《3》

150 14 8
                                    

Asya dün geceyi Hazarla geçirdiği için bütün gece uyuyamamıştı neredeyse. Devasa büyüklükteki evlerini gördüğünde ise dudağı uçuklayacak dereceye gelmişti.

Güneşin doğuşunu seyrederken aklında tek bir şey vardı. Gittikleri adreste kendilerini neler bekliyor olacağı. Hazar'ın kötü bir şey duyup yıkılmasını istemiyordu. Aksi takdirde bu koca bebekle ilgilenmesi gerekiyordu.

Gözlerini pencereden çekip hazara sabitledi. Uyurken her şeyden soyutlanmış gibiydi. Acı çektiğine inanmak bile zordu.

Asya uyurken ki halini hep merak ederdi. Ne ironi ki uyumayı da hiç sevmezdi. Uyuduğunda birilerinin ona saldıracağını düşünüyordu.

Çalışma masasının yanına gidip sandalyeye oturttu poposunu. Yumuşacıktı Elinde olsa hiç kalkmazdı. Asya, tahtaların üzerinde yaşamaya alışmıştı. Hiç bir zaman zenginlerin hayatına özenmemişti. Lakin bu sandalyeye bağlanabilirdi.

Dikkatini yarısı açık çekmece çekti. Içini tam anlamıyla açtığında küçük bir albüm gördü. Avucundan biraz büyüktü sadece. Içine resim sığabileceğinden bile şüpheliydi.

İlk sayfasını açtığında birbirine sarılan çift dikkatini çekti. İkisi de oldukça mutluydular. Ela ve Hazar diye geçirdi içinden.

Ikinci sayfayı da parmağıyla çevirdiğinde gülümseyen bir kızla karşılaştı. Ela gerçekten güzeldi ve Hazar'ın da dediği gibi kendisine oldukça benziyordu. Asya dudak uçuklatacak benzerlik karşısında dilini ısırdı.

Kaşları Asya'ya göre daha kalındı ve yüzü pürüzsüzdü. Ela gerçekten de güzeldi.

Üçüncü sayfayı açtığında uçurumun kenarında ellerini açmış Hazarla karşılaştı. Hazar gülüyordu. Sıradan bir gülüş değildi bu içtendi. Samimiydi.

Asya daha fazla karıştırmak istemediği için albümü çekmeceye koydu ve yarısını kapattı.

Sandalyeyi döndürdüğünde Hazar'ın uyanmış olduğunu gördü ve içinden bir küfür savurdu.

Asya'ya hiç bir şey demeden dolabından bir kaç parça çamaşır alıp banyoya girdi. Kısa süre sonra su seslerini duyan Asya yatağa oturdu ve gözlerini yumdu. O banyodan çıkana kadar gözlerini dinlendirebilirdi.

Telefonuna gelen mesaj sesiyle lanet etti. Bir rahat bırakmıyorlardı! Yine hangi bela onu çağırıyordu acaba? 

"Beni iyi dinle Melek. Birazdan atacağım mesajdaki adamı bul ve ne yapıp edip X dosyasını bul. Zaten dikkatini çekecektir. O dosyayı nasıl bulacağın da senin sorunun, güzelim."

Kahretsin diye geçirdi kız içinden. Bu adamdan da işlerinden de bıkmıştı. Asya'yı bataklıktan kurtardıktan sonra bu işlere bulaştırmıştı.

Nereden bilebilirdi ki böyle olacağını? Dediklerini yapmazsa yeniden oraya giderdi ve bunu istemiyordu. Orada da aynı işi yapacağı için soluk verdi Asya. Daha zor görevleri yapmıştı, bu yanında çocuk işi gibi duruyordu. Bu gece bu işi bitirmeliydi.Telefonuna gelen mesaj sesini açacakken banyo kapısı açıldı. Telefonunu cebine sokup Hazar'a baktı.

"Adrese ne zaman gideceğiz?" Diye sordu sessizce.

Asya karşısındaki yıkılmış adamı izlerken kendi sorunlarını unutuyordu. Yaptığı pis işleri kısa süreliğine hafızasından siliyordu. Hazar'ın yatağından kalkıp iki adım atarak Hazar'a yaklaştı. Dün gece yaşananları hatırlıyordu demek.

"Şimdi." Dedikten sonra topuklarından dönüp odadan çıktı. Merdivenlerden teker teker inerken sıkılıp ikişer ikişer inmeye başladı. Asya evin içinde kaybolacağını düşünüp tebessüm etti. Çalışanlara üzülüyordu. Koskoca evi temizlemek zor olmalıydı.

Ela GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin