55.bölüm

358 31 111
                                    

Öncelikle size bir öneride bulunucam. @OzgeGulsen öyaz hikayesi yazıcak .  Ayrıca "Beyaz Bir Sır" adlı hikayesinide okuyun derim Bu bölümü bazı kişilere ithaf edicem^-^

Bölüm İthafları;

Gülşen
Özgül
Eda
Beril
Beril Su
İlayda
Işık

Hepinize iyi okumalar ^-^

•AYAZ•

Elimdeki boşanma dilekçesi ile uzun bir bakışma sonunda kağıdı parçaladım ve çöpe attım. Öykü benden boşanıcak kadar nefret mi ediyordu yoksa bu bir intikam mı?

"O kağıdı neden yırttın"dedi Sibel

"Ya sanane yeter artık karışma bize Sibel, ya sen bizi barıştırmak yerine aksine daha da kavga etmemizi istiyorsun" dedim sinirle

"Saçmaladığının farkında mısın sen. Benim amacım sizi küstürmek falan değil" dedi Sibel O arada içeriden doktor çıktı.

"Öykü Dinçer'in yakınları siz misiniz" dedi hepimiz "Evet" yanıtını verdikten sonra açıklama yaptı.

"Öykü hanım hakkında tamamen yanlış teşhis verilmiş. İkizlerin ikiside yaşıyor yani bir sorun yok. Yeni gelen doktor fazla tecrübeli olmadığı için olayı farklı bir şekilde yanıtlamış kusura bakmayın. He bu arada öykü hanımın bu olaydan haberi yok eşinin söylemesi daha uygun olur." Dedi doktor. Nasıl yani şimdi bizim bebeklerimiz ölmemişmiydi. Yaşasın ÖYKÜM beni affedicekti. Sevinçle öykünün odasına girdim. Aniden elini tutup boynuna sımsıkı sarıldım

"Ah yavaş,hem biliyosun ayaz biz seninle boşanıcaz artık benden uzak dur"

"Hayır Birtanem öyle birşey olmuycak çünkü bebeklerimiz ölmedi"

"Ne,nasıl yani"

"Bak şimdi aşkım doktor odadan çıktı ve bize açıklama yaptı. Senin gittiğin doktor yeni göreve başladığı için yanlış teşhis koymuş yani anlaşılan iki bebeğimiz de yaşıyor" Öykü bunu duyduktan sonra kısa çaplı bir çığlık attı ve yattığı yerden kalkıp boynuma atladı. Kucağımda deliler gibi döndürdüm öyküyü. Kucağımdan indikten sonra dudaklarıma yapıştı.

"Yaa aşkım ben senden özür dilerim yanlış anlaşılma yüzünden seni aşağıladım. " dedi öykü ellerimi tutarak

"Affettim gitti" dedim ve yanağından öptüm

"O zaman barıştığımızı dışarıdakilere de söyleyim" dedi öykü ve elimden tutarak dışarı çıktık

"Millet biz öyküyle barıştık" dedim ve öykünün dudağına yapıştım. Bizim grup hem alkışlıyorlar hemde mutluluk kahkahaları atıyorlardı.

Kapıyı açıp eve girdik. Öykü fazla yorulmuş olucak ki direk kendini koltuğa attı. Bende yanına giderek saçlarını sevmeye başladım.

"Ayaz seni çok özlemişim" dedi yattığı yerden doğrularak.

"Bende seni kadınım" dedim ellerini tutarak. Daha sonrasında sımsıkı sarıldık birbirimize,bundan sonra hiç bir güç ayıramazdı bizi.

4 Ay Sonra

ÖYKÜ
Aradan tam 4 ay geçti. Ayazla aramız çok iyiydi. Normalde hergünümiz kavga ile geçerken şimdi ise sadece küçük çaplı tartışmalar oluyordu. Bu arada Serkan ve Özge adlı ikizlerimiz oldu. Artık evde iki kişi değil dört kişiydik ve çekirdek aile tanımını kapsıyorduk.

"Serkan hadi babacım aç ağzını" diye feryad ediyordu ayaz

"Özge annecim,bak bunu yemezsen büyüyemezsin hadi aç ağzını"diye elimde kaşıkla özgenin başında bekliyordum.

"Ya aşkım bunlar daha 3 aylık ve biz bunların anlayamıycağı dilden konuşuyoruz" dedi ayaz. Bende onu onaylarcasına kafamı salladım

"Haklısın ya " dedim başımı kaşıyarak

"Bir bakıcı mı tutsak aşkım" dedi ayaz

"Hayatta öyle bir hataya düşmem ayaz. Ben kendim çocuğumu kendim büyütmek istiyorum. Hem ya serkan ve özge büyüyünce beni değilde o kadını anneleri olarak bilirlerse

"Ne? Aşkım iyi misin sen!" Dedi aya yanıma gelip gülerek

"Ne yani olamaz mı hem sanane ya ben güvenmiyorum öyle bakıcıymış şeymiş, gereksiz yani" dedim ve tekrar özgenin yanına gittim.

"Aşkım serkan uyumuş" dedi ayaz kucağında Serkan la gelirken

"Özge de uyumuş, beşiklerine yatırıp burculara gidicem ben hayatım sende başlarında beklersin. Zaten fazla geç kalmam" dedim odaya doğru giderken

"Hıı tabi ya,sen gez ben çocuk bakıyım" dedi ayaz isyan eder bir şekilde

"Baba olmak bunu gerektirir ayazcım " diyerek yanağından makas aldım.

"Sen kendini aşmışsın bakıyorum da" dedi ayaz bana yaklaşarak

"Öhöhöh ayazcım olmuyor böyle çocukların odasında" diyerek kapıdan çıktım ve aşağıya doğru inmeye başladım. O arada zil çaldı. Kapıya doğru ilerleyip kapıyı açtım. Gelen burcuydu. Soluk soluğa kalmıştı. Kolundan tutup içeri aldım

"Hayırdır, ne bu hal" dedim burcuyu süzerek

"Öykü sana söylemem gereken birşey var" dedi burcu ayaza bakarak

"Ne söylüyceksin ki" dedim burcuya bakarak

"Söylüyorum hazır ol! 3!2!1 serkan ve özgenin babası ayaz değil" dedi burcu ne demişti o. Nasıl yani şimdi çocukların babası ayaz değil miydi.

Yaşadığım şokun etkisiyle olduğum yere yığılmıştım.

Bölüm sonu

Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur. Hikaye ilgili bir sorun veya öneriniz varsa fikirlerinizi benimle paylaşmaktan çekinmeyin. Neyse vote ve yorum yapın pilıss xbxgxbx

Birbiri Için Atan Iki Kalbin ÖyküsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin