Hala gözlerime inanamıyordum. Bu nasıl yakışıklılıktır yarabbim. Bugün benim şanslı günüm mü ne? İkizim geliyor üstüne üstlük bu yakışıklıya karşılaşıyorum. Ve ben şu an fark ettim çocuk bizim masaya gelmeye başlamıştı ve bir solukta olsa gözlerimiz çakıştı. İnanmıyoruuum! Bana göz kırptı. Şu an ölebilirim. Ama çocuğa daha fazla yiyecekmiş gibi bakmaya devam edersem benimle ilgili kötü düşüncelere kapılacağını düşünerek önüme döndüm. Ediz hala çocuğa bakıyordu. Ve sonunda bizim masaya geldi. Ediz anında ayağa kalktı ve erkekçe sarıldılar. Çocuğun gözleri beni buldu ve "Eee kardeşim beni bu güzel hanımefendi ile tanıştırmayacak mısın? " diye soru bana bakaraktan Ediz'e yönelik. "Sana ikizim olduğundan bahsetmiştim dostum. Bu Deniz ikizim."
Çocuk şaşırmışa benziyordu. Ama daha fazla çaktırmadan tekrardan bana dönerek "Demek şu meşhur ikiz sensin ha. Bende Kaya. Tanıştığımıza sevindim." dedi elini bana uzatıp gülümseyerek. Bende elini tutup "Bende" diyip tebessüm ettim ve ardından "E otursanıza ayakta ne dikiliyosunuz" diye soru yönelttim. Ediz sırıtmaya başladı, Kaya'da tebessümüme karşılık sırıtarak boş bir sandalyeye oturdu. Kafe ilk defa bu kadar sessizdi ve ilk defa bu kadar mutluydum.
Aklıma takılan soruyla Edi ve Kaya'ya döndüm. "Siz nereden yakışıyorsunuz? Ediz'in tüm arkadaşlarnı tanıyorum neredeyse ve seni hiç görmedim ve ismini de hiç duymadım.". İkisi de birbirine bakıp sırıtmaya başladılar. Bu sırıtma işine sinir olmaya başlamıştım. Ardından Ediz bana dönüp anlatmaya başladı.
"Kore'ye gitmeden bir hafta önce şu bizim çocuklarla takıldığımız Hekto Bar'a gittik. Bilirsin kızlarla aram iyidir." diyip tekrardan sırıtmaya başladı şerrefsiz. "Bir kız gözüme. Dedim gitmeden son bir kız tavlayayım. Kızın da maşallahı var yanlız bunu atlamayalım. Kızın yanına yaklaşıp bar yanına bar taburesine oturdum. Sonra işte klasik sohbetler falan filan kızla çıkmaya başladık ve gitmeme bir hafta var. Bu bir haftanın sonlarına doğru kızın bir sevgilisinin daha olduğunu ve ikimizi bir yürüttüğünü öğrendim." Ayy yazık diye geçirdim içimden. Ediz aşık değildi ama belki diğer çocuk seviyordu. Tam ona kim olduğunu soracakken Ediz eli ile ağzımı kapattı ve "Acaba kim bu çocuk diye düşünüyorsun Deniz biliyorum az sabret." diyip anlatmaya devam etti. Bu çocuk beni tanıyor yaa. "Kaya çıktı karşıma bir süre sonra ve benle bir şeyler konuşmak istediğini söyleyip beni bir kafeye çağırdı bende gittim. Meğerse benim kızın idare ettiği diğer çocukmuş. Bu da öğrenmiş işte iki kişi birden idare ettiğini ve diğer kişiyi yani beni buldu. O da sevmiyormuş ama yine de onu oynatması hoşuna gitmemiş. Benden iş birliği yapıp kızı tuzağa düşürmemizi istedi ve bende kabul ettim. İşte o gün bu gündür tanışıyoruz. Olay bu..." diyince ağzımdan istemsiz bir şekilde "Waaay bee" kelimeleri döküldü ve ikisinde sırıtmaya başladı, tekrardan,.
"Güzel hikayeniz varmış da benim daha çok merak ettiğim bir şey var. İkizcimcim sen nerde kalmayı düşünüyorsun acaba? Hangi akılla buraya geldin. Ailemiz olacak şahısların haberi olursa senin burnundan getireceğini biliyorsun değil mi?" deyince yüzünden hiç silinmeyen sorulması daha da derinleşti. "Sen merak etme Denizcim ikizciğin her şeyi halletti. Senin on sekizimize girdikten sonra kaçma planları yapatığını biliyorum ve en önemli amacım sana yardım etmek. Kaya'nın evinde kalacağım ve sen de ben yeni bir şehirde yeni bir ev yeni bir okul bulana kadar koştuktan sonra benimle birlikte Kaya'nın evinde kalacaksın." deyince ben bir gün içindeki üçüncü ben şok ben iptal moduna geçtim. Ne yani ben şimdi bu uzayda bile bulunmayan metronun evinde mi kalacaktım???
İnşallah beğenirsizin. Zamanla daha uzun bölümler yazacağım. Daha yeni olduğu için vote sayısı az ama olsun vote verenlerden de yorum istiyorum. Yorumlarınıza ihtiyacım var...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişimin İzleri
Teen FictionSırlarını derinlere gömen bir deniz ve sırlarını saklayan bir kaya parçası. Kendini yenilemek isteyen denize kim engel olabilir? Denizin kendini yenilemeye çalıştığı dönemde ona engel olan kaya parçası...