mutlaka okumalısın :)

160 21 4
                                    

"evin telefonu sabaha karşı üç buçukta çaldı. uyku sersemi adam telefonu açtı.
telefondaki ses annesine aitti.
telaşlandı, korktu başlarına bir şey mi gelmişti?
annesi "nasılsın oğlum iyi misin?" diye sordu.
oğlu şaşkın bir ifadeyle "iyiyim anne hayırdır bir şey mi oldu siz iyi
misiniz?" dedi.
annesi "biz iyiyiz bir şeyimiz yok sadece sesini duymak istedim" dedi.
oğlu da "anne bunun için mi aradın saat sabahın üçbuçuğu yarında
konuşabilirdik" diyince annesi de "rahatsız mı ettim oğlum?" dedi.

oğlu "evet anne rahatsız ettin" diyince annesi

"30 sene önce sen de beni bu
saate rahatsız etmiştin, doğum günün kutlu olsun"

okuyunca insanin yuzunde tatli bir tebessum birakan hikayelerdir bunlar....

birazda gülelim :)

sibirya'nın köylerinden birinde cenaze mezarlığa doğru götürülüyormuş. mısır tarlasının ortasında tabut köylülerin ellerinden düşüvermiş. tabutun içindeki ceset düşüp dereye yuvarlanmış. akıntı, cesedi dinamitle avlanan balıkçıların yanına sürüklemiş. balıkçılar "acaba adamı dinamitle biz mi öldürdük" diye endişeye kapılarak cesedi askeri kışlanın tellerine bırakmışlar. nöbetçi er, bölgeye birinin yaklaştığını düşünerek cesedi yaylım ateşine tutmuş. hemen ambulans çağrılmış. delik deşik olan ceset hastaneye kaldırılmış. operasyon altı saat sürmüş.
ameliyattan çıkan doktor alnından akan terleri silmiş ve "çok zor oldu ama galiba yaşayacak" demiş

Adam yeni aldığı kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle, kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve elindeki çekici alarak oğlunun eline çekiçle vurmaya başlamış.Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş. Doktor çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da, elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp, gözlerini açtığında, bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle, "Babacığım, kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm," demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş: "Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak baba?" Babası eve dönmüş ve intihar etmiş... Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü anımsayın. Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün. Kamyonlar onarılabilir, ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz; Genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler, insanı sonsuza kadar rahatsız eder. Durun ve düşünün. Harekete geçmeden önce düşünün. Sabırlı olun, anlayış gösterin ve sevin...

Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. işveren

müteahhidine, çalıştığı konut yapım işimden ayrılmak ve
eşi, büyüyen ailesi ile birlikte daha özgür bir yasam
sürmek tasarısından söz etti. Çekle aldığı ücretini elbette
özleyecekti. Emekli olmak ihtiyacındaydı, ne var ki.
Müteahhit iyi isçisinin ayrılmasına üzüldü. Ve ondan, kendine
bir iyilik olarak, son bir ev daha yapmasını rica etti.
Marangoz kabul etti ve ise girişti, ne var ki gönlünün
yaptığı iste olmadığını görmek pek kolaydı. Bastan savma
bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini
adamış olduğu mesleğine böyle son vermek ne talihsizlikti!..
işini bitirdiğinde, işveren, evi gözden geçirmek için geldi.
Dış kapının anahtarını marangoza uzattı. "Bu ev senin" dedi,
"sana benden hediye". Marangoz soka girdi. Ne kadar utanmıştı!

Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman onu
böyle yapar miydi! Bizim için de bu böyledir. Gün be gün kendi
hayatimizi kurarız. Çoğu zamanda, yaptığımız ise elimizden
gelenden daha azını koyarız. Sonra da, soka girerek, kendi
kurduğumuz evde yasayacağımızı anlarız. Eğer tekrar yapabilsek,
çok daha farklı yaparız. Ne var ki, geriye dönemeyiz.

Marangoz sizsiniz. Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar
ya da bir duvar dikersiniz. "Hayat bir kendin yap tasarımıdır"
demiştir biri. Bugün yaptığınız davranış ve secimler, yarin
yasayacağınız evi kurar. Öyle ise onu akıllıca kurun.,



İlginç olaylarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin