1. Bölüm

591 42 6
                                    

Baekhyun mor defterinin kapağını kapattı. Jongin gittiğinden beri her gün buraya yazıyordu. Üç yıl olmuştu ve Baekhyun'un 6. defteriydi bu.
Kafasını duvardaki saate kaldırdı. Gece yarısı 3'e geliyordu. İç çekerek kendini zorla yatağa bıraktı ve düşüncelerle boğuşurken -ki bu sadece yarın ödemesi gereken faturalardan ibaretti- kafasını yastığa gömdü ve uykunun kollarına kendini bıraktı.

4 YIL ÖNCE

Kyungsoo Jongin'e yılbaşı partisine katılması için resmen yalvarıyordu. Soğuk kış günü Jongin kyungsoo'yu peşinde koşturmaktan mutluluk duyuyordu.
Kısa boylu çocuk Jongin'i kolundan tuttu ve durdurdu. "Lütfen Jongin.. Bir sürü insan olacak. Belki senin için bir sevgili bile bulabiliriz? Lütfen sende gel!"
Jongin uzun süredir saptı ve evet bir sevgiliye hayır demezdi. Sürekli sabahları tanımadığı yüzlerin yanında uyanmaktan sıkılmıştı. Girdikleri kahveciden kahve alırken kyungsoo'ya döndü. Kyunsoo en büyük sırıtışını ortaya koydu. Bu gülüş resmen çok tatlıyım bu yüzden bana karşı koyamazsın diyordu.

"Pekala Soo. Geleceğim. adresi bana gönder. şimdi bir görüşmem var."

Dolaylı yoldan kyungsooya gitmesini işaret ederken kyungsoo kocaman sırıtarak el salladı ve gözden kayboldu. Jongin büyük bir iç çektikten sonra beklediği kişi geldi ve konuşmaya başladılar.

*****

Baekhyun girdiği ortamın büyüklüğüne bakarken ağzı açık bir şekilde ilerliyordu. Kris cidden bu kadar zengin miydi? Büyük krem rengi villanın yanında büyük bir havuz vardı. İnsanlar zombi sürüsünü andıran bir şekilde bir aradaydı. Yüksek sesli müzik "beni şikayet edin" der gibiydi. Baekhyun hoşnut olmuş bir şekilde gülümsedi ve tanıdıkları ile selamlaştı.

*****

Tuvaletin aynasında nerdeyse bir maaşı ile aldığı eyelinerını gözüne çekti. Nemlendiricisini dudaklarının üzerinden geçip saçlarını düzeltti. Daha ne kadar iyi olabilirim diye uğraşıyorken içeriye esmer uzun boylu bir beden girdi. Sevilesi bir yüzü vardı fakat soğuk görünüyordu. Siyah blue jean beyaz tişört ve deri ceketle hangi insan bu kadar güzel görünebilirdi ki? Baekhyun onu sürerken esmer istifini bozmadan ayna karşısında saçını düzeltti. Bu haraketi ben buna alışkınım, bakabilirsin der gibiydi.
Kyungsoo içeriye girdi ve bağırdı; "herkes gelsin geri sayım başlayacak!"

Baekhyun önden kıvırta kıvırta yürümeye başladı ki bu Jonginin hoşuna gitmiş gibi görünüyordu.  Siritip bakışlarını kaçırdı. Her ikisi de arkadaşlarının yanına giderken  arkadaşlarının ortak olduğunu fark ettiler. O kalabalıkta yan yana durdular ve geri sayıma katıldılar.

"10-9-8-7-6-5-4-3-2-1!! Yeni yıl!" herkes sevinçle ellerindeki içkileri  havaya kaldırıp tokuşturdular. İçkilerini içerken Jongin havalı hareketlerle bazı kişileri kutladı.

Lay elinde kamera ile gezerken durdu. "Hey ikiniz!"
Baekhyun ve Jongin aynı anda Lay'e bakınca Lay ikisini de çekti. Kameradan click sesi çıkarken zafer kazanmış gibi gülümsedi. "Hey bu çok iyi çıktı!"

Jongin sinirlenmiş olmalı ki bir iki adım Lay'e doğru attı. Lay saniyeler içinde kaçarken Baekhyun arkadaşlarının yanına oturdu. Bir kaç kişi yiyişiyordu. Birbirinin kucağına oturmuş sadece kız erkekler değil, erkekler ve kızlar da vardı. Bazıları havuza atlıyor deli gibi eğleniyorlardı. Baekhyun onların israfçı zenginler olduğunu düşünüyordu. Bakışlarını  Jongine çevirdi. beyaz kristal bardaktaki içkisinden büyük bir yudum alıyordu.

Kyungsoo ve Chanyeol el ele oturup herkese selam verdiler. Chanyeol, baekhyun ve Jongini tanıştırdıktan sonra Kyungsoo ile yiyişmeye başlamıştı. Bu normaldi çünkü bunu her yerde yapmaktan utanmıyorlardı.

"İçki ister misin?" Baekhyun'un kulağını dolduran yabancı ama erkeksi olan Jonginin sesiydi. Baekhyun utanarak başını aşağı yukarı salladı.
Jongin elinde iki şişe bira ile geri döndü ve birini baekhyuna uzattı. Baekhyun küçük ama seri yudumlar alırken Jonginin psikopat bakışları onun üzerinde dolaşıyordu. Baekhyun utanarak başını kaldırdı ve ne olduğunu soran bakışlar gönderdi. Çünkü cidden rahatsız ediciydi..

Jongin az önce onun tabiri caizse 'yollu' olduğunu düşünmüştü. Şimdi oldukça utangaç görünüyordu ve bu Jongini Gülümsetmeye yetmişti. Jongin utangaç ama yatakta başarılı diye dusunurken bakışlarını kaçırdı.

"Neden gülüyorsun?" Baekhyun'un sesi esmer olanı hayal dünyasından çıkarttı. başını hiç anlamında yana sallarken geriye yaslandı.
Jonginin yüzünün yarısına ışık vuruyordu. Saçları dağılmış ama güzel gorunuyordu. Baekhyun baktıkça bakıyordu fakat bunu Jongin fark edince bakışlarını kaçırdı ve birasından büyük bir yudum aldı.

Uyuşturucu kullananlar vardı. Baekhyun bundan biraz korkuyordu. Yakın bir arkadaşını uyuşturucu yüzünden kaybetmişti. Hayatında hep birilerini kaybetmişti Baekhyun. Annesi, babası, arkadaşları..

Jongin başını kaldırdı ve ayağa kalktı. Çıkışa doğru yürürken ağaçların arasından polis siren sesleri ve ışıklarını gördü.  Bu demek oluyordu ki, içkili olduğumuz için bizde karakola gideceğiz ve uyuşturucu testi yapacaklar.

Koşarak baekhyunu çekti ve evin arkasına koşmaya başladı. Baekhyun ona ayak uydurmaya çalışırken zorlanmış gibiydi. Fazla içmişti ve Jongin çok hızlıydı. Ayağının altındaki toprak yok oluyor gibi hissediyordu. Sadece iki şişe birayla bu hale gelmişti. Yoksa... Jongin içine bir şey koymuş muydu?

Jongin çitlerden atladı ve baekhyun'a gelmesi için kollarını açtı.  Fazla zamanları yoktu.

Baekhyun korkuyordu. Fazla yüksekti ve yüksekten kokardı. Paslanmış beyaz demirlere tırmanırken arkasına baktı, polisler gelmişti. Bir kaç polis yaklaşırken Baekhyun Jonginin kucağına atladı. İlginç olan düşmemişlerdi. Jongin onu tutmuş ve anında koşmaya başlamıştı.

"Kaçma dur!" polisler peşlerinden gelirken çiftlerden atlamakta zorlanmıştı. Yine de önde baek ve jongin koşarken arkalarında polisler vardı.

Polisler cüsseli olduğundan kolayca yorulurlar diye umut etti Baekhyun.

Baekhyun korkuyor olsa bile ellerinin içinde Jonginin ellerinde vardı ve nedensiz bir şekilde iyi hissetmişti.

Güvende gibi.

Baekhyun gülerken Jongin bunu fark etmiş gibi ona baktı.
"Gülmeyi kes ve daha hızlı koş."
Ormanın içinde nereye olduklarını bilmedikleri bir yere gidiyorlardı ve şehir Işığı gittikçe görülmez hal almaya başlanmıştı.

Baekhyun, Jonginin aksine atletik bir bedene sahip değildi ve koşmak onun için ölüm gibiydi. Baekhyun yavaşladıkça Jongin de yavaşladı ve en sonunda durdular. Kendilerini yere attılar.

Yarım saatin sonunda çok keskin bir sessizlik oluşmuştu.
Aslına bakılırsa Baekhyun biraz korkuyordu. Karakolda olsa bu kadar korkmazdi.
Lay'in dediğine göre o bazen çok korkunç bir psikopat olabiliyordu. Sevdiği kişi onu aldatıyor -çıkmıyorlardı bile- diye o kişiyi bıçaklamıştı. Şiddet eylemleri gösteriyordu sürekli. Baekhyun'un en sevmediği şeydi şiddet.

Ve şuan.. Oldukça korkunç bakışlarla Jongin Baekhyun'a bakıyordu.

Baekhyun hiç tanımadığı bir psikopatla yan yana dururken hiç korkmadığını kadar korkuyordu.

Merhaba ~ Umarım heyecanlı bir şey olmuştur. Tam bir kurgu yok aklımda :( yazadıkça kurgu ilerleyecek. Okuduysanız beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın ^^ öpüldünüz

WILD //KaibaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin