[4]

78 11 7
                                    

Hazar önde Asya arkasında hastahaneye giriş yaptılar. Asya dudaklarını ısırıyordu, yaptığı hatayı biliyor olmalıydı. Hazar ise her şeyden habersiz Asya için endişeleniyordu.

Onu muayene etmek için doktorun yanına götürdüğünde kendisi kapıda bekliyordu. Yorulmuştu. Hala neden bu kızın yanında olduğunu bilmiyordu, ancak Asya olmadan Ela'nın katillerini bulamayacağını düşünüyordu.

Gözlerini kapattı. Ela'nın intihar edişi hafızasından silinmiyordu.

"Ben yoruldum Hazar. Sen benim için fazla mükemmelsin, bunu anladım. Bedenim artık o acıya dayanmıyor. On tane elin aynı anda bana dokunmasına dayanmıyor. Şunu bil, seni hiç üzmek istemedim."

Bu cümlelerden sonra kendini öldürmüştü Ela. Nasıl olur da dün gibi hatırlardı? Söylediklerini düşündükçe çıldırıyordu. Hazar ona dokunmaya kıyamazken başkaları canını acıtmaktan çekinmemişlerdi. Eğer Asya'nın dedikleri doğruysa, eğer abisi ona bu işkenceleri yaptırdıysa onu mahvedecekti.

Doktorla Asya çıktıklarında, eskisinden daha canlı gözüküyordu.

"Şu işi yarına ertelesek olur mu? Ben biraz dinleneceğim."

Hazar başını salladı ve ilerledi. Bugün olmadı belki ama yarın oraya gideceklerdi. Kaybedecek bir şeyi yoktu Hazar'in. Artık oluruna bırakmıştı bazı şeyleri.

Hastahane kapısından çıkarken Asya durdu.

"Ben taksiyle giderim. Görüşürüz Hazar." Dedi ve öylece gitti.

Hazar da bugünü uyuyarak geçirebilirdi. En azından öyle düşünüyordu. Arabasına atlayıp eve doğru sürdü.

Gece yarısı uyandığında gözlerini açmakta zorlanıyordu. Kaç saattir uyuduğunu kestiremiyordu. Uykuyu severdi ancak uzun zamandır bu kadar uyuduğunu sanmıyordu. Yastığının yanındaki telefonunu açıp saate baktı.

03.05

Bu saatten sonra yapacak bir şeyi olmadığı için tekrar uyumaya çalıştı. Ancak bir kere uyandı mı uykusu gelmezdi aksi gibi.

Koyu kırmızı rengindeki günlüğünü çıkardı çekmeceden. Okumak istemiyordu ama bir şeyler onu okumaya itiyordu.

Ortalardan bir sayfa açtı ve okumaya başladı.

Bugün diğer günlerden farklıydı benim için. Benim doğum günümdü. O kadar güzel geçmişti ki hala etkisindeyim. Küçük çocuk gibi hissediyorum kendimi. Bugün Ela denilen kız elinde pastayla sınıfa girmişti. Başlarda benim için olmadığını düşündüm çünkü her seferinde onu tersliyordum. Ancak sınıfta birlikte 'iyi ki doğdun Hazar!' Diye bağırmaya başladığında bana olduğunu anlamıştım. Ela ilk kez o gün bana tatlı gözükmüştü. Bilmiyorum bu belki doğum günümü hatırlayan tek kişi olduğu içindi. Annem ve babam bile hatırlamamıştı.

Yine de onun yaptığı şey beni gerçekten mutlu olmuştu. Yanıma geldi ve yanağıma minik bir buse kondurdu.

"İyi ki doğdun Atarlı."

Gözleri buğulanmaya başlamıştı, kendine gelmek için tokatladı Hazar. Ona daha iyi davranmadığı için kendine kızıyordu. Durmadan okumaya devam etti. Geçmişi yad ediyordu.

Sabaha doğru iyi bir duş almıştı. Bu onu biraz da olsa rahatlamıştı. Bugün o teneke denilen yere gitmeliydiler. Yoksa kendini berbat hissedeceğinden emindi. Ela'yı üzüyor gibi hissediyordu. Dün okuduğu şeylerden sonra tekrar aşık olmuştu. Bu belki onu daha da kötü etkileyecekti ama umurunda değildi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 05, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ela GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin