Yağmur'dan
İki haftadır adını bile bilmediğim bu adamın evinde kalıyordum, babam olucak o adamın tekrar aynısını yapabiliceği ihtimaliyle beni cama bile çıkarmıyor.Yaralarım iyileşti günden güne ama annemi çok ôzledim güzel annem kaderi berbat annem.
Sabah olmuştu gene alarmsız uyanabiliyordum bünyem buna müsade ediyordu, içerden su seslerini duyunca hemen fırladım yataktan yerimi toparlayıp mutfağa gittim.
Ônce masayı hazırladım daha sonra çayını doldurdum ve salona geçtim.
Odasından giyinip çıkıp direk mutfağa yürüdü sonra geri geri gelip kaşlarını havaya kaldırıp "Neden tek bir çay ve servis var?" dedi hafif imayla "Ben aç değilim o yüzden sana hazırladım" dedim, biraz durup "gece seni uykunda biberonla beslemediğime göre şuan aç olmalısın" dedi gerçekten çok zekiydi ve ben altta kalıyordum."Sen ye sonra yerim" dedim, "bak ben seni bu eve köle veya hizmetçi diye getirmedim yardıma ihtiyacın vardı ve yardım ettim bunu bu kadar büyültme şimdi mutfağa yürü ve bana eşlik et" dedi tok sesiyle ona hayır diyesim gelmemiş ve sessizce mutfağa gidip bir bardağa çay ve servis tabağı çıkarttım ve oturdum.
Biraz atıştırdıktan sonra bana dönüp "bana kendini anlatsana" dedi beklemiyordum peynir boğazıma takılmıştı. Neyi anlatacaktım ki? Hangi rezilliği? Babamın pisliklerini, beni satmak isteyişini mi? Yoksa annemin ezikliğini mi?
Bi anda başladım anlatmaya;
"Adım Yağmur, Yağmur Yılmaz soyadım gibi bir kişilik değilim, 18 yaşındayım okumuyorum eğitim hayatım 15imde bitti en büyük hayalim mimar olmak sıcacık yuvalar inşaa etmek, babam" dedim ve durdum biraz nefes alıp devam ettim "babam içkici ayyaşın teki 15 yaşıma kadar herşey mükemmeldi babamın şirketi ve huzurlu bi hayatı vardı sonra birgün iflas ettik evimiz hayatımız herşeyimiz gitti geride izleri kaldı ve babam o günden sonra hep annemi ve beni arka plana attı dövdü satmaya kalk-","tamam yeter sus yeter bu kadar" dedi yumruğunu sıkarak üstelemedim sustum ve önümdeki eklemekle oynamaya başladım. O an konuşmaya başladı ona döndüm.
"Yağız Güçlü, Enver Güçlü'nün oğluyum zengin ve varlıklı bir ailenin tek çocuğu annem ben 6 yaşındayken ôldü, öldürüldü. Sonrası zordu 16 yaşıma kadar düzensiz okul hayatım oldu sonra buraya geldim okulu ailemi bıraktım sokak dövüslerine başladım annesizliğin acısını çıkartmaya. İsmimi, kim olduğumu kimse bilmiyor." dedi.
Ve gözlerini bana dikti "sen hariç" dedi o an ne yapıcağımı bilemedim bisey yapıp masadan kalkmak isterken elim çarptı ve çay üstüne döküldü elim ayağıma dolandı o an. Hemen kalkıp ıslak bez aldım arkamı döndüm hemen üstünü silmeye başlamıştım ama bi eksik vardı büyük bir eksik.
Şuan üzeri çıplak kazaksız ve sıcacık teniyle tam dibimdeydi!
İçim eridi, ellerim buz kesti, kalbim durdu.Gözleri o gece gökyüzündeki siyahlık şuan bana dikilmiş nefessiz bana bakıyordu. İçimde eriyen buzlar kalbime düşüyordu tek tek.
Aşk mı bu? Olamaz dimi?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Yağmur
ChickLitGeceyi beklerken gelen güneşti o sanki, ama koyu bir güneş. Bir yanımı aydınlatırken diğer yanımı karartıyordu. Hayatı acımasızlıklar ile dolu 18 yaşında bir genç kız ve yaşamını dövüşerek sürdürmek zorunda olan bir gencin hikayesi...