İlkokulda sevdiğim çocuğun resim ödevini yapmıştım.
Hani şu bilindik iğrenç ödevlerden. Krapon kağıdını küçük küçük yuvarlayıp çizilen şeklin içini doldurma işlemi.
Vazo, çiçek, böcek her neyse artık. Ama o zamanlar sınıfta en iyi krapon kağıdını kim yuvarlar diye bir yarışma yapılsa yarışmayı kazanmayı geçtim krapon kağıtlarından yapılmış devasa bir taç dahi giyerdim herhalde.
Biraz silinmiş de olsa hatırlıyorum krapon kağıtlarını daha güzel yuvarlamak için işaret parmağımla baş parmağımı ölesiye savaştırmaktan bir hafta parmak ağrısından uyuyamamıştım.
İki ders boyunca da o kağıdın parmaklarımda bıraktığı pembemsiliği salak salak seyretmiştim. Ben resim dersini sadece bunun için sevdim sanırım.
Krapon kağıtlarını olabildiğince küçük yuvarlayıp biraz daha beraber yan yana kalmak için.
Güzeldi o zamanlar. Çok güzeldi.