54.bölüm

316 28 19
                                    

Şeyma
Ben hala daha gördüklerimin şokunu yaşarken öykü yanağını tutarak kapıya doğru ilerledi ve hızlıca aşağıya indi. Arkasından bağırdım "Öyküüü dur nereye?" Ama öyküden bir cevap yoktu peşinden gittiğimde tuvalete girmişti ve kapıyı kitlemişti. Sonra içeriden ses geldi.

"Şeyma bavulumu hazırla" dedi öykü

"Tamam,hemen hazırlıyorum" diyerek hızlıca yukarı çıktım. Ayaz odada ki tekli koltuğa oturmuş ellerini başının arasına almış kara kara düşünüyordu.

"Ayaz naptın olum sen,ya sen öyküye vurdun senn" dedim ayaz ellerini başından alarak ayağa kalktı ve koluma çarparak odadan çıktı. Bunların ikiside mal abi bir tane akıllı yok şu evde diyerek bir yandan da bavulu hazırlıyordum. Kapının açılmasıyla kafamı o yöne çevirmem bir oldu .

"Şeyma bir süreliğine sende kalabilir miyim?" Dedi saçını toplarken

"Bu da sorumu öykü,tabiki kalabilirsin" dedim ve öyküye sarıldım

"Şey yarın bide mahkemeye gitmem lazım sende bu olanlara şahit olduğun için yanımda geleceksin tamam mı?" Dedi öykü

"Pe-peki gelirim de sen iyice düşündün mü bu konuyu bak öykü bu boşanma konuları bir anlık sinirle olucak işler değil ,istersen iyice bir düşün " dedim ama öykü kararından vazgeçmeyecek kadar ısrarcıydı.

"Şeyma işime karışma ben herşeyi hesap ederek bu karara vardım. Şimdi lütfen tek bir şey daha söyleme zaten kafam dalgın hiçbirşey kaldırıcak durum da değilim. Dedi bende başımı sallayıp onayladıktan sonra bavulun fermuarını çekip aşağıya indirdim.  Öyküde küçük valiziyle aşağıya inince montunu eline aldı ve ayazın yanına gitti.

"Ayaz yarın sabah boşanma dilekçeleri elinde olur,onları imzala ve bitsin bu iş."

"Sonunda boşanıyoruz oh be " dedi ayaz

Son olarakta öykü yüzüğünü çıkartıp ayazın önüne doğru fırlattı ayaz yüzüğün hangi yöne gittiğine bakarken biz çoktan evden çıkmıştık.


Öykü
Şuan itibari ile kızlarla birlikte dedikodu yapıyorduk. Ben her ne kadar neşeli gözükmeye çalışsamda beceremiyordum. Her defasında kızlar kahkaha attığında ben sadece sahte bir gülümseme takınarak somurtkanlığımı belli etmemeye çalışıyordum.

WhatsApp Grubu

Ayaz=selam millet

Burcu=selam

Emre=Burcu sen uyumadın mı

Burcu=hee uyumadım nolmuş

Sibel=ay millet bu öykü hiç iyi değil ya

Şeyma=evet ya odadan çıktığı yom son 10 dakikadır böyle

Mete=normaldir

İlker=beyler ya yarın diyorum gece klubüne mi gitsek hazır kızların da haberi yokken

Emre=eyvah ilker sen şimdi yandın

İlker=ne oldu olum

Mete=ilker kardeşim bence direk çık gruptan

İlker= olum niye lan

Ayaz=sen şu grup üyelerine bir baksana

İlker=hani abi kimse yok bu grupt- aa oha olum Sibel var lan bu grupta

Mete=sana başından beri anlatamaya çalışıyoruz

Sibel=ilker yaktım çıranı ilkerrr

*ilker gruptan ayrıldı*
*Sibel gruptan ayrıldı*

Mete=asıl kapışma şimdi başlıyor

Bu sabah ilk defa ayazsız bir sabaha uyandım. O kadar zor ki onsuz olmak,kokusunu özlemek en acısıda başımı omzuna yaslayıp yatamamak. Dayanamıyorum işte olmuyor ama yapmak zorundayım en azından 3 ay böyle geçmek zorunda belkide onsuzluğa alışabilirim ama kokusunu bir daha duyamıycak olmam çok acıtıyor.

"Öyküü kahvaltı hazır gel hadi" bu sefer bunu söyleyen annem değil burcuydu.

"Tamam geliyorumm" diyerek odadan çıktım tam merdivenden inicekken ayağım takıldı ve yere çakıldım.

Burcu
Öykünün merdivenlerden düştüğünü görünce direk ambulansı aradık ve en yakın hastaneye geldik. Şuan yoğun bakımdaydı doktorlara durumunu sorduğumuzda hayati tehlikesinin olmadığını söylediler. Muhtemelen 2 gün sonra hastaneden taburcu olacaktı.

"Ya bu kızın başına böyle birşeyin geliceği belliydi" dedi Şeyma

"Evet ya,çok dalgındı zaten o değilde ayazın bu durumdan haberi var mı?" Dedi Sibel. Cidden ayazın bu durumdan haberi yoktu. Abimin yanına gidecektim ki onlarda yoktu anlaşılan erkeklerden hiçbirinin haberi yoktu. Hemen abime mesaj attım

°Abi biz hastanedeyiz. Öykü yoğun bakımda hemen buraya gelin°

Ayaz
Hepimiz oturuyorduk. Bir an mete "Oha"diye bağırdı ve bize döndü

"Ne oldu mete" dedim

"Olum öykü yoğun bakımdaymış burcu bizi çağırıyor" dedi. Ne,nasıl ya

"Neyi varmış lan" dedi ilker

"Olum kalksanıza hadi ne duruyorsunuz" dedim ve koltuktan kalkarak evden çıktım burcunun attığı adrese gittim. Kapıdan içeri girdiğimde Şeyma,Sibel ve burcu bitkin bir şekilde oturuyorlardı

"Neyi var ne oldu öyküye " dedim endişeli bir şekilde

"Hahaha cidden merak ediyormusun " dedi Şeyma. Ne demeye çalışıyordu bu manyak.

"Evet,gerçekten çok merak ediyorum karım o benim

"Ha bak o konuda o kadar emin olma" dedi burcu

"Ya siz beni çekiştirceğinize öyküye ne oldu onu söylesenize" dedim sinirle

"Öykü merdivenlerden düştü,oldu mu?"dedi Sibel

"Lan olum varya,Neyse " dedim ve boş olan bir sandalyeye oturdum oturmasına da koltuk aniden yere çakıldı,yani anlaşılan göt üstü düşmüştüm.  Etrafıma baktığımda bütün herkes kahkaha atıyordu. Açında bir tarafınıza gülün demek vardı da işte.  Neyse yerden kalkarak üstümü çırptım ve başka bir sandalyeye oturdum. O an hastaneye bir postacı geldi

"Ayaz Dinçer" kim dedi bende elimle işaret ederken benim dedim,yanıma geldi bir zarf verdi ve imza attırıp gitti. Zarfı yavaşça açıp elime aldığımda kağıdın üstünde BOŞANMA DİLEKÇESİ yazıyordu. Nasıl yani öykü dün evden gider gitmez mahkemeye mi gitmişti

BÖLÜM SONU
Arkadaşlar anca bu kadar oldu. Bugün tetonoz aşısı denilen lanet aşıyı oldum ve sol kolum acayip derecede sızlıyor hadi onuda geçtim acısı ve ağrısı yetiyor. Neyse umarım bölüm güzel olmuşdur.

Birbiri Için Atan Iki Kalbin ÖyküsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin