" KATILIN KIZI "
' Unutmak istiyorum'
Merhaba , adım Selin yaşım 17 hayatının "En güzel yıllarındayım" tabiri ne yazıkki bende olamadığı için size yaşadıklarımı yazıyorum.
Belkide bazılarınız benimde böyle hayatım olsa diyebilir hiç saçma değil hatta benim hayatımda duyacağım en normal şey . Kısaca kendimden bahsedicek olursam okul severlerdenim oo bayılırım hemde , hele o kavgalar Allahım bayılıyorum al çekirdek eline kezban kavgasını izle ... çok fazla özelliğim yoktur aslında sizin AŞK yaşarken hisettiğiniz o şeyler varya heh işte o duyguları bende biliyorum canım bak örnek veriyim , kezban atarlı atarlı yaklaşırken her adımda kalbim hızlanıyor , sonra işte dayağı yiyip mağdur yoluna girerya orası kalbimi sızlatan o mütiş an ...
Ama hayatımdaki en önemli nokta AİLEM dir. Sevgiden uzak , saygı nedir bilmeyen hatta babalık bilmeyen bir adam da var kendisi şimdi dört duvar arasında gün sayıyor. Yaptığı hatta yapmaya nasıl karar verdiğini bilmediğim , asla babamın öyle bir şey yapmayacağına inandığım , birşey yaptı kendisi . Tabi merak ediyosunuzdur o zaman uzatmaya gerek yok .
Hiç unutmam tam 10 yıl önce , ağustosun dokuzunda bir akşam :
" Hadi güzel kızım ayakkabılarını giy dondurmacı kapanmadan doğum günü hediyeni alalım"
küçükken babam beni çok sever derdim doğum günümde dondurma alırdı hatta en büyüğünden alır diye sevinirdim ama yaşıyacaklarım bana gerçeği öğretti.
"Tamam babacığım " dedim gülen gözlerimle geri dönebilsem keşke babamı sadece böyle tanısaydım bilmeseydim gördüklerimi...
dondurmacıya bir kaç adım kalmıştı sadece her kız gibi babama aşıktım ben böyle bir adamla evlenicem derdim hep kendimce mutlu olup devam ederdim hayatıma .
"Hangisinden istediğimi hatırlıyorsun değilmi baba ? "
"Unutmadımki hatırlıyayım kızım ver elini bakalım kaybolma kalabalıkta" başımı evet der gibi salladım sıkıca tutundum ellerine , sıranın sonlarına girip beklemeye başladık her saniyesi mutluluktu benim için ama az sorna olucak ufak bir olayın ne kadar büyüyeceğini sizde görüceksiniz.
Birkaç dakika sonra sıra bize gelmişti ellerimi tezgaha koyup istediklerimi söylemeye başladım .
"Limonlu ve vişneli olsun lütfen en büyük boyundan verin"
kadın dondurmayı hazırlarken arkadan öne doğru itildiğimi hissettim , babama bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştım .
"Küçük kız az çekilirsen -"
adam sözünü bitirmeden babam adamı kolundan tutup konuşmaya başladı
"Biraz beklerseniz işimiz bitecek zaten"
dedi adam babamın kolunu sertçe çekip tuhaf bir bakış attı
"Sana noluyorki kardeşim akşam akşam olay çıkmasın " babam bir imâyla bakıp
"Size pek güvenemediğimden söyledim sadece , işinize bakın o zaman ,hadi kızım al gidelim "
Babamın arkasına takılıp dondurmanın tadına baktım hiç değişmemişti hala yıllardır olduğu gibi güzeldi ama tam kestiremediğim bir şeyler vardı bulmak istemiyordum ama keşke bilmeseydimde.
Eve bir kaç sokak kalmıştıki arkadan bir bağırma sesi duyuldu babam arkasına bakıp beni arkasına aldı
"Sen kime posta koyuyorsun "
Dedi dondurmacıdaki o tuhaf adam . Babamın tedirginliği yüzünden okunuyordu babam bunuda çözer dedim içimden
"Ne oldu ?"
Adam elinde sivri bıçak gibi bir şeyle üzerimize geliyordu .
"Ne oldu şimdi korkuyormusun ? Duracağın yeri bilseydin"
Artık Eve gitmek istiyordum babamın kolundan tutup
"Baba artık gitmek istiyorum"dedim
