Dudağında koyu ve pahalı bir ruj,
Ellerini çenesinin altına koymuş,
Fındık bir burun,
Kalem kaşlar,bizim hikayemizi yazıyor
Sanki.
Başında turkuaz bir şal,
Yanakları al dökmüş,
Saçlar simsiyah,
Hafiften kahve,biraz gölge yapıyor
Sanki.
Üstünde kot bir ceket,
Kol düğmeleri cuk diye oturmuş,
Krem renginde,
Bilekleri görünmüyor,bir ayıbı örtüyor
Sanki.
Klasik bir portresin kısaca,
Değerin yerine gelmiş,
Edepsiz bir tavır,
Sert sert bakışlar,benimle kavga ediyor
Sanki.
Ben halâ aynı ben,
Gönlüm yorulmuş,
Kafam hafiften güzel,
Gözlerim ayan,başım dönüyor
Sanki.
Elimde baba yadigârı bir tesbih,
Fermanım kesilmiş,
Beyaz bir kâğıtta ömrüm,
Çaresiz ve titrek titrek bana bakıyor
Sanki.
Kirpiklerini sayacak kadar temiz,
Kutbumun buzları erimiş,
Sel olur gider okyanusta,
Masum bir aşk katlediliyor
Sanki.
