Farklı Tonlar

29 5 0
                                    

  Barın önüne geldiğimde gördüğüm manzara tatmin ediciydi. Onlarca araba kapının önündeydi ve birçok insan vardı. Arabalar tüm park yerlerini kapladığı için barın arkasına doğru ilerledim. Boş bir yeri gözüme kestirdiğimde oraya arabamı park etmek için harekette bulundum fakat bir araba benden hızlı davranmıştı. Karanlıktan arabayı göremediğim için kornaya batım fakat park yerinden çıkmak yerine ustaca park etti arabasını. Arabamın ön farlarını açıp selektör yaptığımda bana hiç yabancı olmayan arabayı gördüm. Gran Turismo 350Z. Bunun burada ne işi vardı? Kapılar açıldığında ilk önce sarışın oldukça mini etekli bir kız indi arabadan, daha sonra diğer taraftan dolanan zehiri gördüm. Hep gördüğüm salaşlıktaydı. Yine siyah bir tişört ve kot bir pantolon vardı üzerinde. Fakat aklıma takılan tek şey onun kıyafetleri değil burada ne işi olduğuydu. O ve yanındaki kız gözden uzaklaşınca bende boş bir yer bulup arabamı park ettim. Arabadan hızlı hareketlerle inip ön tarafa doğru yürümeye başladım. Barın içine girdiğimde gözlerimle Mert'i aramaya başladım. Bulamayınca telefonumu çantamdan çıkartıp Mert'in numarasını rehberde aramaya başladım. Hem yürüyüp hem telefonla uğraşmak cidden zordu. Numarayı buldum diye sevineceğim sırada sanki duvar gibi sert bir şeye çarptım. Ciddi anlamda beynimdeki hücreler bile sallanmıştı. Kafamı kaldırdığımda iki çift kısılmış göz bana bakıyordu. Tanıdık gözlerdi.

"Önüne bakarak yürümelisin." Dediğinde tok bir kahkaha attım. Sana mı kalmış benim yürümem?

"Öğüt mü veriyorsun bana?" Dedim tetikleyici bir sesle. Gözlerinde acıma duygusu belirince kaşlarımı çattım.

"Öğüt verilecek bir insan mısın ki?" dediğinde içimde sadece kendime acıma duygusu belirmişti. Sinirli gözlerle ona bakarken arkadan gelen ince sesle ikimizde bakışlarımızı sesin geldiği tarafa çevirdik.

"Aras, böyle kızları yatağına atmayı bırakmalısın." Deyip burun kıvırdığında ismini artık öğrendiğim gencin gözlerinde şefkat belirmişti. Bu kız Aras'ın arabasından inen kız değil miydi? Beni ezikleme şansını ona kim vermişti? Tek kaşımı kaldırıp kıza baktıktan sonra dudaklarımda alaycı bir gülümseme belirdi.

"Senin gibi kızları yatağına almaktan bıkmadı galiba 'Aras'cığın' " Dediğimde kız kahkaha atmaya başladı. Sanki şey, Aras'ın gülümsemesine fazla benziyordu galiba.

"Ağabeyimin yatağında sadece ona sımsıkı sarılıp yatıyorum ben tatlım, senin gibi onunla ilişkiye girmeye can atmıyorum." Dediğinde dudağımdaki alaycı gülümseme anında silindi. Aras gülüyordu ve nasıl olduğunu bilmediğim sıcak rüzgârlar suratıma çarpıyordu. Kız Aras'ın kardeşimiydi? Onun sözünün altında ezilmeye pek niyetim yoktu. Yanına biraz yaklaşıp o gideceğimi zannederken kulağına eğildim;

"Ağabeyinin yatağına girmek isteseydim şuan çoktan onunlaydım, fakat ben diğer kızlardan değilim bilirsin. Ağabeyin için can atmıyorum." Dedikten sonra aramızda soğuk havalar estirecek hızla oradan uzaklaştım. Ben nasıl anlamamıştım o kızın Aras'ın kardeşi olduğunu? Şuan kendimi salak gibi hissediyordum bay zehir yetmezmiş gibi birde kız kardeşinden laf yemiştim. Bar taburesinde oturan Mert'i görünce o tarafa ilerleyip omzunu dürttüm. Mert hızla bana dönünce yüzünün hali haraptı. Nasıl benzetmiş aptalı.

"Nerdesin sen? Bir saattir seni arıyorum ulan!" Dediğimde gülmeye başladı. Neden gülüyordu? Tüm dişlerini ortaya sererek gülmeye devam ederken sinirimin bozulduğunu hissettim ve kafasına sert bir şekilde vurdum. Fakat gülmeye devam etti. Delimidir nedir anasını satayım.

"Manyak mısın ya? Ne gülüyorsun." Dediğimde gülmeyi kesti ve ciddi bir hal aldı. Boğazını temizledikten sonra eliyle yanaş işareti yaptı, bende yanaştım.

NAKARAT FIRÇASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin