05 Aralık 2005 hava o kadar soguk ki bir insan dışarıda sadece 1 saat icinde donarak ölebilir.Aksam saatleriydi evden kardeşim ile kaçtık artik üvey babamdan yediğim dayaklardan ve bize yaptığı onca şeyden sonra bunu yapmaliydim.Önceki gün herseyin planını yapmıştım artik ne olursa olsun kacmaliydim ve oylede oldu kardesimle gece 3 gibi evden kaçtik.Geceleri hic dışarı cikmazdim korkardim ama bazı şeyleri yapmak zorundaydim.Kardesim Mehmet daha 8 yaşını doldurmamışti.Birseyler yapip yarina kadar yasamaliydik.En azindan kafamizi sokacagimiz bir yer bulmaliydik.Havaya baktigimda sanki gökyüzü bizi icine çekiyordu.Gökyüzünden tane tane süzülen karlarda cabasıydı.Eger bir yer bulamassak ölecektik.Yaklasik kardesimle 1 saat yürüdük evden yeteri kadar uzaklastigimizi anladım hemen bir yer bulmaliydim.Etrafta sadece gece lambaları geceyi aydinlatiyordu.Mehmetin birden elimi bıraktığını hissettim.Abla ayaklarımı hissetmiyorum dedi tek çarem kalmıştı onu kimsesizler yurduna bırakıp kacacaktim.Ona sıkı sıkı sarıldım ve bunlarin hepsinin geçecegini ve bir gün bunun intikamını alacağımı söyledim.Kardesimden ses gelmemesi beni telaslandirdi onu hemen kucağıma alıp kimsesizler yurdun kapasina bıraktım ve kapıyı çalarak ordan uzaklaştım.Beni göremeyecekleri yerden kapanin açıldığını ve kısa boylu, zayıf sakallı bir yaşlı adamın kardeşimi içeri aldığını görünce bize bunları yaşatan adamı bir gün öldürecegime yemin ettim.