Iddalı

93 7 0
                                    

Elifden .....

yurdun merdivenlerini yavaş yavaş inerken arkası dönük olan Keremi görünce gülümsedim beni bu konuda asla gecemeyecegini bu gun ogrenecekti yavşca arkasini döndü beğeniyle beni baştan aşağı suzdukten sonra begeniyle yuzume bakti sonunda son basamagida indigimde "süzmen bittiginde gidelim " dedim . Kendini toparlayip." bu gun cok can yakacaksin bebegim " dedi, ben " bence yakmaya başladım bile " dedim o "o kadar emin olma bence " dedi ve yol boyunca bir daha konuşmadık  .....

Bara geldigimizde daha insanlar yeni yeni geliyordu o kadar da kalabalik degildi mekan bar tarafina dogru yoneldik ve birer icki siparis ettik ickilerimizi yudumlarken Keremin "şu cocugun dudagindan öpersen sıra bana gecer" dedi mavi gozlu kumral hoş bir cocugu gostererek , ickimi bir dikiste bitirip siyah mermerden olan tezgaha hizlica biraktim ve cocuga dogru ilerledim " pardon arkadasimla bir iddaya girdik ve ben senin dudaklarinin şeftali tadinda oldugunu düşünürken arkadasim vanilyalida israr ediyor tadina bakmama izin verirmisin " diyerek dudagimi buzdum buna dayanabilecek tek bir erkek gormedim ben " çocuk ellerini acarak neden olmasin der gibi bakti çocuğun kucagina oturarak yavasca dudaklarina dogru yoneldim ve dudaklarimi dudaklarina bastirdim ve  bir yandan da ellerim sırtında geziniyordu bir kac dakika opusmeyi surdurdukten sonra altimda belirginlesen sertlikle irkildim hayir hayir bu sadece masum bir opucuktu ya da ben mazoşisttim ikisinden biri ani bir şekilde kalkarak çocuktan uzaklastim ve " tesekkurler cevabimi aldim" diyip cocuga kisa bir bakis attim mavileri laciverte donmustu arzuyla ve istekle bakan gozlerini es gecerek Kereme dogru ilerledim kerem " bu kadar uzatmana gerek yoktu cocuk şu an eksik kalan sevismenizi gozleriyle tamamliyor " dedi sadece omuz silkip barin arka tarafindaki sari sacli bir kizi isaret ettim tek kelime etmeden kiza dogru ilerledi ve bu gec bir saate kadar devam etti yurdun kapilari coktan kapanmisti ve sokakta kalmistik zaten bedenim fazla alkolden iyice uyusmustu Kereme baktigimda onun da benden farksiz olmadigini gordum en son hatirladigim buydu

Keremden.....

Elifin iyi olmadigini gordugumde saate baktim yurt bu saatte kapaliydi tek cagre Kuzeyi arayip ondan kalacak bir yer istemekti zengin arkadaşın faydaları öyle de oldu bana sahil kenarindaki yazlik villalarinin yedek anahtarinin paspasin altinda oldugunu soylediginde mala bagladim adamin villasi var ve anahtari paspasin altinda birakiyor şu zenginleri hic anlayamayacagim Elifi de alip barin cikisinda bir taksi cevirip adresi verdim benim de Elifin de kafa bir milyondu taksiciye parayi verip indikten sonra zar zor merdivenleri ciktik Elif zaten nirvanaya ulasmis belki ustumuzden bir kuş gecer şarkisini bagıra bagıra söylüyordu bir yandan elifin dusmemesini saglayip bir yandanda supermen misali paspasin altindan anahtari aldim tabi boyle bir sey olmadan Elif yere dustu kapiyi actiktan sonra uyusan vucudumla elifi tasimak yeterince zorken bir de merdivenleri ciktik Elifi çift kisilik yataga biraktim ben de yanina uzandim öyle uyuyorduki kafamda ona türlü türlü şeyler yapma istegimi arttiriyordu bu duygulardan kurtulup uyumam çok zor oldu  sabah uyandigimda yanimda Elif yanimda yoktu butun evde aradim ama yoktu büyük ihtimalle yurda gitmiştir diye dusunerek  bozdugumuz yerleri duzeltip evden çıktım .

Elifden .....

sabah cebimdeki telefonun alarm sesiyle uyandim başim acayip agriyordu ve düne ait hiç bir şey hatirlamiyordum ve en onemli soru ben nerdeydim ve yanimda niye Kerem uyuyordu eşyalarimi toplayip kimse fark etmeden yurda dönmem gerekiyordu öylede oldu evin kapisini bulmam kolay oldu ve taksiye atlayip yurt binasinin adresini versim yarın okul aciliyordu ve benim alışverise gidip oradanda işe gitmem gerekiyordu üstümü değiştirip internetten en yakın alışveriş merkezinin nerede olduguna baktim buraya yürüme mesafesinde olduğu için yanima para alip cantamin icine tıkıştirdim altima bir kot şort ve siyah düz göbegimi acikta birakan yarim kollu buluzumu üstüne de altin rengi zincir kolyemi taktiktan sonra spor ayakkabılarımı giydim hazırdım odanin beyaz kapisini yavaşca cektim ve yurttan cok otele benzeyen binanin merdivenlerini hızlıca indim .
     Yürürken eski aniların zihnimi ele gecirmesiyle içimdeki tüm enerji birden yok oldu hatirlıyorumda okul ihtiyaclarim icin Antalya'nın en gözde alışveriş mekezine gidiyoruz ben çok mutluydum arkadaşlarimi gorecegim diye annemle babam da bu mutluluguma bakarak gulumsuyorlar görevliler bir okul etegini bana denettirmeye  calisirken annemin telefonu caliyor o gun her ne kadar kucuk olsamda kötü bir şeyler oldugunu anliyorum sonra annem babama konuşabilirmiyiz deyince alışverişimiz sona eriyor ve eve dönüyoruz beni odama yolluyorlar içeriden bagirişma ve kırılma sesleri duyunca aşşağiya iniyorum bahçemizden topladigim çiçekler vazosuyla beraber tuzla buz olmuş annem ve babam beni görmeden tartışmalarına devam ediyorlar nereden bilebilirdim bu günün hayatimin en kötü günlerinden biri olacağini ayagimin bir taşa takılmasıyla kendime geldim az kalsin düşecekken elektirik direğine tutunarak kendimi durdurdum düşünceler beynimi işgal ederken alışveriş merkezine geldigimi fark ettim ve kendimi toparlayarak içeri girdim içerisi gerçekten güzeldi ve renkli işlemelerle işlenmiş zemin ve tavan içeridekilere enerji veriyordu bu yabancı yerde kendimi alışverişe bırakmak şu an tek istediğim şeydi .....
     
     Alışverisım bittiginde mutlulikla dönen kapidan ciktim bar icin daha bir saatim vardi ve gerçekten cok guzel şeyler almıştım  . Enerji dolu bir şekilde önce yurda gidip eşyalarimi bıraktıktan sonra üstumü degistirmeden bara dogru yurumeye basladim gunes batmak üzere olsa bile hava sıcakti ve bu sefer sahil yolundan gitmek istedigim icin yolu uzattim daha vaktim vardi ve kolaylikla yetişebilirdim yavaş adimlarla denizin keyfini çıkara cıkara yürüyordum yoldaki banklarda oturan anneler ve cocukları, sevgililer ve yüzleri sevincle parlayan daha nice insanlar buradaydı kaybolmadan bara geldigimde saat daha beş olmamıştı insanlar yeni yeni geliyorlardi ve ortamda yavaş tempoda pop bir müzik çalıyordu. Kuzeyi bulmak icin etrafa bakindim ama yoktu tek çagre müdürün odasina bakmakti yukarı dogru çıkarken müdürün odasindan bagirişma sesleri geliyordu sanırım Kuzey ve patron kavga ediyordu Kuzey "acı çekiyorsun acı çekiyoruz gormuyormusun onu hatirladığımiz her saniye şimdi gelmiş onun resmini duvara asıyorsun " diye bağırdı avaba içeri gidip maaşım hakkinda konuşsam cok mu abes kaçardi acaba benim işe başlamam gerekiyordu ve daha ayrıntıları konuşmamıştık içeri girdigimde ikiside sustu ve duvardaki , duvardaki resim benim resmimdi çok benziyorduk sanki ikizim var da bu resim ona aitmiş gibi .... ....

      Ben resime bakakaldigimda Kuzey beni kolumdan tutarak dışarı çıkarttı
ve beni bardan aşşagıya dogru sürükledi ve dışarı cıkardı yüzünde tek bir mimik yokdu ben her ne kadar bırak kolumu aciyo veyada nereye gidiyoruz diye sorsamda cevap vermedi arabasına bindirdi sahile dogru sürmeye başlafi ben hala onu soru yağmuruna tutuyordum çok hızlı kullaniyordu ve bu hiç hoşuma gotmemişti sahil kenarinda arabasını durdurdu ve aşşağiya indi ve beni de indirdi ben hala yüzüne şaşkın şaşkın bakarken bir banka oturduk ve öylece denizi seyretmeye başladı " cidden beni buraya denizi seyretmek için mi getirdin ?" diye sorunca irkilerek " bana ölen kardesimi hatirlatiyorsun " deyince resimdekinin kardeşi oldugunu anladım "peki ne oldu ona ,anlatmak istermisin" diye sordum başını salladı ve sadece " yüksek doz " diye cevap verdi ne kadar da ironiydi bir zamanlar benimde eskiden neredeyse yüksek dozdan ölecek dereceye gelipte kurtulmam .........

TehlikeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin