Burada oturan kişinin aslında hasret kaldığım kişi olacağını bilemezdim. Şu an inanamıyordum. Ediz karşımdaydı. Her zaman birlikte gelip dertleştiğimiz bizden başka kimsenin bizim gibi değer vermediği yerdeydi. Onu görür görmez gözlerim dolmaya başladı. Onun da aynı bakıyordu gözleri. Biz birbirimizin eksik yerini tamamlayanlardık. Gözlerinde özlem, hasret, üzüntü ve aynı zamanda da mutluluk vardı, tıpkı benimki gibi. Ailem o buralardan gittikten sonra onu silmişlerdi ve benim de onunla olan tüm bağlarını koparmışlardı. Sadece birkaç kez telefondan gizli gizli konuşmuştuk ve o bir gün gelip beni buradan kurtaracağına söz vermişti. Şu an karşımdaydı, beni kurtarmaya gelmişti, verdiği sözü tutuyordu. O kadar değişmiş ki.. Saç rengi, boyu, kilosu. Birbirimize alakamız yoktu ikiz olmamıza rağmen. Ama sadece tip olarak... Karakter özelliklerinden tut dünyaya bakış açısı bile benimle ikiz olduğunu kanıtlıyordu. O yüzden birbirimizden başka kimsemiz yoktu.
Ayağa kalktığı gibi boynuna atladım. O da anında belimi sardı elleriyle. Kokusunu içime çektim. Öyle çektim ki sanki yine gidecek ve bir daha onu görmeyecekmişim gibi. Çok özlemiştim ve bir daha beni bırakmasına asla izin vermezdim. Hala sarılıyorduk. Eee kolay mı? O kadar yılın hasreti vardı üstümüzde. Kokusunu bir kez daha içime çektim ve ondan ayrıldım. Elimden tutup masaya oturttu beni. "Nasılsın? " diye sordu. "Sence geri zekalı nasıl olabilirim. Yıllardır göremediğin yanım gelmiş." hala aynıydı. Sanki üç yıl önce nasıl anlaşıyorsak hala aynıydık.
İçten bir gülümseme belirdi dudaklarında. "Çok özledim seni" dedi tekrardan elimi tutup. Bende elinivtutup öptüm. "Bende çok özledim Ediz'im bende" normalde asla böyle konuşmazdık. Sevgi sözcüklerini sevmezdik. Vıcık vıcık hiç hoş değil. Bize göre tabii ki. "Yeter artık. Kes şöyle masum gülümsemeyle bakmayı. Anladık çok özlemişsin ama bende eski Ediz'i özledim. Sen böyle gülmezsin senin sırıtman lazım" deyince Ediz kahkahayı patlattı. "Tamam Deniz kızma. Sen yeter ki sırıtman işte benim için büyük bir zevk." diyip sırıtmaya başladı. "Ha şöyle özüne dön be adam" diyip bende sırıtmaya başladım. Gülmeyi bile özlemişim. Demek ki tek mutluluk kaynağım o imiş. Ama bunu yüzüne hayatta söylemem. Kırk yıl dalga geçer benimle valla.
Bir anda yüzü farklı bir hal aldı. Ne olduğunu anlamadım. Kötü bir ifade değildi. Sırıtmakla gülmek arasında gidiyordu ama olay şu ki bana bakmıyordu. Arkamda bir yerlere bakıyordu. Merakıma yenik düşüp arkamı döndüm ve ben şok ben iptal moduna geçiş yaptım...
Yazım hatası var ise özür dilerim..
Multide Ediz var...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişimin İzleri
Teen FictionSırlarını derinlere gömen bir deniz ve sırlarını saklayan bir kaya parçası. Kendini yenilemek isteyen denize kim engel olabilir? Denizin kendini yenilemeye çalıştığı dönemde ona engel olan kaya parçası...