One.

1.1K 70 37
                                    

Ne çabuk yb paylaştım öyle? Ahssgsga

Güzel bir gündü bugün benim için. Uzun zamandır çok istediğim dileğim gerçekleşmişti.

Çok uzun zamandır istediğim o dans okuluna girmeyi başarabilmiştim. Bu benim için çok önemliydi, küçüklük hayalim gerçekleşiyordu.

Dans etmek benim için büyük bir tutku, büyük bir aşktı. Dans ettiğimde kendimi mutlu ve huzurlu hissediyordum.

Aslında o okula girebilmeyi birazda annem sayesinde başarmıştım. Annemin arkadaşı, eğer istersem beni oğlu ile tanıştırıp o okula kaydolmamı sağlayabileceğini söylemişti.

Düşünmeden kabul etmiştim, nasıl etmezdim ki?

Her zamanki gibi grimsi, dalgalı saçlarımı serbest bıraktıktan sonra siyah kotumu ve üzerine salaş gri bir tişört giyip odamdan çıktım. Annem tamda tahmin ettiğim gibi kahvaltı hazırlıyordu.

"Günaydın Hazel," Yanıma gelip dudaklarını alnıma bastırdı. "Seninle gelmemi ister misin bebeğim?"

Başımı iki yana sallayarak onu reddettim. "Hayır anne, tek başıma halledebilirim." Annemin benim için hazırladığı meyve suyundan bir miktar içip kapıya doğru ilerledim. "Çok heyecanlıyım anne."

Uzanıp elimi tuttu ve sırt çantamı bana doğru uzattı. "Başaracağını biliyorum Hazel, her zaman başarırsın." Onu öptüm. "Hadi git, Nick seni orada bekliyor olacak."

Nick, annemin arkadaşının oğluydu ve okulunda sahibi.

Adımlarımı hızlandırarak Broadway Dance Center'a doğru ilerledim. New York'un serin esen rüzgarı yüzümü yalayıp geçerken gülümsüyordum.

Yürüyerek gelmeyi tercih etmemin sebebi bizim eve fazla uzak olmamasıydı.

Sonunda kocaman bina görüş alanıma girdiğinde kalp atışlarımın kulaklarıma kadar ulaştığını hissettim.

Heyecanlıydım, belki de ilk defa bu kadar çok heyecanlanmıştım.

Derin bir nefes alıp büyük kapıdan içeri girdiğimde bu kadar görevli olmasını beklemiyordum.

"Buyurun?" Görevlilerden birisi yanıma geldiğinde ona baktım. "Nick Demoura ile görüşecektim?"

"Siz Hazel Anderson olmalısınız?" Başımı evet anlamında salladım. "Karşıdaki odada sizi bekliyor."

Teşekkür ederek işaret ettiği odaya ilerledim. Kapıyı tıklatıp biraz bekledikten sonra içeriden gelen komutu duyduğumda içeri girdim.

"Merhaba." Yanına ilerlediğimde ayağa kalkıp elini bana doğru uzattı. "Hazel değil mi?"

"Evet."

"Memnun oldum Hazel, ben Nick." Elini sıktım ve tekli koltuklardan birine oturdum.

"Annem senden çok bahsetti. Oldukça yetenekli olduğunu duydum." Gülümsedim. "Teşekkür ederim. Burada olmayı çok isterim."

"Seni bir görmek isterim, dans ederken." Ayağa kalktığında, sırt çantamı alıp bende ayağa kalktım. Odadan çıktığımızda birlikte karşıdaki büyük boş salona geçtik.

Hayal ettiğimden daha büyük ve daha güzeldi, burada olabilmek için herşeyimi verebilirdim.

"Öncelikle biraz birlikte çalışalım, daha sonra seni tek başına izleyeceğim." Onu onayladım ve üzerimdeki ceketi çıkartıp çantamın üzerine bıraktım.

Nick'in hareketlerine ve komutlarına uyarak dediklerini tekrarladıktan sonra gülümseyerek yanımdan ayrıldı, karşıma geçti.

"Müziği başlatıyorum." Müzik başladığında biraz önce bana gösterdiği koreografı olduğu gibi uyguladım. Birazda kendimden birşeyler katmıştım.

Müzik son bulduğunda, Nick hayran bakışlarıyla yanıma gelip elini bana doğru uzattı. "Broadway'e hoşgeldin Hazel."

Mutluluktan çığlık atma isteğimi şimdilik bastırıp güldüm.

Annemin dediği gibi başarmıştım.

"Teşekkürler bay Demoura."

"Nick demen yeterli Hazel, ve programı sana gitmeden önce veririm. Eğer sorun olmazsa biraz daha kal. Seni diğer dansçılarla tanıştırayım."

"Olur." Çantamı ve ceketimi elime alıp Nick'i takip ettim. Diğer büyük salonlardan birine girdiğimizde birçok kız ve erkeğin dans ettiğini gördüm. Onların aralarında olabileceğim için gerçekten çok mutluydum.

"Sizlerle tanıştırmak istediğim biri var," Nick onlara seslendiğinde hepsi durdular. "Bu Hazel," dedi. "Bundan sonra sizlerle olacak."

Hepsi gülümseyerek beni karşıladılar. Heyecandan biraz daha bayılmazsam daha birşey olmazdım.

"Buradakilerin bir çoğu ünlülerle çalışıyor. Rihanna, Madonna, Justin Bieber ve daha fazlası." Bu çok güzeldi. Onlar kadar başarılı olabilmeyi, birileriyle çalışmayı çok isterdim.

Aralarından kıvırcık saçlı, esmer tenli ve güzel gülümsemesi olan kızı tanımıştım. Justin Bieber'ın dansçıların'dan biriydi. Ne kadar şanslı olduğunu söylemek istedim ona, yerinde olmayı çok isterdim.

"Hazel gel sana programı vereyim." El sallayarak onların yanından ayrıldıktan sonra Nick'in odasının önünde onu beklemeye başladım. Biraz sonra elinde bir kağıt ile yanıma gelen Nick, kağıdı bana uzattı.

"Bu program, ne zaman gelip gideceğin burada yazıyor. Seni burada görmek güzel olacak Hazel, yeteneğinin boş kalmayacağını bilmeni isterim."

"Çok teşekkür ederim," Programa bakıp bir daha ne zaman geleceğime baktım. "Yarın sabah görüşmem üzere Nick."

Arkamı dönüp büyük binadan dışarı çıktığımda içimde tuttuğum çığlığı serbest bıraktım.

Mutluluktan aktığını düşündüğüm göz yaşlarım, yavaşça süzülmeye başladığında gülümsüyorum.

Hayalim gerçek olmuştu, başarmıştım.

Dancer. / BieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin