Karanlıktan Uzanan El

40 3 7
                                    

Rosalina bulutlu gecede evine doğru yürüyordu. Küçük kardeşi Tom ablasının elini tutmuş etrefı seyrediyordu. Gecenin sessizliğini sadece kasabanın mahzeninden gelen sesler bozuyordu. Rosalina babasına yemek götürmek için yola çıkmıştı. Babası gece vardiyasında işçiydi. Rose babasını çok severdi. Babası da ona göz bebeği gibi bakardı.

Mahzene geldiklerinde etrafı sadece hafif mum ışığı aydınlatıyordu. Rose biraz ürpermişti. 17 yaşında bir genç kız olsa da onunda korkuları vardı. Kardeşinin elini sıkıca tutarak dar koridorlardan geçti. Ağzına dolanan güzel bir müzik ile güzelliğine diyecek yoktu. Birden ayağına bir şey takıldı. Eteğini kaldırınca bunun bir fare ölüsü olduğunu gördü. İçi ürpermişti. Kardeşini hemen oradan uzaklaştırdı. Aşağıdan çığlığımsı sesler geliyordu. Rosalina yine işleri paylaşamadılar diye gülümsedi.

Sırtını hafif bir esinti okşuyordu. Tabi bu esinti mum ışığının karanlığı olacaktı. Ve tüm ışıklar söndü. Rose birden bağırdı. Tom'un elini ararken yumuşak bir şey hissetti. Sonunda cebinde bir kibrit bulunca aceleyle yaktı. Eline baktı, kolunda ki sepeti elinden düşürüp ağlamaya başladı. Bu hıçkırıklara çığırışlar da karışıyordu. Elinde bir fare ölüsü duruyordu. Ve bu az öncekinden de büyüktü. Karanlık yerde bağırmaya başladı. Merdivenlerden koşarken inerken tökezleyerek yere yuvarlandı. Kafasını kaldırdı. Birkaç metre uzağında yanan bir mum vardı. Ayağa kalkmaya çalışırken bacağını bir şeyin tuttuğunu fark etti. Bacağına çektikçe sivri cisim bacağını acıtıyordu. Karanlıktan arkasını göremiyordu. Odak noktasında sadece mum vardı. 

Sonunda aklına kibrit geldi. Bir tane daha kibriti vardı. Onu yakmaya çalışırken bacağının geriye doğru çekildiğini hissetti. Canı çok acıyordu. Kibrit yanınca arkasına baktı. Karanlık çirkin bir cisim yamuk parmaklarıyla onun bacağına çekiştiriyordu. Yüzünde bir tane göz vardı. Ve kıpkırmızı. Kızı kendine daha da çekerek konuşmaya başladı:

"Seni bekliyorlar, görünmeyenlerin diyarına hazır mısın?"

Rosalina bağırmaya başladı, yardım istiyordu. Bağırmasıyla da kibrit sönmüştü. Rose bir anda bacağını boşlukta hissedip kendini geri çekti. Bacağı kanıyordu. Ağlayarak muma koştu. Alır almaz merdivenlerden kaçmaya başladı. Etrafta farelerin ayak sesleri vardı. Babasının yanında olmasını istiyordu. Kanayan bacağının acısıyla kendini yere attı. Çıkışa çok az kalmıştı. Kafasını usulca yukarı çevirdi. Kardeşinin minik cesedi tavana asılmış ve kanla korkunç bir şey yazılmıştı:

"Cinler diyarına sizi de bekleriz!"







CİNLER DİYARINA SİZİ DE BEKLERİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin