Part10: Doğum Günü!

96 3 0
                                    

Yoo Jin'i ameliyata almışlardı kaç saattir burada bekliyordum bilmiyorum ama Min halam'a SaengHwal'da kalacağıma dair yalan bir mesaj atmıştım. Ameliyathanenin kapıları sonunda açılınca doktor çıktı ve maskesini indirdi. Hemen yanına gittim.

-Hastanın neyi oluyorsunuz?

-Yakın arkadaşı.

-Hastamızı zorlu bir ameliyata aldık. Hastamızın beyninde bir tümör olduğunu biliyor muydunuz?

-Ha-hayır.

-Ameliyat başarılı geçti, şimdilik iyi fakat yine de uyanana kadar yoğun bakıma alacağız fakat uyanmazsa yine de herşeye hazırlıklı olun Hanımefendi. Geçmiş olsun.

Dedi ve gitti. Onun arkasından da hastane yatağında yatan Yoo Jin hemşirelerle beraber asansöre bindi. Ben de biraz hava almak için bahçeye çıktım. Telefonum çalınca açtım.

-Alo?

-Gijeog benim Ji Young.

-Ji Young? Beni neden aradın?

-Klişe olucak ama seni özledim.

-Ben de seni özledim.

-Sesin kötü geliyor? Orada herşey yolunda mı?

-Hastanedeyim Ji Young.

-NE? HASTANE Mİ? HANGİ HASTANE?!

-Ben iyiyim fakat Yoo Ji-Jin o çok hasta şu anda yo-yoğun bakıma aldılar. Seoul National hastanesindeyim.

-Oh rahatladım sen iyisin ama o pislik için üzüldüm geçmiş olsun. Yanında olmayı çok isterdim ama ben TaeYang ile New York'tayım. Albüm için geldik.

Dedi. Onun sesini duymak bana iyi hissettirmişti. Tebesüm ettim. Arkadan menajerinin sesi gelince gözlerini devirdiğini hayal ettim.

-Kapatmalıyım güzelim. Seni seviyorum.

Dedi ve telefonu kapattı. Ben de kapatıp gözyaşlarımı sildim ve hastanenin içine girip asansöre bindim. Dördüncü kata bastım ve tek başıma yukarıya çıktım. Asansörün kapıları açılınca karşıdaki yoğun bakım odasının önüne gittim. Yoo Jin'e oksijen maskesi ve kalp ritmini ölçen o uğursuz makinaları takmışlardı. Gözleri hala kapalıydı ve başında bir sargı bezi vardı. Telefonuma mesaj gelince açtım. Mesaj Min halamdandı telefonu kapattım ve yeniden Yoo Jin'e baktım. Gözlerim dolarken yeniden aklıma anılar geldi. Yoo Jin benim çocukluk arkadaşımdı ve her zaman yanımdaydı. Bir keresinde çok fazla dondurma yediğimiz için ben grip olmuştum ve evde yatmak zorunda kalmıştım. Min halam eve kimseyi sokmuyordu buna Yoo Jin'de dahil. Birgün Min halam işe gittiğinde balkon kapımdan ses geldi. Zorlukla ayağa kalkıp kapıyı açtığımda Yoo Jin bana kocaman gülümseyerek sarıldı ve ardından hepsi benim suçum diye ağlamaya başladı. Kapıyı kapatıp onu sakinleştirdikten sonra eski neşeli haline dönüp bana çorba yapacağını söylemiş ve CN'de Star Wars açıp mutfağa gitmişti. Ses gelirken Star Wars'a odaklanmaya çalıştım ama zordu. O orada uğraşırken ya da hayatında hiç yemek yapmamış biri benim için çorba yapmaya çalışıken televizyona odaklanamıyordum. Sonunda Yoo Jin elinde bir tepsiyle yanıma gelmişti. O elini ensesine koyunca üfleyip sıcak çorbadan bir kaşık aldım. Çorba idare eder sayılsa da gülümseyip o çorbayı hayatımda içtiğim en güzel çorba gibi içmiştim. Yoo Jin etrafı topladıktan sonra benimle biraz televizyon izlemiş ve beni yatırıp halam gelmeden gitmişti. Halam geldiğin de ateşime bakıp benim iyileştiğimi söylemişti...

Omzuma dokunan el ile kendime geldim ve arkamı döndüm. Seung Hyun bana şaşkınlıkla bakarken yüzüme dokundu.

-Ağlamaktan yüzün şişmiş ve gözlerin kızarmış.

I believe in miraclesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin