Karanlığın Buluşması

136 7 0
                                    

Multimedya:Armina Peker

Armina'nın Söylediği Şarkı: Zeynep Bastık- Fırça ( Multimediaya koydum.)

Bir şarkının nakarat kısmı en anlamlı ve en hoş bölümüdür belki dee. Başlangıcı soluk ve donuk olan şarkılar nakaratında heyecan ve ruh kazanır. Yüzlerce şarkının içinde sadece bir tanesi vardır. Vardır ki, sizin onu bulmanızı bekler. Aslında şarkı değil de nakarat kısmı tekrarlanır hayatınızda. Kiminin mutluluğu bu nakaratlardadır. Birkaç cümledir, oysa ne anlamlıdır. Zor olan kısımları başlangıç kısımlarıdır, yavaş bir ritim ve fısıltı halinde notalar. Nakarata gelince değişen cümlelere son veren o son cümle. Hiçbirimizin bitmesini istemediğimiz şarkıların sonları da vardır, fakat siz o şarkıya yeni cümlelerle renk katabilirsiniz. Küçük mikrofon terli avuçlarımdayken gitarla çalınan hoş notalar kulağımı dolduruyordu. Karşımda onlarca yüz, çiftlerce göz belki benim sesimi dinlemek için buradaydı. Belki de sadece eğlenmek için gelen insanlardı.Hayatımın kısa nakarat bölümü henüz başlamamıştı. Notalar hızlanırken zihnimin ücra köşelerinde değer bulmuş sözler dudaklarımdan yavaşça dökülmeye başladı.

Yanımda tedirgin eski bir fırça,

Sakin hayatıma renk katması için beklediğim genç beni tanımıyordu belki,

Boyanmaz yepyeni bir sayfa,

Ben bile tanımıyordum ki o beni nasıl tanıyacak dedi içimdeki çirkef ruhum.

Resimden nasıl bir saf olduğumu anla.

Kurtuluşum yoktu belki, herkesi dışlayan kız saf değildi zaten. Aşka inanmayan bir insan olarak, doğru kişiyi beklemem yanlıştı fazlasıyla.

Neyse sen şimdilik deftere eksi yazma.

Zaten eksilerle dolu hayatıma bir çizik daha at.

Zamanla iyileşirim hayırlısıyla.

Umutları ve hisleri elinden alınmış küçük bir kız nasıl iyileşebilirdi ? Büyümek zamana dâhil miydi?

Malum alışmak zor sürtük, yaşanmışlıklarına,

Alışılmışlığın yolunda yürüyen küçük kız.

Pişmanlıklarına.

Büyümüş artık küçük kız. Umutlarını araması gereken kız.

Eski renklerin bir yudum hatrı hâlâ,

Eskiden renklimiydi sahi hayatım?

Hep vurur yüzüme dur dokunma.

Kötülükler sadece kendi bilen insanları yüceltir.

Günahkâr hayat çıkmaz sessiz kalbimden.

Yapılan yanlışlarım doğruya döner belki de?

Yani soluk donuk bu kez yaş bu tahta,

Solmuş hayallerim tahta üzerinde çürümüş, bulamam eski yerinde.

Sarılacaksam sana yarın sabah,

Sarılabileceğim tek şey alkolken gelin kurtarın beni.

O zaman bırak kurusun geceden...

Hislerim kurudu ziyadesiyle.

Barda küçük bir alkış tufanı koparken, benliğimi koruyup gülümsemeden sahneden yavaş adımlarla indim. Küçük bir bar olarak fazla kalabalıktı. Dünyada böyle değilmi zaten? Küçük ama kalabalık. Ve kalabalığın yarısı düşünce yoksunu. Böyle bir yerde çalışan genç bir kız gözünüzde namussuz olabilir, fakat tanımadığınız insanları eleştirmek çoğunlukla size düşmez. Her söylediğim, dinlediğim şarkıda gerçek hayatım beni buluyorken ben hâlâ güçlü bir kız olarak duruyordum. Güç ve sadakât beni ayakta tutan iki etken ve savaşmak bu etkenleri kuran usta. İnsanlara göre mutluluk aşkı. Mutluluğu basitleşen aptal insanlar. Mutluluk bu kadar kolay olmamalıydı. İnsanlar onları mutlu eden insanlara tutunarak mutlu olabilen varlıklar olamaz. Fakat beni mutlu eden bir insan hiçbir zaman olmamıştı. Birçok arkadaşım vardı belki ancak onlar kendilerini bile mutlu edemiyorlardı. Ailemle yolumu ayıralı çok olmuyordu. Belki birkaç ay. Las Vegas'ta yaşayan annem ve onun eşi ile kalmayı istemediğim için Ankara'da küçük bir semte taşınmak istemiştim. Küçüklüğümden beri babamla sadece telefondan görüşüyorfum ve resimleriyle kahramanım oluyordu. Büyüdükçe bu durumdan sıkıldığım için annemde ikiletmemişti zaten. Babam ile annem boşanmıştı ve annem çoktan evlenmişti. Babam ise Ankara'da yaşıyordu.Bende bu yüzden Ankara'da ona yakın bir ev almıştım, yani annem almıştı fakat ben geçindiriyordum. 19 yaşında küçük bir genç kızdım bana göre, fakat çevrem büyüdüğümü ve daha olgun davranmam gerektiğini anlatıyordu. İnsanlar büyük bir olgunluk belirtisiydi ya sanki! Büyük bir güzel sanatlar fakültesi okumam benim için büyük şanstı. Özel okul olmasını tercih etmemiştim ancak annem özel okula gitmediğim takdirde Ankara'ya adım atmama bile izin vermezdi. Ruhum ve bedenim bir olarak soğuktu. Aslında ölü gibi yaşayan bir insandım. Barda çalışmak ise tamamı ile benim kararımdı. Kötü bir şey yapmıyordum. Sesimin avantajlarını kullanarak sahne alıyordum ve ekstra olarak barmenlik yapıyordum. Kolay kazanç sağlıyordum aslında. İnsanlarla aramdaki mesafe her daim aynı kalan tek özelliğimdi. Bu küçük barın sahibi yiğenim fakat daha çok bir abim, bir arkadaşım olduğu için, kısa sürede fazlasıyla tanınmayı başarmıştım. Bar taburelerinden birini çekip yavaşça oturdum. Kısa olan deri şortum oturunca daha kısa oluyordu ancak fazla umursadığım yoktu. Barda benim görevimi devir almış arkadaşımdan bir içki istedim. Klasik ancak fazlasıyla etkili olan sek alkol dolu bardağı önümdeki masaya iteledi. Tam bir yudum alacağım sırada arkamda patlayan silah sesi ile arkamı döndüm. Bardaki çoğu insan kaçıştırmaya çalışıyordu. Bazıları bağırıyor diğer bölüm ise alkolden ayakta duramayacak kadar içtiği için saf saf dolanıyordu. Seri adımlarla tabureden inip neler olduğuna bakmak için insan yığınının arasına girdim. Herkes tehlikeden kaçıyorken ben tehlikeye yürüyordum. Kolumdan sertçe çekildiğimde fazlasıyla gergin bir vücuda çarptım. Kafamı kaldırıp bakacağım sırada hızlı bir harekette önüme döndürüldüm. Kafama dayanan namluyu hissetmemle sıçramam bir oldu.Tehlikeye yürürsen kaybolursun. Yine içimdeki meraka yenik düşüp tehlikeye yürümüştüm ve namlunun hedefi olan rehine olmuştum. Sıcak bir nefes kulağıma çarptığında aniden kafamı kaldırdım. İlk gördüğüm dolgun ve pembeleşmiş dudaklar olurken sırasıyla gözlerine çıkardım kendi gözlerimi. Barın renkli ışıklarından göz rengi anlaşılmayacak kadar renksizdi. Kamufle olmuş gözlerinde sert bir koyuluk vardı ve tam benim gözlerime odaklanmıştı bir eli silahın kabzasını tutarken diğer elini boynumda kaçmamam için sabitlemişti. Sertçe yutkunduktan sonra konuşmak için hamle yaptım ancak onun sözleri benim sözlerimi kesmeye neden oldu.

NAKARAT FIRÇASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin