GDO'lu Aşk

106 4 1
                                    

"Gözlerinin içine bakmayı unutma."
"Tamam."

Günlerdir Yiğit'le uğraşıyorum. Vay canına, Yiğit gerçekten çok seviyor olmalı. Yani bir insan için kendini değiştirmeyi, aksanını tuhaflaştırmayı herkes beceremez. Ama birbirinin kişiliğini değiştirdiği zaman adı aşk mı olur? Yoksa GDOlu aşk mı? Yani demek sitediğim içine katkı maddesi atılmış bir aşk.. Yine garip konuşmaya başladım, kusura bakmayın.

Yiğit derin bir nefes aldı ve arkadaşlarıyla konuşarak okuldan çıkan Gamze'ye doğru yürümeye başladı. Yanına geldiğinde konuştular, sohbet etmeye başladılar. Gamze'nin gülümsediğini görünce Yiğit adına sevindim. Karşılık alabilmesi güzel.

Ama Yiğit bana doğru gelirken hiç de mutlu görünmüyordu.
"Bu sıralar çok meşgulmüş. Yılsonu balosuna gelmemeyi düşünüyormuş."
Üzüldüm. Ne kadar da çok istiyordu Gamze'yle baloda dans etmeyi.

"En azından kesin bir hayır dememiş. O zaman baloya değil de başka bir yere gidersiniz."
"Ama meşgulmüş."
"O zaman meşgul olduğu şeye yardım etmeyi teklif et, ama bence çok da üstüne varma. Direttiğin zaman itici olursun."
"Merak etme, biliyorsun bu işler benden sorulur."
O yüzden sürekli her teneffüs gelip Gamze'yi soruyorsun.

Eve geldiğimde annemden bir not buldum: Toplantıya gidiyorum. Buzdolabında yemek yok, ne istersen sipariş edebilirsin.

Üst kata çıktım. Ödevlerimi çıkarırken köşede duran, babamla olan fotoğrafımı görüp gülümsedim.

Size babamdan bahsettim mi bilmiyorum. Aydın Yıldız: Yıldız Holding'in sahibi. Ama kendisini sadece 2-3 ayda bir gördüğümden aramızdaki baba-oğul ilişkisinden pek bahsedemeyeceğim. Sürekli iş gezilerinde, anlayacağınız üzere.
-----------------
İleride çocuklarım olursa kesinlikle düzgün bir eğitim vereceğim. Bugün bunu öğrendim.

Okul olarak bir anasınıfını ziyarete gittik. Bu anasınıfının olduğu bina tarihi ve çok değerli bir binaydı. Ama çocuklar için aynısını söyleyemeyeceğim.

Öncelikle sürekli bağırıyorlar. Bir insanın, yaşı kaç olursa olsun, anlaşma yolu kesinlikle bağırma değildir. Lisedeki "arkadaş"larımda da çok sık görüyorum. Duyguları çok dolu dolu yaşayan biri değilim, sanırım avazı çıktığı kadar bağırmaya ve çığlık atmaya anlam veremememin sebebi bu.

Bu arada daha önce eli hiçbir kızın eline değmemiş birinin çocuklarından bahsetmesi bir ironi örneğidir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 25, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İNEK ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin