Kötü Kız (Ukala Serisi -1)

Disosiyotip (part 2)

Önceki bölümden ;

Savaş kardeşini dikkatli bir şekilde dinlemişti . Tek bir kelimesini bile kaçırmaması lazımdı maazallah kızın başına daha intikam almadan birşey gelirdi filan olmazdı yani.

Yazarın ağzından;

  Sessizlik güzel di değil mi?  Peki Savaş niye bu sesizlikten hiç hoşlanmamıştı?  Bikere huzur veriridi, insanın düşünmesini, niye ben diye?  Sorgulamasını sağlıyordu. Ama bu sefer istemiyordu bu sesizlik denen şeyi, düşünmek istemiyordu , vicdan azabı çekmek istemiyordu . Evet vicdan azabı çekmek istemiyordu ama bu illetten de kurtulmak istiyordu.  Bu nedenle ne olursa olsun yapacaktı. Bu  intikam oyununu ya başlatacaktı ya başlatacaktı, başka çaresi yoktu. Bu nedenle kızın uyanması gerekiyordu, kız uyandığında oyun tam anlamıyla başlıyacaktı ve artık geri dönüşü olmayacaktı.  Ama olurya hani kafan karışır,  duyguların karışır, herşey abuk subuk olur, ne yapacağına bir türlü karar veremezsin. İşte Savaş' ta bu durumdaydı.  Duyguları karman çorman olmuştu bi kere . Ne yapacağına karar veremiyordu. Bu kızda onu kendine çeken bir büyü, sihir, gizem birşey vardı ama işte orasına karar veremiyordu.  Bir yandan çekimine kapılırken diğer yanda da bu kızdan uzak durmak istiyordu Savaş, ama ne ondan uzak durabiliyor ne de çekimine karşılık verebiliyordu. Dedim ya işte duyguları, kafası herşey karmakarışıktı. Tek bildiği vardı o da bu intikam oyunundan kurtulmak, bunun için ilk önce Eylül' ü kendi ayaklarıyla getirmeliydi . Gelmezse işte o zaman zor kullanacaktı.

-----

   Eve geldiklerinde Savaş,  genç kızı hızlıca kucağına alarak kalacakları evin bodrum katına götürdü.  Hemen ardından genç kızın ellerini ve ayaklarını bağladı. Kapıdan çıkmadan önce telsizlerden birini aldı ve çıkmadan önce kapıyı kilitledi. Elindeki telsize kaydı gözü Savaş' ın . Elindeki telsiz sayesinde kız uyandığında haberleri olacaktı .  Kız uyandıktan hemen sonra kamera sistemiyle, işkence aletleriyle ve üst düzey koruma sisitemiyle dolu odaya götüreceklerdi.

  Savaş' ın ağzından ;

"Ee abi nasıl başlıcaz, napıcaz? Sen şunu en baştan bi anlatsana." diyen Demir' in sesiyle son birkez planı anlatmaya başladım.

  " Arkadaşlar bakın şimdi ilk başta Eylül'ü intikamımıza yardım etmesi  için ikna edeceğiz. Eğer ki yardım etmezse B planı devreye giriyo. Yani burada Burak ve Damra devreye giriyo. Damra, Burak' ı kendine aşık ediyo ve bir gün bara gidiyorlar. Aa bide bakmışsınız ki Savaş Kılıç ve Eylül Ecevit o gün o barda oluyor ve kardeşiyle Burak' ı öpüşürken görüyo . Adamlara hemen haber veriyo ve Burak' ı depoya kaldırıyo bunu gören fedakar arkadaş Eylül Ecevit, Burak' ı bırakmak karşılığında herşeyi yapabileceğini söylüyor.   O da olmadı aileden yola çıkarak ikna ediyoruz . Bu arada kıza kapılmak yok,  aşık olmak yok, yok abi ben bu kızı seviyorum demek yok initkamı alıcaz. Herşeyi geçtim Damra' nın o zamanki sesizliğinin intikamını, o olayı yaşarken attığı sesiz ve sesli çığlıklarının intikamını alıcaz. Kızlarda aramızda lez olan olmadığına göre, beyler lafım size. Bu kıza kapılmak,  acımak,  aşık olmak yok, anlaşıldı mı." Beni son sözümün üstüne Tuğra bana garip garip bakmaya başladı. Tam birşey söyleyecekjen telsizden Eylül'ün çığlığını duyduk, uyanmıs olmalıydı . İste başlıyoruz. Gazamız mübarek olsun.

  Yazarın ağzından;

   Savaş duyduğu ikinci çığlık ve ardından gelen hıçkırık sesiyle hızlıca yerinden kalktı ve hemen bodrum kata indi. Eli kapının kulbuna gidince hızlıca anahtarı deliğine sokup kapıyı açtı . Açmasıyla kaşlarını çatması bir olmuştu.