Becoming Autumn

24.Bölüm "Tuzak"

~ Hatırlatma ~

Sabah uyandığında yavaşça gerindi Stiles. Yüzünü kocaman bir sırıtış kapladı, çok mutluydu genç adam. Nasıl mutlu olmasın ki. Sevdiği kadınla evliydi ve baba olacaktı.

Sevdiği kadın deyince yatağın yan tarafındaki boşluğa baktı anlamsızca.

Karısı neredeydi ki? Yine mi kusuyordu yoksa?

Koşarak banyoya gitti genç adam.

Banyoda da yoktu.

Odasından çıkıp aşağı indiğinde her gördüğü hizmetçiye karısını soruyordu. O telaşla çalışanları sorgularken seyis hızla yanına geldi.

"Efendim atınız Gece ahırda yok ve birkaç kasabalı bu sabah hanımefendiye benzer birilerini kasabadan çıkarken görmüş " dedi nefes nefese.

"Ayrıca gece geç saatlerde bu pusula hanımefendiye gelmiş" dedi elindeki kağıdı uzatarak.

Stiles aceleyle elindeki kağıdı aldı.

Içindeki notu okuduğunda ise beyninden vurulmuşa döndü.

"Sevgilim,

O adamla evlenmiş olabilirsin ama hiç önemli değil. Gel kaçalım buradan, çocuğumuza ve sana çok iyi bakarım. O dük bozuntusu bize hiçbir şey yapamaz.

Seni sabah erkenden ormandaki kulübede bekliyorum.

Paul. "

Notu okuduğunda kendini ihanete uğramış hissediyordu. Lanet olası bir piçi mi sahiplenmişti yani. Karısının karnındaki bebek Paul denen şerefsizin miydi?

Ve karısı onun dük olduğunu biliyordu!

Onun masum olduğunu düşünerek çok yanıldım diye düşündü Stiles.

Ister yanlış anlaşılma olsun isterse gerçek. Kader dediğimiz şeyler bundan ibaret değil mi zaten?

Becoming Autumn ( Yeni Bölüm)

Becoming Autumn

Ne yapacağını bilemiyordu genç kadın. Son birkaç aydır yaşadığı her şeyin yalan olduğunu öğrenmek onu şaşırtmanın yanı sıra çok büyük acı veriyordu. Olanlara inanmak istemiyordu ama her şey ortadaydı. Stiles denen adi herif en başından beri onu kullanmıştı. Yaşlı annesinin gönlünü hoş tutmak için genç kadının hayatını ateşe atmıştı. Sevgi sözcükleri ve sevişmeleri hepsi adamın planladığı oyunun bir parçasıydı işte.

Ne kadar da safım diye iç geçirdi Autumn. Keşke dedi genç kadın, keşke hiç Fransa'dan dönmeseydim. Orada teyzemle birlikte kalır ve bir soyluyla evlenirdim diye düşündü.

En azından babamın hala beni sevdiğini düşünürdüm dedi gözleri dolarak.

Biricik babası o çok sevdiğini söylediği kızını bir dük bozuntusuna satmıştı. Hiç mi düşünmemişti kızının mutluluğunu?

Yaşlı bir kadının mutlu olmasının bedeli genç kızın hayatının mahvolması mıydı yani?

İstedikleri gibi de olmuştu işte. Dük hazretlerinin annesinin yüzü gülüyordu ve Autumn'un hayatı boka sarmıştı.

Diana'nın sözleri aklına gelince ürperdi genç kadın. Kendi hayatı boka sarmış oloabilirdi ama bebeğinin hayatını bu bok çukurundan kurtaracaktı. Stiles denen pislik bebeğine zarar verebilirdi ve burada kalıp onun işini kolaylaştırmayacaktı. Burada eli kolu bağlı oturup göz göre göre bebeğinin ölümüne seyirci kalamazdı. Ne yapıp edip buradan kurtulmalıydı.

En iyisi teyzesi ve eniştesi buradayken Fransa'ya dönüp orada saklanmaktı. Onlar buradayken oraya gitmek genç kadına zaman kazandırırdı. En azından rahat rahat düşünüp bir sonraki hamlesinin ne olacağına karar verirdi. Bunun için öncelikle biraz paraya ihtiyacı vardı. Oraya gittiğinde teyzesinin evindeki hizmetliler onun orada kalmasına bir şey demezler ve teyzesine haber vermezlerdi. Autumn onlara bir yalan uydururdu. Yanına biraz para ve ahırdan bir at alması gerekiyordu. Buradan birkaç kasaba öteye kadar atla giderdi. Daha sonra hiçkimsenin kendini tanımadığı bir yerde bir araba tutardı. Araba tutmak için yanına yeteri kadar para aldı.

Yanına birkaç parça eşya da aldı. Sessizce alt kata indi genç kadın. Stiles'ın uyanmaması çok büyük şanstı doğrusu. Elini çabuk tutup gün ağarmadan kasabadan çıkması gerekiyordu Autumn'un.

Sessiz adımlarla ahıra ulaştığında gözüne ilk kestirdiği atı dışarı çıkardı.

Üzerine bindiğinde bu atın Stiles'ın en sevdiği atı Gece olduğunu fark edip acıyla gülümsedi. Stiles bu ata bile ondan daha çok değer veriyordu.

Atı dehledi genç kadın. Güneşin doğmasına çok az kalmıştı. Bir an önce kasabadan çıkmak için atı sürekli hızlandıryordu. Geçtiği yerlerde onu bu şekilde hırçın bir şekilde atın üzerinde gören birkaç köylü hayretle ona bakıyordu. Birkaç saat sonra Stiles'a haber ulaşırdı o yüzden elini çabuk tutup bir an önce araba tutmak için başka bir kasabaya gitmeliydi.

Fransa'ya vardıktan sonra olanlar hakkında düşünmesi ve plan yapması gerekiyordu. Acaba Lord Edgercomb hala kendisi ile evlenmek ister miydi?

Kafasında düşüncelerle atıyla ilerleyip kasaba dışına nihayet çıkabilmişti. Ormandan geçerken hala geleceğe dair plan kurmakla meşguldü genç kadın. Onu düşüncelerinden sıyıran şey ise Gece'nin bacağına gelen kurşun oldu. At üzerindeki Autumn'u can havliyle yere attı.

Genç kadın neye uğradığını şaşırmıştı.

Poposunun üzerine düşerken denge kuramayıp başını da toprak zemindeki taşlara çarptı. Etrafına bakındığında yanına doğru gelen 2 siliüet gördü.

Iki kişi yanına yaklaştığında dehşete düştü. Nihayet olanların farkına vardı genç kadın, tuzağa düşmüştü. O ikisinin anlattıkları doğru olabilirdi belki ama tuzağa düşmüştü genç kadın.

En başından beri her şeyi planlanmıştı.

Stiles'ın planı gibi bununda geç farkına varmıştı. O ikisi yanına geldiğinde "Bebeğim" diye inledi.

"Lütfen ona bir şey olmasın" dedi kalan son nefesiyle genç kadın ve gözlerini yumdu.

****

Karısının sürtüklüğünü öğrendiğinden beri çalışma odasından çıkmamıştı Stiles. Ne yapacağını şaşırmıştı. Biricik masum sandığı Autumn'un da o servet avcısı sosyete kaltaklarından bir farkı yokmuş meğer.

Piçini kendi çocuğu olarak yutturmaya kalkacaktı Stiles'a. Aşığı ile bir olup Stiles'ı oyuna getirmişlerdi.

Iyi ama genç kadın neden kaçmıştı? Bebeğin Stiles'ın olduğunu söyleyip kandırabilirlerdi.

Bebek yapmak için gerekli tüm şartları yerine getirmişlerdi, Autumn bebeğin babasının Stiles olduğunu söylese genç adam inanırdı.

Alt kattan gelen bir çığlıkla düşünceleri bölündü genç adamın.

Uşağı hızla odaya dalıp aşağı inmesi gerektiğini söyledi.

Alt kata indiğinde yüzü gözü kanlar içindeki Autumn'un arkadaşı Margaret'ı gördü. Genç kız sendeleyerek yanına yaklaştı ve "Onu kurtar, arkadaşımı kurtar" dedikten sonra Stiles'ın kollarında bayıldı.

Hayat bazen pişmanlıklar için çok kısadır sevgili okuyucular, ölümün ne zaman geleceği hiç belli olmaz.

Umarım hiçbir şey için geç kalınmamıştır.

~ Sevgili arkadaşlar kusura bakmayın anneannem ciddi bir kalp ameliyatı geçirdiği için 2 haftadır bölüm yazamadım. Çok üzgünüm.

Finale çok az kaldı.