311215

494 63 5
                                    

Hey...

Bugün buraya yazmak istediğimden emin değilim. 

Aslına bakarsan, bugün herhangi bir şey yapmak istediğimden emin değilim. 

Bugünü uzun zamandır Noel Baba geldiğinde, uyanık olursa ona ne söyleyeceğini düşünen küçük bir çocuk gibi hayal ediyordum. Yeni yıla birlikte girmek için milyonlarca plan arasından birini seçmeye çalışıyordum; birlikte yemeğe çıksak mı daha mutlu olurdun, yoksa kanepede sarılıp film izlesek mi? Meydandaki kocaman yılbaşı ağacının yanında durup geri saymayı mı tercih ederdin, yoksa bir aile yemeğinde hep beraber gülmeyi mi? Üstünde durduğum birden fazla seçenek vardı.

Şimdi hiçbiri yok çünkü sen yoksun.

Bu şekilde yeni yıla girmek isteyip istemediğimi bilmiyorum. İçinde bulunduğumuz yılın acılarını üstümden atamadan, onları da yanımda yeni yıla sokmak istemiyorum. Yeni yıla nasıl girersen öyle devam eder derler. Yeni yıla acı çekerek girip bütün yıl boyunca acı çekmeye devam etmek, bomboş girip öyle devam etmek istemiyorum ama elimden gelen bir şey yok.

Hayatıma seninle birlikte devam etmek için ettiğim onca duanın nereye gittiğini merak ediyorum. Seni kazanmak için ettiğim duaların kabul olduğunu biliyorum. Sana söylemeye hiç fırsatım olmamıştı ama seni okulun koridorunda her gördüğümde, seni kazanmak için dua ettim ve bunu kimseye söyleyemedim. Seni her öpüşümde Tanrı' ya bunun için şükrettim ama sanırım bunu yeterli bulmadı.

Sonumuzun birlikte olması için çok dua ettim, Odette. Öyle oldu ama düşündüğüm gibi değil. Sen gittin, ben öldüm ama kalbi atan taraf hala benim.

Odanın perdesi açık. Üşümemen için pencereyi açmadım ama yağan karı izleyebilmen için perdeyi açık bıraktım. Hala çıkıp bana kar topu savaşı yapmak için yalvarmanı bekliyorum ama sanırım bunun için biraz fazla yorgunsun. Sorun değil, bunu daha sonra da yapabiliriz. İçinde kaybolacağın büyük kabanını giyer ve eldivenlerinin sardığı küçük parmaklarını, elimin etrafına dolarsın. Gülerek başının üstünde duran ponpona hafifçe vururum ve söylene söylene elimi iterken, aslında içten içe güldüğünü bilirim. Beni heyecanla dışarı çıkarırsın. Kendini kar yığınına atıp sen varken başka meleklere ihtiyacımız olmadığı gerçeğini bir kenara atarak kardan melekler yapar, ben gülerek seni izlerken kalkıp bana kar topu atarsın. Birlikte bir kardan adam yaparız. O zaman adını senin koymana izin verirdim çünkü konunun nereye gideceğini bilirdim. İsim bulma konusunda o kadar heyecanlı olurdun ki, kardan adama bir isim vermeden önce doğacak çocuklarımızı ve sahipleneceğimiz köpeklerimizi adlandırırdın. Eve dönerken üşümemen için yere yattığında ıslanan bereni çıkarıp sana kendi beremi takar ve kolumu omuzlarına dolardım.

Yapabilirdin. Yapabilirdik. Belki. Hala burada olsaydın. Ama senin yanımda olmanı dilemek, şimdi çölde susuzluktan ölecekken yağmur yağmasını dilemek gibi hissettiriyor.

Gitmeni engellemek için elimden gelen bir şey var mıydı, bilmiyorum. Geri dönmen için elimden gelen bir şey var mı, onu da bilmiyorum. Luke bunun artık mümkün olmadığını söylüyor ve yüzüne bir yumruk atmak istiyorum çünkü gerçekleri söylemesinden nefret ediyorum. Senin geri dönemeyeceğini çünkü bunun senin elinde olmadığını ama yapabilseydin kesinlikle beni yalnız bırakmayacağını söylüyor. Senin de bunun üstesinden gelmemi ve hayatıma devam etmemi isteyeceğini bildiğini söylüyor. Haklı olduğunu biliyorum ama kendime engel olamıyorum. Patetik bir şekilde geceleri durduk yere gülmeye başlamak, gözyaşlarının arasında hala seni sevdiğim için gülümsemek hoşuma gidiyor. Canımı yakıyor ama verdiği acı hoşuma gidiyor.

Yine de, böyle ne kadar devam edebilirim, hala bilmiyorum. Annem hala benim için endişeleniyor. Bazen yemek masasında otururken yanımda oturduğunu ve birden bire gülmeye başladığını, sonra yanaklarımı sıkarak bana ne kadar sevimli biri olduğunu söylediğini hayal ediyorum. Bana yetişkin bir erkek olduğumu ama yine de senin sevimli erkeğin olduğumu söylediğin sesin kulaklarımda çınlıyor, gözlerim öylece boşluğa dalıyor. Annem her seferinde benden daha önce ağlamaya başlıyor.

Onu üzmek istemiyorum ama hala yanımdaymışsın gibi hissetmekten vazgeçemiyorum. Yanımda olmadığının farkına varabiliyorum ama bu histen vazgeçemiyorum.

Mali, daha iyi hissetmem için çocukları ve ailelerini eve çağırdı ve yeni yıla hep birlikte girmemiz gerektiğini söyledi. Bir şeyler denemeleri hoş ama daha iyi hissedemeyeceğimin farkındalarmış gibi hissediyorum. Hepsi yeni yılda ne istediğimi ve ellerinden bir şey gelmeyeceğini biliyor. Ben de senin gibi biri olacağım ve en azından karşımdakileri gülümsetmek için kocaman bir gülümsemeyle onlara teşekkür ederek hediyelerini kabul edeceğim ama ne olursa olsun bana istediğim şeyi veremeyecekler. 

Yeni yılda çok fazla şey istemiyorum, Odette. Sadece cenneti istiyorum ve benim cennetim sensin. Neyse ki, cennet artık eskisi kadar uzakta görünmüyor.

**

Selam bu hikaye nereye gidiyor bilmiyorum

Kimse bilmiyor

Hepinize mutlu(?) yıllar, umarım 2016' ya acılarınızı, hayal kırıklıklarınızı ve istemediğiniz her şeyi 2015' te bırakarak girersiniz


broken room ☁ calum hoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin