Allen

Boyutar arası savaş( açıklama 1)

-Azra'nın günlüğü-
Labirentteki kaçıncı günümüz artık bilmiyoruz. Tuna zehirli bir gaz sonucunda şu anda baygın, iki kez Meriç bir kez de Mete ile karşılaştık. Tuzaklar gerçekten de çok zor. Galiba birkaç gün önce okul genelide bir yarışma yapılmış labirentten canlı çıkana ödül veriyorlarmış. Herkes labirentte. Ve labirent çok büyük. Birkaç kişi öldü bile. Yanımıza Aslı diye bir kızı da aldık. Erzağımız giderek azalıyor. Labirent kendine her gün yeni tuzaklar ekliyor. Canlı bir labirenti nasıl yenebiliriz ki. Her geçen gün tuzaklar artıyor ve hayatta kalmak zorlaşıyor. Labirentin adı Allen...

-Tuna-
Yavaş yavaş gözlerimi araladım. Azra ve Aslı uyanmamı bekliyorlardı. Labirent gazı püskürtünce tabi. " Başım çatlıyoğğğ" dedim. Azra çantadan biraz su çıksrtıp içmeme yardım etti ve yola koyulduk. Aldığım bilgilere göre Yaman ve tayfası bir tuzak sayesinde yer altına düşmüşler artık oyunu orada oynayacaklar. Azra " Bir evvv" diye bağırdı. Gerçekten de bir ev. Hemen koştuk. Merdivenlere ilk önce taş attık. Hiçbirşey olmadı birkaç taş alıp içeri girdik. Yemekleri alıp çıkacaktık ki birisi Aslı'nın koluna ok attı. Aslı hemen yere yığıldı. Azra arkasını dönüp bıçak fırlattı. Arkadaki erkeğin başı yarıldı ama ölmedi. Sonra yandaki kız Azra'ya hançer fırlattı ve Azra yere yığıldı.Sonra onlara taş attım ve bir tuzağı etkinleştirdim bütün ev patladı. Ağır yara almıştım ama karşıdaki kız ve erkek ölmüştü erzaklarını ilaçlarını ve silahlarını aldım.Ve bir alet kafama düştü sonrası karanlık...

-Azra-
Uyandığımda Mete'nin omzumda yatıyordum. Böbreklerimin olduğu yere bir kız hançer atmıştı. Tuna ve Aslı'ya baktım. Durumları pek iç açıcı değildi. Ev. Evde ne olmuştu? Yaman'ın sesi geldi kulağıma" Abi gördüğüm en manyak kızlar bunlar biri böbreğine hançer yiyor diğer başına bıçak atıp koluna ok yiyor diğeri bir taş ile evi havaya uçuruyor üstüne yetmiyor kafasına labierntin tuzak bulma cihazı düşüyor." dedi. Mete " Aynen ha " dedi. O sırada yerimden yavaşça doğruldum. "Neredeyiz ?" dedim. " Tuna'nın patlattığı evin patlamayan bodrumunda" dedi Yaman. "Tamam" dedim. Labirentte her geçen gün tuazkal artıyor. Canlı bir labirentle yarışıyoruz. Her gün tuzak sayısı iki katına çıkıyor. Milyonlarca kişi ölüyor. Allen her gün daha geniş bir alana yayılıyor. Allen canlı bir labirent ve her gün yayılıyor...
Sonra birden uyandım. Hepsi bir rüyaymış. Tuna'da uyuyordu. Tuna rüyasında "Allen" dedi. Sonra hızlıca yerinden doğruldu. Hala odadaydık. Kolumda bir iz vardı. Sanki bir hançer izi. Hemen toparlanıp kalktık. Gizlice odaya girdik kapıyı da kitledik. Ama rüyamda yine aynı yerdeydim. Rüyalarımızda Allene gidiyorduk herkes. Ve rüyasında Allen tarafından ölenler gerçek hayatta da ölüyor. Şu anki tahminim böyle. Ama Allen ismi bana hiç te yabancı gelmiyordu. Neyse. Uzay zaman sürekliliğindeki bir yırtılma yoluyla Allen ile bağ kuruyorduk. Bu çok az kişide olur. Tuna'ya olayı anlatınca bana hak verdi. Hemen araştırdık. "Allen yaşayan bir labirent. Boyutların çoğunu ele geçırmiş olan bu labirent sırada bu boyuttakileri öldürerek bu boyuta da yerleşicek.. " feci şekilde korkuyorduk ve galiba uykumuz yavaş yavaş geliyordu.