SELİN'DEN
Bugün okulun tatil olması iyi oldu. Şimdi Kumsal çoktan rüyalara dalmıştır. Ama ben onu o rüyalardan ayırırım. Çalışma masamda ki duran telefonumu elime aldım. Kumsal'ı yani ' Atatlı ' yı aradım. Açmasını bekledim. Tahmin ettiğim gibi kesinlikle uyuyordu. Çünkü telefonu açmadı. Bir daha aramaya karar verdim. Yine açmasını bekledim. Kumsal telefonu
" Beni mükemmel uykumdan hangi saçma sebepten dolayı uyandırdın acaba? " dedi. Esnediğini anlayabiliyordum. Kahkaha attım.
" Saat 11 oldu be uyan artık uykucu. Canım sıkılıyo benim. Bişeyler yapalım. " dedim.
" Yaaa sen beni bu saatte nasıl uyandırırsın! Ben daha uyucaktım! Bu saatte bişey mi yapılır. Yat uyu sende. " dedi. Yine esneyerek konuşmuştu.
" Hayır, olmaz! Hemen o yataktan kalkıyorsun. Yüzünü yıkıyorsun. Üstünü giyiniyorsun ve beni beklemeye başlıyorsun. Sonra ben size geliyorum ve birlikte birşeyler yapıyoruz. Anladınmı? " çok ciddi ve kuralcı bir şekilde konuşmuştum. Açıkçası içimden ben bile kendime gülmek istemiştim.
" Tamam anneciğim. " dedi alayla.
" Kapatıyorum, çook öptüm. " dedim ve birşey demesine izin vermeden telefonu suratına kapattım. Telefonu yatağın üstüne bıraktım ve dolaba doğru ilerledim. Dolabın kapağını açacağım sırada telefon çalmaya başladı. Geri dönüp yatağın üzerinden telefonu aldım ve cevapladım.
" Efendim sevgilim? " dedim neşeli bir sesle.
" Kiminle konuşuyorsun lan sen iki saattir!? " dedi sinirliydi.
" Kumsal ile konuşuyordum. "
"Hee tamam o zaman. Onunla konuşabilirsin. İzin veriyorum. 1 saate hazır ol seni almaya gelicem. " dedi.
" Ama- "
" Ama falan yok. 1 saate gelicem dedim. Hazır ol kapatıyorum. Aynı zamanda öpüyorum. " dedi ve telefonu kapattı. İşte şimdi Kumsal beni mahvedecek. Telefonum çalmaya başladı. Arayan ' atarlım ' dı.
" Ben hazırım. Ne zaman geliyon? " diye sordu Kumsal.
" Kumsal'cım canıım beniim. Gelemicem malesef. "
" Ne demek gelemicem!? Madem gelemicektin niye uyandırdın beni hayvan! "
" Ya Batu aradı az önce, 1 saate gelicem hazır ol dedi. Bişey dememe izin vermeden de telefonu kapattı zaten. Valla benim bi suçum yok. Hepsi senin kuzeninin suçu. " dedim. Ardından da derin bir nefes aldım.
" Salak! " dedi ve telefonu suratıma kapattı.
Kıyafet dolabımın kapağını açıp siyah şortumu ve mor tişörtümü giydim. Aslında Batu şort giymeme çok kızıyor. Ama nedense ben inadına şort giyiyorum. Sanırım beni kıskanmasını seviyorum.
Odamın kapısı ani bir şekilde açıldı. İçeri giren Batu'ydu.
" Oha oha, insan bir kapıyı tıklatır! " dedim.
" Asıl sana oha. O şort ne lan. Daha kısa giyseydin? Çabuk çıkar onu. Pantolon giy. Delirtme beni. " dedi sinirli bir şekilde. Güldüm ve
" Tamam be. Sen git arabada bekle beni biri görmesin. " dedim.
" Şey, kalabilirim aslında. "
" Batu. İn. "
" Of be, tamam. Çabuk ol ama. " dedi ve çıktı. Dolabımdan siyah yüksek bel pantolonumu alıcakken kapı tekrardan açıldı.
" Gelyimmi? Hadi hadi geleyim? " dedi sırıtarak.
" Batu! " dedim ciddi bir şekilde.
" Tamam be! " diyip odadan çıktı. Bende direk odamın kapısını kilitledim.
KUMSAL'DAN
Pislik. Gerizekalı. Mal Selin. Önce beni o mükemmel uykumdan uyandırıp buluşalım dedi. Sonra da Batu ile işim var dedi. Uykumu kaçırdı. Ne güzel uyucaktım ben. Hepsi benimle uğraşıyor. Şimdi de benim canım sıkılmıştı işte. Telfonu elime aldım. Rehberden h harfine geldim. Tam Hazal'ı aricakken ekranda Bora'nın ismi belirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMSALIN DENİZİ
Novela Juvenil" Seviyorum kızım seni. Deliler gibi seviyorum. Kimsenin sevemeyeceği kadar seviyorum seni. Kıskanıyorum lan seni. " dedi anlını anlıma yaslarken. Konuşmaya devam etti. " Kendimden bile kıskanırken o piçe o kadar yakın olmana dayanamıyorum ! " dedi...
