Üniversitenin 2. Yılındayım ve umarım herşey güzel gitmeye devam eder. Bugün birinci yılın 2. Döneminde çıkmaya başladığımız sevgilim Derin ve arkadaşlarla buluşacağız hep gittiğimiz o kafede okula yakın ve çok şirin bir yer ve akşamları Solistliğini Derinin yaptığı grup orda canlı müzik yapıyor. Bu gereksiz bilgiden sonra anlatmaya devam edeyim kendimi... adım Elif 19 yaşına gireli uzun zaman oldu doğum günüme az bir süre kalmış, uzun düz siyah saçlarım, beyaz bir tenim, siyaha benzeyen ve her daim ıslak dolu dolu her an akmaya hazır gibi duran gözlerim ve onları çevreleyen dolgun kıvrık kirpiklerim, açık vişne çürüğü dudaklar, kavisli küçük bir burun he birde sağ yanağımda bir gamze bulunuyor... Yani o izlediğim filmlerde ya da okuduğum kitaplarda ki esas kızlar gibi mükemmel değilim kendimde sevdiğim tek şey 1.78 cm olan boyum sanırım çünkü Türkiye ortalamasına göre uzun kesimden sayılırım ne şans ama... (!)
"Efendim"
"Aşkım napıyosun ?"
"Hiç canım. Öyle takılıyorum sen napıyosun Derin?"
"Kafeye geçiyorum, gelmiyor musun?"Geliyorum yarım saate görüşürüz""Iyi" dıt dıt dıt... ah neye triplenip yüzüme kapattı acaba hay allahım ya bıktım bu çocuğun kız gibi tiplerinden kız gibi yahu... Aslında bakarsan başlarda böyle değildi tek bir yanlış yapmazdı trip nedir bilmezdi ama şimdi ilişki onun elinde istediğinde buluşuyoruz, onun istediği yerlere gidiyoruz, o isteyince konuşuyoruz daha ne kadar dayanırım inan bilmiyorum. Derinle ilişkimiz iyice gelgitlerde ve bu artık canımı sıkmaya başladı, belkide kafede uygun bir anda ilişkimiz hakkında konuşmalıyız... Üzerime bir tişört ve hırka geçirdim, siyah pantolon ve converselerimide giydikten sonra hızlıca saçlarımı sıkıca at kuyruğu yapıp mascaramı sürüp çantamı aldığım gibi kaldığım evden çıktım...
Kafeden içeri girdiğimde bizimkilerin işgal ettiği masayı görmem uzun sürmedi sarsak adımlarla yanlarına ulaştığımda daha önce burada çalıştığını hiç görmediğim genç hatta benim yaşlarımda bir çocuk siparişlerini alıyordu. Derin çocuğu eliyle durdurup bana dönerek gözleriyle ne istiyorsan söyle diye bir bakış attı. Çocuğunda Derininde yüzüne bakmadan ve masadaki kimseye selam vermeden tam otururken ' bir filtre kahve sütlü, lütfen' dedim. Çocuk bir şey demedi ve siparişleri getirmek için uzaklaştı. Bu kafenin en sevdiğim özellikleri sıcak ve şirin olmasından çok sahibinin -her ne kadar kendisiyle tanışmamış olsamda tanışmayı gerçekten gönülden istiyorum- çalışanlarınında Türk olması evet Boşnakca konuşmak zor değil ya da Bosnada eğitim görmek, yaşamak hatta bunun için mutluyum ama yinede insanın vatanında olması farklı bir duygu tabi. Bu kafede kendimi Türkiyede her hangi bir kafedeymiş gibi hissetmek iyi geliyor bana... bu gerçekten güzel.
Masada hoş bir sohbet vardı fakat Derinle aramızın soğuk olduğuda bariz belliydi fakat kimse bu konuyla ilgili bir şey demiyordu, bende desinler istemiyorum zaten çünkü aramız neden soğuk ya da bana böyle trip atıyor en ufak bir fikre sahip değilim ve artık gerçekten canım sıkılmaya başladı bu durumdan... Tam sohbet kıvama gelmiş, Müberra yani ev arkadaşımın anlattığı şeylere yersiz yorumlar yapıp gülüyorduk ki siparişlerimiz geldiği için yarıda kesildi. Çocuğa şimdi baktımda uzun boylu, en az 1.87 cm boyu var, ten rengi tam anlamıyla buğday, siyaha yakın gözleri tenine çok yakışmış, onunda sağ yanağında bir gamze var burnu ve dudakları mükemmel orantılı ve saçları doğal bir şekilde sabah yataktan kalkıp geldim dermişcesine dağınık fakat tuhaf bir şekilde çok yakışmış... Ay ne günaha girdim hemde sevgilimin yanında bu yanlış, hemde çok ama kendimi bir an alı koyamadım. Çocuk Derinin kahvesini verince Derin 'eyvallah, abi' dedi. Çocuktan ses çıkmadı ama çarpık gözlerine ulaşmayan bir gülümseme bıraktı Derine, en son sıra benim kahvemi verince sessizce yüzüne bakıp 'teşekkür ederim' diye mırıldandım o da gözlerime bakıp gerçekten gülümseyince içimden birşeylerin yandığını hissettim o gözlerde bir tanıdıklık vardı belkide bana öyle gelen bir heycan dalgası... Kim bilir. Çocuk tam arkasını dönmüş giderken Derin ' Yekta dur abi seni kız arkadaşımla tanıştırmayı unuttum' dedi. Adının Yekta öğrendiğim çocuk hemen bize dönüp kafasını salladı ve 'tabi tanıştır ' dedi. Birden heycanlandım aynı zamanda da Derine fena halde sinirlendim geldiğimden beri yüzüme bakmayan çocuk şimdi beni arkadaşı olduğunu anladığım -yani sonuçta çocuk burda çalışıyor ve Derinde akşamları burda olduğuna göre mantıksal olarak arkadaşlardır- garson çocukla yani şey,,, Yekta ile tanıştırıcakmış...
Derin ' bu kız arkadaşım Elif' dedi eliyle beni gösterirken bende sadece Yektanın yüzüne bakıp masumca 'tanıştığıma memnun oldum' dedim. Yektada benim gibi sadece yüzüme bakıp 'bende memnun oldum Elif, nasılsın? ' diye sordu. 'iyiyim teşekkür ederim sen nasılsın' 'Bende iyiyim sağol sende mi burda ki üniversitedensin Derinlerle birlikte?' diye sordu. Bende ' evet öyle peki ya sen burda yeni misin ?' diye sordum tam cevap vericekken karşı masadan birileri çağırınca masaya yönelip 'sonra görüşürüz millet' diyip uzaklaştı... Yaşam ile Müberra ve Ekrem ile Derinin taraf olduğu benim ve Elyasanın tarafsız kaldığı yeni bir tartışma başladı masada Müberra ve Ekrem ikizlerdi. Müberra benimle yaşıyor, Derinlede Ekrem aynı evi paylaşıyorlardı, Müberra bana göre fazla güzel bir kızdı aynı Ekremin fazla yakışıklı olması gibi Allah sahiplerine bağışlasın kumralın en güzel tonlarıydı ikiside ve o kumral tenlerine tüm kızları kıskandıracak ipeksi saçları vardı hatta ekremin saçları daha yumuşak duruyor önleri kahkül gibi ama hep sol tarafa doğru atıyor arkası ise daha kısa Müberranın kapalı olması bakımlı olmadığını göstermez o da evde kız kıza kaldığımızda saçlarını açıyor ve gayet bakımlı ayrıca bal ve ela karışımı gibi duran gözlerini çevreleyen kıvrık gür kirpikleri biçimli yüz hatlarıyla çok uyumluydu ve kalplerinin temizliği yüzlerine vurmuştu iki kardeşinde ikisinide hiç olmayan kardeşlerim gibi görüyorum. Yaşam ile Elyasa erkenden evlendiler geçen yıl, zaten küçükkende birbirlerine aşıklarmış aynı yetimhanede büyümüşler, Elyasa ve Yaşam uyumlu bir çift Elyasanın beyaz teni ve ona zıt siyah saçları var ve çimen yeşili gözleri kemikli bir yüzü, Derin ise Ekreme göre daha koyu kumral ve güzel ela gözlere sahip her kızı rahatlıkla etkileyebilecek biri bazen beni nasıl seviyor şaşıyorum hemde hiç bir kötü ya da yanlış bir şey gözetmeksizin...Yaşamın ise sürekli kızaran yanakları minicik bir burnu çikolata kahvesi gözleri ve doğal sarı uzun saçları. Kısacası hayatımda ki bu 5 insanda muhteşem... Biz hepimiz üniversitede tanıştık onlar bu hayatta ailemden sonra sahip olduğum en büyük şanslar gerçek anlamda benim için şanslar... Ve iyi ki varlar, ben böyle düşüncelere dalmış onları izlerken Derinin seslenişiyle uzay boşluğundan dünyaya mecburi dönüş yaptım...
'Elif sana sesleniyorum duymuyo musun?'
'Efendim canım seni dinliyorum'
'dışarı çıkıp yürüyelim mi biraz?'
'Olur tabi bitanem çıkalım' diyip gülümsedim belli ki Derindende aramızda ki bu kötü durumdan sıkılmış konuşmak istiyordu. Çocuklara dönüp 'geliriz yarım saate ordanda sinemaya gideriz' diyip önden yürümeye başladı, bende çocuklara gülümseyip peşinden çıktım... Nerden bilebilirdim ki benimle öyle iğrenç bir konuşma yapıp beni çıkmaza sürükleyeceğini...
-SelamunAleyküm ilk kez yazıyorum kusura bakmayın kısa ve hatalı olabilir ama siz yanımda olursanız eğer muhteşem bir iş çıkacağına emin olabilirsiniz bu benim hayalim ama hepimizin hikayesi olsun istiyorum, belkide hepimizden bişeyler olsun... Ben öyle daha mutlu olurum hikayemi okuyup oy verip daha sonrada arkadaşlarınıza tavsiye eder onlarında kütüphanesinde olmamı sağlarsanız çok mutlu olurum sizin için duacıyım...
BEN ASLINDA SENDİM'İN YAZARI
Sevgiler. -S.B.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN ASLINDA SENDİM
Teen FictionBazen başkalarının yaptığı hataların sonucunu kalbimiz çeker, en kötüsüde bu hatayı size en yakın olan ailenizin yapmış olmasıdır. Elifin ve Yektanın hikayeside böyle başladı... İki kalp aynı şekilde nasıl kırılır, çıkmaz bir yol, imkansızlığın ötes...