Bölüm 5

86 18 3
                                    

Evet yeni bölüm ile karşınızdayım.

Mültimedaya:Almila

Gözümü kırpmadan tavanı izliyordum. Neden benim normal bir hayatım yok. Yine aynı rüyayı görmüştüm. Ablam. Onu yıllar önce kaybettmiştik. Kanser yüzünüzden. Dün yanımızdan ayrılalı 6 yıl oldu. Onu çok özlüyorum. Keşke şu an yanımda olsa. Belki Selin ölmeseydi annem ve babam boşanmıycaktı. Ablam öldükten sonra evde hep annem ve babam kavga ediyorlardı.

Kavgadan sonra annem odasına girer saatlerce ağlar ve odadan çıkmazdı. Babam ise evden çıkar günlerce gelmezdi.

Doğum gününden 1 hafta geçti. O gün hani Yaman bana " Ne mi istiyorum." dedikten sonra ne istiycek diye merakla beklerken Deniz'in sesi geldi ve Yaman hemen geri çekildi.

1 hafta boyunca Deniz'le görüştüm ve galiba benden hoşlanıyor ama ben ona karşı bir şey hissediyor muyum bilmiyorum. Deniz bana karşı açılmak istiyor fakat ne zaman açılmak istese bir şey oluyor, açılamıyor.

Mesela dün tam söylüycekti telefonu çaldı açılmadı. Akşam aradı beraber yarın kahvaltıya gidelim diye fakat ben nazikçe hayır dedim.

Yataktan yavaşça kalkıp dolabımın karşısına geçip kapısını açtım ve bir kaç dakika dolabın karşısında durup ne giysem acaba düşündüm. Sonunda beyaz şort ve pembe renkte askılı bir tişört giydim. Aynanın karşısına geçip saçlarımı tepeden topladım. Ardından hafifi makyaj yaptım. Makyaj yapmayı çok severim evde bile olsam makyaj yaparım.

Telefonum çalınca masamın üzerindeki telefonu alıp ekranına baktım. Arayan Ece'ydi. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Alo"

"Efendim Ece."

"Günaydın"

"Günaydın."

"Evde misin?"

"Evet."

"Emre ile ben dışarıda kahvaltı yapıcaz sende gel."

"Yok ya hiç havamda değilim."

"Ya lütfen gel."

"Ah iyi peki. Adresi mesaj at."

"Tamam. Hemen atıyorum."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapatım arka cebime koydum. O sırada odanın kapısı açıldı. Kafamı çevirip kim geldi diye baktım. Gelen annemdi. "Kızım hadi gel kahvaltı yapalım." dedi. Anneme doğru yaklaştım. "Anne ben arkadaşlarımla kahvaltı yapıcaz." dedim. Annem gülümseyerek "Tamam kızım." dedi. "Neyse ben çıkayım artık." dedim. Yatağıma doğru yaklaşıp yatağımın üstündeki çantamı aldım. "Tamam kızım. Araba kullanırken dikkat et. " dedi. Gülümseyerek gözlerini devirdim " Anne üç yıldır araba kullanıyorum." dedim. " Olsun sen gene dikkat et." dedi. Annem bana yaklaşıp sarıldı.

Evden çıkıp arabama bindim. Hava bu gün çok sıcaktı. Saçlarıma geçirdiğim gözlüğümü çıkarıp gözüme taktım.

On dakika falan sonra kahvaltı yapacağmız yere geldim. Arabayı park edip içeri girdim. Gözümle Ece ve Emre'yi aradım. Sonunda buldum. Cama yakın bir masada oturmuşlardı. Hızlı adımlarla yanlarına yaklaşıp. "Günaydın." dedim gülümseyerek. İkiside aynı anda "Günaydın." dedi. Ece ve Emre Yan yana oturmuşlardı. Bende karşılarına oturdum. "Sipariş verdiniz mi? " diye sorunca Emre bana döndü. "Evet söyledik. Bir azdan gelir." dedi.

On dakika sonra yanımıza genç bir garson yaklaştı. Elindeki tepside kahvaltılık olan her şeyi masaya bıraktı. Garson iki dakikada masayı doldurdu. Sıcak çayımda bir kaç yudum aldım.

"Hafta sonu bizimle Bodruma geliyorsun dimi Almila?" Ece'nin sesiyle kafamı Ece'ye doğru çevirdim "Siz gidin. Ben gitmiycem." dediğimde Emre dudaklarını araladı "Neden? Gel bak çok güzel olucak." Elimdeki bardağı masaya bıraktı ve derin bir nefesi alıp üfledim "Ya siz gidin. Hem siz baş başa kalırsınız." dediğimde Ece gözlerini kocaman açtı "Ya lütfen gel" dedi. Gülümseyerek "İyi be. Tamam gidelim bakalım" dediğimde Ece ve Emre gülümsedi.

Kahvaltıdan sonra arabamla eve geldim. Odamda valizimi hazırlamaya başladım. Bide tatilim eksikti. Lazım olucak eşyalarımı koydum. O sırada telefonum çaldı. Arka cebimde telefonumu çıkarıp kulağıma götürdüm.

"Efendim Deniz."

"Nasılsın?"

"İyim sağol. Sen nasılsın?"

"Bende iyiyim. Şey buluşalım mı diycektim?"

"Tamam. Geçen gün buluştuğumuz kafeye gel."

"Tamam."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonumu kapatıp arka cebime koydum. Üzerimi değiştirip odamdan çıktığımda Yaman'la karşılaştım. Bir süre bir birimize baktık. Sonunda dayanamadım "Ne var? Ne öyle bakıyon?" dedim. Gözlerini gözlerimde kaçırarak "Yok bir şey." dedi ve arkasını dönüp gitti.

******

Kafeden içeri girdim gözümle Denizi aradım. Gelmemişdi. Boş bir yere oturdum. Bir kaç dakika sonra bir garson yaklaştı "Bir şey içer misiniz efendim?" diye sordu. "Şey hayır bir arkadaşımı bekliyorum. O gelsin sonra sipariş veririz." dedim gülümseyerek. Garson "Peki." dedi ve yanımdan uzaklaştı.

Ardan on dakika falan sonra Deniz geldi. Ayağa kalkıp ona sarıldım. "Hoş geldin." dedim.

Ardında ikimizde oturduk. "Sen sipariş verdin mi?" diye sorduğunda hayır anlamada kafamı salladım. Deniz garsonu çağırıp şiparişi verdi. Siparişler gelene kadar hiç birşey konuşmadık. Bir anda elimde bir şey hisettim. Kafamı masadaki elime çevirdiğimde Deniz'in elimi tutuğunu gördüm. "Seni ilk gördüğümden beri kendimi tuhaf hisediyorum. Kendimi hep seni düşünürek buluyorum. Aklımdan bir an bile çıkmıyorsun. Seni her gördüğümde kalbim yerinde çıkacak gibi atıyor." dedi ve durdu elimi iyice sıktı. "Benim sevgilim olur musun?" dedi.
Bir an bu olanlar rüya olsun diledim ama değildi. Ben oa şimdi ne cevap vericem evet mi diycem, yoksa hayır mı?

Onsuz Asla!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin