  Her ikiside kaşlarını bir yukari bir aşağı   'yapma'  dermiş gibi kaldırdı.  Ama Burak'tı bu kimse onu durduramazdı.