1.Bölüm | Geçmişten Gelenler

828 46 19
                                    

Ada Baranın elini tuttu ve servislerine doğru ilerlediler. Yeni bir güne kapıları aralandığında sıradan bir güne merhaba demişlerdi. Hep böyle olurdu zaten. Sabahki güzel kahvaltının ardından herkes okula veya işe giderdi.

Cama gözlerini diktiler aynı sırada konuşuyorlardı akşam lunapark'a gitme fikrini. Ada doğduğunda Baran 1 yaşındaydı. Aralarındaki yaş farkına rağmen çok iyi anlaşırlardı. Baran ve Ada'nın ısrarları sonunda kabul edilmiş , Ada bir sene okula erken başlamıştı. Beraberlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorlardı. Hele de oyun oynarken. Saatler geçerdi onların haberi olmazdı. Yine öyle bir gündü. Adaların evinin kapısına geldi.

Kapıyı hafifçe tıklattı. İçeriden seslendi Ada, "Kim o?" Baranın çalışını iyi biliyordu ama onu uğraştırmak hoşuna gidiyordu. "Benim." dedi küçük çocuk. Ada onu sinirlendirmek için devam etti. "Herkes ben diyebilir ismini söyle." Sessizce kıkırdıyordu. "ADA KAPIYI AÇAR MISIN? BENİM İŞTE ANLA!" Ada daha fazla dayanamadı ve kapıyı araladı. Baranın kollarına atıldı, sarıldılar. Ada geri çekilip, "Annem kurabiye yaptı ben de seni kurabiye yemeye çağıracaktım."

Ada Baranın elini tuttu, mutfağa ilerlediler. Buzdolabını açtı, sütü aldı ve masaya koydu. Sandalyeyi çekip tezgaha çıktı ve iki tane bardak aldı. İndikten sonra masaya ilerledi ve sütü bardaklara eşit paylaştırdı. O sırada Baran da kutuyu açtı ve içinden iki tane kurabiye aldı, tabağa kurabiye koyup oturdu.

Kurabiyeleri yerken bir yandan konuşuyorlardı. Ada, " Lunapark'a daha sonra gideriz babam bugün oldukça yorgun geldi soramadım."dedi. Baran da onayladı. Gözüne gelen kahve saçlarını geri itti.

Biraz daha oturduktan sonra bahçeye indiler ve diğer çocuklarla birlikte saklambaç oynamaya başladılar. Baran gizli yerine ilerlerken Adayı da yanında götürdü. Eğildiler ve beklemeye başladılar.

Baran o sırada Ada'nın kulağına eğildi ve fısıldadı, "Ada ben sana bir şey söylemek istiyorum." Küçük kız sessizce, "Tabi ki söyle." dedi. Bu sırada Ahmet'in ebesinden ayrılmasını bekliyordu.

Baran konuya girdi, "Ada, biz gideceğiz" Ada konuşamadı bile. Bir yaş aktı gözünden. "Peki nereye?" diye sordu. Baran, "Bilmiyorum." diye cevapladı. "Bilmek istemiyorum zaten."

Baranların eşyaları iki günde hazırlandı.Ada ve Baran iki gün çok yalvardılar ama Baranın ailesi gitmekte ısrarcıydı.

Ada, Baranın elini açtı ve içine her zaman boynunda olan kolyesini koydu. Sırf unutulmasın diye. Baranın da öyle bir niyeti yoktu. Sadece şunu söylemek istedi, "Ada, beni unutma olur mu?"

  Sadece şunu söylemek istedi, "Ada, beni unutma olur mu?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
DilhunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin