Allen

Havuz

Karanlık... Bir anda gözlerimi açtım. Nefes nefeseydim. Korkumç bir kabus gördüm. Gece saat dört. Nefes alamadım ilk başta sonra içimden ona kadar saydım. Nefes alış verişimi düzelttim. Pijamalarımlada olsa kendimi balkona attım. Merdivenlerden aşağı indim havuzun önünde biraz turladım. Ama yarı yolda bir şeye bodozlama çarptım. Mete öküzü önümdeydi. Altımda voleybol şortum üstümde snoopy tişörtüm. Kendimden utandım pijamayla çıkmamalıydım. O sırada Mete bana dik dik bakıyordu. Tam geçicektim ki beni kolumdan yakaladı ve durdurdu. Ona anlamamış gözlerle bakıyordum. Bana " iyi misin?" dedi. Başımı evet anlamımda salladım. "Peki gecenin dördünde neden buradasın? Havuza girmek için falan mı?"dedi alaycı bir yavırla. "Seni ilgilendirmez"dedim ve oradan uzaklaştım. Daha doğrusu uzaklaşacaktım ki kolumdan tuttu. Kolunu tam itecektim ki ayağım kaydı ve onun üzerine düştüm. O da tabi o kadar kas var bi beni tutamadı ikimizde suyun dibini boyladık. "Manyak beni tutmasan olmuyordu beğendin mi yaptığ-" Şu an kalp krizinden göçüp gidecektim. Beni suyun altına itti. Ukala pislik. Ne cürretle beni suyun altına iter. Ben Annabeth'im sevgilim Percy onu suda boğar. Puhapuhapuhahahaha. Ama galiba Pery onu boğmadan ben suda boğulacaktım.