Elifden....
Keremin yanından apar topar ayrıldîktan sonra kendimi sahil kenarına attım yürüyordum dondurucu ruzgarın şiddetine rağmen içimdeki fırtına çok büyüktü ve her darbede ben daha çok inciniyordum kalbim dahada kırılıyordu belkide bir çeşit vicdan azabıydı bu ya da ben bir çeşit piskopattım belkide deliriyorumdur tam her şeye rağmen işler yolunda derken onun yüzünden yine boka batmıştım mesafeler aşkı öldürür derler benim aşkım niye azalmadı peki , belkide benimki bir takıntıydı bilmiyorum bilemiyorum ben bir şey bilmiyorum tanrım deliriyorum galiba çünkü olanlara rağmen hayatımı çalan insanlara rağmen düzelebileceğimi düşünüyorum kendime inanamıyorum o kadar düşündüm ki hayatıma son vermeyi ama karşıma hep tutunacak bir umut çıktı bu sefer niye çıkmıyor peki belkide tanrı bile unuttu beni annemin babamı aldattığını öğrendiğimde hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını zaten biliyordum o zamanda karşıma Berk çıkmıştı ama en büyük darbeyi o vurmuştu bana bunu yaşatanların hepsinin canı cehenneme , belkide bu takıntımı yenip yeniden aşık olabilirim ....
Yaklaşık bir saattir oturduğum banktan kalkarak ıssız sokakta yürümeye başladım arkamdan gelen bir ıslık sesiyle arkamı döndüm iki sarhoş adam yalpalayarak yanıma dogru geliyorlardı böylelerinin çükünü kesip köpeklere yem etmek gerekiyor . Kendimi savunmasını iyi bilirdim Berk bana birkaç hareket öğretmişti tabi öğrendiğim hareketlerin sonra onun üstünde kullanacağımı nereden bilebilirdi . Gerçekten bu adamlar birazdaha yanıma doğru gelirlerse kötü olacaktı belkide onları ölesiye dövebilirdim böylece içimde bírikmiş öfkeyi dışarıya atabilirdim ellerimi kütürdettim ve onlara doğru koşmaya başladım ve kumral olanın üstüne doğru tekme savurdum kafa birmilyon olduğundan ya da tekmem çok sert olduğundan yere yığıldı diyerininde çenesine sert bir yumruk ardından da bacak arasına tekme atmıştım öyle özgür ve rahatlamış hissediyordum ki... yere yığıldıklarında art arda tekmeler savuruyordum ağızlarından kan gelmesi öylesine tatmin ediyordu ki beni arkadan soğuk bir çift elin beni geriye doğru çekmesiyle arkamı döndüm ve bir çift mavi gözle karşılaştım pişmanlık ve şaşkın gözleri bana inanamayarak bakıyordu bana " hadi gidelim buradan , bu adamların sana ne yapmak istediklerini tahmin ediyorum eğer birazdaha kalırsak yaşamaları bir mucize olur onlara bunu ödetirim benim olana dokunmayı.." ben onun değildim ben mal mıydım ki benim olan diyordu vücudumu bir sinir dalgası kapladığında " ben mal mıyımda senin olim " diye bağırarak yumruk attım ama çocukta tık yok hiç bir şey olmamış gibi beni kucağına aldı her ne kadar çırpınsamda fayda etmedi o kadar kas bende de olsaydı banada fayda etmezdi tabi öküz ne olacak ....
Yol boyunca beni kucağında taşıyarak yurda getirdi kapının açılma sesi o an ninni gibi gelmişti uyku beni yavaş yavaş esareti altına alıyordu hatırladığım son şey Keremin beni yatağıma bırakıp yanıma uzanmasıydı ona sarılarak uyurken " iyi geceler yaramaz prenses " demesiydi sonra uyku bana kapılarını sonuna kadar açmıştı .....Sabah dünden kurduğum alarmın sesiyle kalktım bu gün okulun ilk günüydü ve bende hiç bir okul heyecanı yoktu ilk gün olduğu için kimsenin serbest gitmeme karışacağını zannetmiyorum soğuk günlük duşumu aldıktan sonra Kerem odada olmadığı için rahat rahat giyindim (multide var) ilk gün için lağzım olan şeyleri cantama atıp yurt binasından çıktım sanırım geç kalmıştım herkez çoktan derslere girmişti okulun girişinde asılan listede ismimi bulunca 12A ya dogru gitmeye başladım onikilerin katı son katta olduğunu biliyordum kayit yaptırmak için geldiğimde dikkatimi çekmişti sınıfa dogru ilerlerken birinin aceleyle bana çarpması ve yere düşmem bir oldu birbirimize bakarak gülmeye başladık o na neden güldüğümüz hakkında en ufak bir düşüncem yok Anılla .Gülmemiz bittiğinde sen de mi bu okuldasın gibi sorular yöneltti " burda olduğuma gore" diyerek bozmuş "peki tamam " diye cevap vermiştim birbirimizle vedalaştıktan sonra sınıfımı bularak içeri girdim bayan hoca kalem etek beyaz gomlek giymiş esmer bir kadındı fiziği yaşına gayet iyiydi bana " boş bir yere geçebilirsin canım" dediğinde başımla onay verdim ve sınıfa bir göz attım herkes bana bakıyordu ama tek dikkat ettiğim tanıdık mavişlerdi üstelik Kuzeyin yanında oturuyordu hemen yan sırada olan Semihin yanı boştu, sanırım orada da Anıl oturuyordu sezsizce koyu kahverengi saçları olan bir kızın yanına geçtim sıra pencere tarafıydı ve arkadan ikinciydi Semih ve Anılın önüne oturmuştum sınıf ilk günden o kadar gürütülüydü ki bırak ders işlemeyi bağırsan duyulmazdı bir kaç kişi kitap okuyordu sanırım kitap okuma saatiydi yanımdaki kız "merhaba ben Sude adın ne?" dedi sevecen bir tavırla "Elif" dedim elimi uzatarak 4 . yılıymış bu okulda bana kısaca sınıftaki herkezi anlatmaya başladı kim kimden hoşlanıyor kim kimle çıkıyor kim disipin cezası aldı sırayla herkezi anlattı sıra Keremin önünde oturan uzun çakma sarışın olan kıza gelince "şu kız okulun popisidir ve Keremle yattığını idda ediyor "dedi ve ekledi "Keremde şu arkada oturan yakışıklı olan ki belkide okuldaki kızların yarısıyla yatmıştır çok yavşak bir çocuk diyince sanırım gözüne seni kestirmiş sana bakıyor " dedi ve gülmeye başladık Keremle ilgili ne kadar bilgi edinirsem o kadar iyidir diyerekten "Kerem benim oda arkadaşım biliyormusun uyardığın için sağol başka ne biliyorsun Kerem hakkında" diye sordum yapmacık bir tavırla "o kadar bir şey bilmiyorum ama sadece kendi dörtlüsüyle güle eglenir ve hiç bir kıza aşık olduğunu görmedim kimsenin peşinde koşmadı daha önce " diyerek beni şaşırttı ve ekledi " okulun en havalı erkek tayfasıdır Kuzeyin babasının barında takılırlar çoğunlukla " dedi daha çok görüşeceğiz demekki ......
Sudeyle güzel bir dedikodu yaptıktan sonra zil çaldı ve Kuzey yanıma geldi ve" kardeşim şaşırttın beni " dedi " bu okulda okuduğunu bilmiyordum " kantine inelimmi sana bir şeyler alalım aç mısın?" diye sorunca "kurt gibi" diyerk ayağa kalktım Sudenin şaşkın bakışları arasında Sudeye bakarak "istersen sen de gel dedim " kafasını sallayarak ayağa kalktı ve bahçeye dogru Kuzey ,ben, Sude,Anıl,Semih , Kerem inmeye başladık . Sude beni hafifce cimcikleyerek " Kuzeyin abin olduğunu niye söylemedin şu an okulun en havalı gurubuyla geziyorum aman tanrım" dedi kısık sesle ve gülmeye başladık gerçekten sevmiştim bu kızı .....
Kantine geldiğimizde okulda sırasıyla dizilmiş kamelyalardan birine oturduk Kuzeyi yiyece bir şeyler almak için kantine gönderdik bir an anlamadığım bir şekilde kendimi Anılla saçma saçma espiriler yaparken buldum iyi bir ikili olmuştuk bir ara espiri seviyemiz "iki kuzey birbirine ne demiş hadi beraber kuzeye gidelime " bile düştük hangi ara bu duruma geldiğimiz hakkında en ufak bir fikrim bile yok Kerem ,Semih ve Sude bizim bu espirilerimize soğuk soğuk bakıyorlardı . Kerem" artık yeter bence bu kadar düşük seviye espiri "deyince "ben daha yeni başlıyordum aslında " deyince Anılla çak yaptık Kerem başını sallayarak güldüğünde sınıftaki sarı çiyan adı neydi inanın umrumda değil yanımıza gelip yavşak bir şekilde "merhaba " dedi ve Keremin yanına oturdu Semih "oturabilirsin dememiştik aslında " deyince hepimiz anaokulu çocukları gibi ooo ladık . Kerem "Nil yeter artık " deyince Nil omuz silkip birazdaha sokularak "aşkım akşam bir şey yapalım mı " dedi . Kerem" seninle çıkmıyoruz hatırlatırım " deyince "neyse hoşçakalın çocuklar "deyip gitti .Kerem bana döndü ve " aramızda birşey yok " dedi " bunu bana niye söyleme gereği duyuyorsun ki" dedim Sude bana şaşkın gözlerle baktı .Kerem " sadece söylemek istedim " diyerek beni şaşırttı zil çalınca Sudeyle ben önden çıktık Sude " daha demin Kerem sana hesap mı verdi yoksa bana mı öyle geldi" deyince gülmeye başladım " galiba öyle oldu" dedim sınıfa girdiğimizde.....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli
Chick-Lityuruyordum acimasiz ruzgarin siddetin ragmen hircin denizlerin sesine ragmen yuruyordum sanki hepsi icimdeki firtinaya sahitcesini agliyordu ve ben ilk defa her sey yolunda derken yine boka batmistim .....