Yaz mevsiminin en sıcak aylarından biriydi. Adam her zamanki barda arkadaşlarıyla oturuyordu. Yanındaki kızların hiç biri dikkatini çekmiyordu. Bir haftadır Ela'ya benzeyen tek bir kız daha görmemişti adam. Bir yandan mutlu etse de bir yandan üzülüyordu. Ela bu dünyada bulunabilecek tek varlıktı.
Güzeldi, masumdu ve iyi kalpliydi. Defalarca bu konular yüzünden kavga etmiştirler. Adam eskiyi düşününce buruk bir şekilde gülümsedi.
Nasıl da özlemişti sevgilisini. Gözleri ona benzeyen bir kız ararken arkadaşları hala gülüyorlardı.
Bıçaklanma olayını anlatmıştı adam. Nereden bilebilirdi ki bu kadar çok güleceklerini? Aptal yerine konmuştu. Üstelik kız cüzdanını da çalmıştı!
"Lan kız seni ayakta sikmiş resmen." Dedi Bora.
Adam ona öldürücü bakışlarını yollarken Bora hala gülüyordu. Sinirlenmeye başlamıştı artık. Eğer o aptal kızı bulursa canını okuyacaktı.
"Sizinle gülmeyi çok isterdim ama gidip Ela gibi birini bulacağım."
Adam sessizce söylediği bu kelimelerden sonra ayağa kalktı. Herkes gülmeyi kesmişti. Bora da dahil bütün grup Hazar'ın bu haline üzülüyordu. Ela onların da arkadaşıydı. Hepsi üzgündü fakat uzerinden 3 yıl geçmişti.
Hazar insanların arasından geçmeye çalışırken köşedeki bir çift dikkatini çekti. Kızın simasını seçmeye çalışıyordu. Ela'ya benziyordu. Bir hafta sonra bulduğu ganimetle çiftin yanına ilerledi.
Adamı kolundan çekip ittirirken kızı yanına çekti.
Siyah saçlarının arasında beyazların da bulunduğu adam yeminin alınmasından sinirliydi. Fakat Hazar'a karışamayacağını biliyordu.
Arkasını dönüp barın içinde kaybolmuştu adam. Hazar ise kıza doğru döndü.
Bu oydu. Cüzdanını çalan ve kendisini bıçaklayan kız buydu. Hazar yüzünde çarpık bir gülümsemeyle kıza bakarken kız dudaklarını araladı.
"Merhaba." Dedi suçlu bir gülümsemeyle. Güzel diye geçirdi adam içinden. En azından uslu bir kız olması gerektiğini anlamıştı.
"Az once yaptıklarını o gece de yapsaydın paranı verirdim Ela." Dedi hazar sakin bir sesle.
Bu gece bu işi bitirecekti. Onun oyunlarına kanmayacaktı. Bardaki gürültü şiddetlenince gözlerini yumdu. Sesten nefret etmesine rağmen bu barı seviyordu.
"Ela değil gerizakalı, Asya."
Hazar kızın dudaklarına yapışarak Asya'yı susturdu. Ne çok konuşuyordu bu kız?
Belinden tutup çektiğinde aralarındaki mesafe azaldı. Kız karşılık vermiyor sadece duruyordu. Hazar kızın dudaklarını sertçe ısırdığında kızdan acı bir inleme çıktı. Hazar'ı sertçe ittirdi. Hazar yerinden bile oynamazken dudaklarında oyunbaz bir gülüş ortaya çıktı.
Kızın dolgun dudağındaki kan tadını alabiliyordu. Ela'nın dudakları çilek tadındaydı. Optukten sonra kızaran yanaklarını özlemişti Hazar. Ona dair her şeyi özlemişti.
Daha sert öpmeye başladı. Ela'ya bunu yapanlardan intikamını alamamıştı. Onları kendi elleriyle öldürecekti! Çok az kalmıştı. Çok az...
Kızın belindeki elini daha fazla sıkarken öpüşü de sertleşiyordu. Asya acı içinde kıvranırken Hazar'ın umrunda bile değildi.
Yaptığının cezasını çekiyordu. Otele gittiklerinde canını daha fazla yakacaktı. Öyle bir yakacakti ki zevk bile almayacaktı.
