Zamanın Külleri

Bölüm 9 - Anılar

       Bazı insanlar vardır birden ortadan kaybolan ve bazı ölümler sebebi asla bulunamayan. Bu karışıklığın içine girmek istemiyordu. Evine dönmesi gerekiyordu ayrıca bulunmaması gereken bir noktadaydı. Tepeden aşağıda bir hareketlilik vardı biraz yaklaşıp daha dikkatli bakınca 4-5 tane karga olduğunu fark etti. Bir şey yiyorlardı ama ne olduğu seçilemiyordu. Merakına yenik düşüp aşağı indi. Bulmayı umduğu manzarayla bulduğu manzara arasında çok fark vardı ve gördüğü manzara iç açıcı değildi. Savaşın yıkıcı etkileri her yaştan insana zarar veriyordu. Cesedin kokusu, binlerce yıldan sonra bile onu rahatsız ediyordu. Yaklaşık 1 günlük olduğunu fark etti cesedin ve ayrıca yeni doğum yapmıştı. Doğum sırasında da ölmüş olabilirdi ancak bebek ortalarda yoktu. Aklına tüm senaryolar geldi ama olan olmuştu ve düşünmeye devam etmek istemiyordu. 

      İlk çağlarda mezarlar yoktu. Bu manzarayla daha sık karşılaşılıyordu daha sonraları kemikler değerlenmeye başladı kuvvetli ve işe yarar şekildelerdi. Kilin bulunduğu yıllarda kafataslarını su içmek için ya da ot kaynatmak için kullanıyorlardı. Ya da kabile savaşlarında kemikten zırhlar kullanılıyordu. İstediği zaman gidip görebiliyordu geçmişini. Tarihin içinde kaybolup gittiğini tekrar fark etti. Gerçekte olması gereken yer neresiydi. Bu geriye gidişleri 150 yaşında torunun torunu öldüğünde fark etmişti. Bu bir hediye değildi. Ölümsüzlük sonsuz hayat bir hediye değil. Seçemeyeceğiniz bir şey. Hem bir güç hem bir işkence. Sevdiğin herkesin ölümünü görmek çok acı. Kendisi gibi olan başka insanlar var mıydı ya da bütün bunların mantıklı bir açıklaması? Bu soruları sürekli içten içe kendine soruyordu. Eve dönmek için gözlerini kapattı. 

Mutlu bir hayat yaşamasında ki en büyük engel buydu ona göre anlam veremediği bir hayat. Farklı olmak ama filmlerde ki süper kahramanlar gibi güçlü değil. Canı yanabilen, engel olunabilen. Aslında sonu olmayan bir başlangıca sahip ve zaman kavramının dışında bir insan. Zaman onun için bir anlam ifade etmiyordu. Herkese işleyen herkesin içinde sıkışıp kaldığı zaman ona dokunmuyordu. Sanki hizmet ediyordu. Geçmişte bir olayı değiştirebilirdi. Bunun sonucunun ne olacağını bilmiyordu. Belki tarihte olan bir olaya engel olsa geri döndüğünde dünya çok farklı bir şekilde olacaktı. Bu alınmaması gereken bir riskti. En son kendisi gibi bir insanı aramasının üstünden yüzyıllar geçmişti. Tekrar buna geri dönebilirdi veya bilimin gelişmesinden faydalanabilirdi. Artık cevapsız sorulara cevap bulmasının zamanın geldiğini düşündü. Yarın 2 sokak ilerisinde oturan yabancı doktora gidecekti. 

      Ertesi sabah doktorun evden çıkış saatine yakın zamanda kapısının önünde bekliyordu. 3 katlı lüks bir yapıda kalan doktorun neden böyle bir semtte oturduğunu merak ediyordu. Hayatında hiç hasta olmamıştı bu sefer rol yapması gerekecekti. Doktor kapıdan çıktığında onu durdurdu. Hasta olduğunu anlattı ve doktorla beraber çalıştığı kliniğe beraber gittiler. Yolda fazla bir sohbet olmadı doktorun üzerinde sabah sersemliği vardı. Kliniğe vardığında hangi soruların sorulacağını biliyordu. Cevaplarını çoktan hazırlamıştı.

-Şikayetiniz nedir?

-Başım dönüyor ve kanımın çekildiğini hissediyorum.

-Tansiyonunuzu ölçmem gerekiyor.

Doktor tansiyonunu ölçmek için aleti aldı. Steteskopu taktığında hayatında daha önce görmediği bir şekilde atan kalp buldu. 1 dakika boyunca saydı belki de saymaya çalıştığı 217 ye kadar sayabildi. Şaşkınlığını kesinlikle gizleyemiyordu.

-Daha önce de böyle mi atıyordu kalbiniz?

-Doğduğumdan beri.

-Bununla yaşamayı nasıl başardınız şu an yanıyor olmanız lazım. Daha büyük bir hastaneye gitmeniz gerekiyor bu arada yaşınız kaçtı?

-Hatırlamıyorum uzun zaman oldu.

Doktor bu cevaplar konusunda kendini garip hissediyordu ama merak etmeye başlamıştı. Size yardımcı olacağım dedi. Kağıda bir isim yazdı. "Bu doktora gidin sorununuza çözüm bulacağımıza eminim. " diyerek gülümsedi.

-Zaman ayırdığınız için teşekkürler. En kısa sürede iyileşmek istiyorum.

Ayağa kalkıp arkasına bakmadan çıkıp evine doğru yürümeye başladı.